T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Kin, nefret, intikam 32 kısım tekmili birden

Bugün nasıl yazı yazılabilir ki? Ülkenin gündemi her 15 dakikada bir değişiyor. Bizim çocukluğumuzda mahalle aralarında yazlık sinemalar vardı. Sinemada oynayacak filmi bir pikabın arkasında, elindeki megafonla sürekli bağıran sinemacının yamağından öğrenirdik. Yamak, filme rağbet artsın diye "Aşk, kin nefret, intikam, acı intikam hepsi bu filmde" diye bağırır ve filmin reklamını yapardı.

Türkiye de yazlık sinemalarda oynayan filmlere parmak ısıtacak sahnelerle dolu. Şu iki günlük gelişmeleri izlemek mümkün olamıyor. Gerçekten de "aşk" yok ama "kin, nefret ve intikam" alabildiğine var.

Ben koalisyonu oluşturan partilerin "erken seçim istemediğini" kesinlikle biliyorum. Ama "meydan okuma adına" Türkiye ekonomisini daha da açmaza sokacak açıklamaları yapıyorlar. MHP lideri Bahçeli iki gün önce Ecevit'in arkasında "Seçimler 2004 yılının Nisan ayında yapılacak" sözünü dinlerken, şimdi tam da Hazine'nin büyük ölçüde borçlanacağı günlerin arifesinde, "erken seçim çağrısı" yapıyor.

Bahçeli erken seçim isterken samimi mi? Gerçekten erken seçim mi istiyor, yoksa Avrupa Birliği önünde kendisini "engel" görenlere karşı "vuruşarak çekilme" stratejisini mi uyguluyor?

Daha düne kadar "Ecevit'in çekilmesini sağlayarak, Ecevit'siz ve MHP'siz hükümet" formülünü hayata geçirmek üzere olanlar, "kurt politikacılardan" beklemedikleri iki müdahale gördüler ve neye uğradıklarını şaşırdılar.

Ecevit, her zamanki "ustalığı" ile "erken hamle" yaparak, "oğlu gibi sevdiğini" söylediği Hüsamettin Özkan'ı kesip attı. Ecevit'in kimseyi sevdiğine inanmıyorum ya!.. Ben tam bu satırları yazarken. Ecevit-Özkan görüşmesi başlamamıştı bile. Ama yıllardır Ecevit'le bir arada olan ve sonra "yolları tamamen ayrılan" biri olarak "Ecevit'in Hüsamettin Özkan'ı bitirdiğini" düşünüyorum. Yok eğer, Ecevit, Hüsamettin Özkan'ın "kulağını çekip" bırakırsa, zaten Ecevit bitmiş demektir.

Türkiye artık eski Türkiye olamayacak. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olamayacak. Bu arada olanların ekonomiye olmaması için, işi sürüncemede bırakmamalı. Bunun için de "çekilen restleri" görmek gerekiyor.

Eğer Çiller'in dediği gibi "MHP, ortaklarına şantaj yapmıyorsa" bu yılın 3 Kasım'ında seçim var demektir. Seçimin "Türkiye'nin sorunlarına çare" olabilmesi için, Seçim Yasası'nın ve Siyasi Partiler Yasası'nın mutlaka ve mutlaka değişmesi gerekir. Bu değişiklikler yapılmadan gidilecek bir erken seçimin, derde deva olacağı şüphelidir.

Şimdi siyasi partilerimizin ilk kez doğru bir şey yapıp "Türkiye'nin yararına" hareket edecek ortamı yaratmaları gerekir. Artık ok yaydan çıktı seçime gidiliyor. Seçime giderken, Avrupa trenini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu konuda iki parti DYP ve AK Parti hükümete destek olacaklarını açıklıyorlar.

Çiller, bugün Ecevit'e "Hemen AB ile ilgili paketi getirin Meclis'ten çıkaralım" diyecek. Meclis'in hemen toplanmasını ve kendilerinin "koşulsuz" olarak AB bağlamındaki düzenlemelere destek vereceklerini bir kez daha vurgulayacak.

Çiller'in "AB Yaklaşımı" hükümet ortakları tarafından nasıl karşılanacak? Şu sıralar ortada hükümet, mükümet kalmadı. "Bizans entrikalarını" geçen oyunlar var. Artık kimse ne ekonomi düşünüyor, ne de Türkiye'yi. Herkes bu çalkantıdan "en az hasarla" kurtulmaya bakıyor. Hal böyle olunca da "ekonomi batma noktasına" doğru hızla yuvarlanabilir.

Zaten bu bunalım, dolara olan talebi artırdı. Dolar yukarıya çıkıyor, borsa düşüyor. Önümüzdeki günlerde büyük bir borç ihalesi açacak olan Hazine'nin bu dalgalanmada "yüksek faiz" nedeniyle ek yük altına girmesi kaçınılmaz gözüküyor.

"Siyasi belirsizliğin" ülkeye verdiği hasarı onarmayı bir yana bırakalım, daha büyütmemesi için, seçim tarihinin, bu yıl olur, gelecek yıl olur, bütün partilerin ortak deklarasyonu ile hemen açıklanması şart.

Ondan sonra sıra yine bütün partilerin elbirliği ile Avrupa Birliği için gerekli çalışmalar yapılmalı ve AB yolunun önü açılmalıdır.

Yönetenler, "küçük hesaplar peşinde" olsalar bile Türkiye büyük bir ülkedir. Bu sıkıntıları da atlatacak ve Avrupa Birliği yolunda emin adımlarla yürüyerek halkın mutluluğunu sağlayacaktır

Ecevit gidecek, dertler bitecek.


9 Temmuz 2002
Salı
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED