Anayasa Mahkemesi'nde önümüzdeki günlerde yine hareketli saatler yaşanacak. FP ve AK Parti ile ilgili davaları bitiren Anayasa Mahkemesi heyeti, gündemine aldığı 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bazı maddelerinin iptali istemiyle, DYP ve FP'liler tarafından açılan iki ayrı davada tarafları dinleyecek. Mahkeme, 24 Ocak'ta Enerji Bakanı Zeki Çakan ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in, 25 Ocak'ta da Dünya Enerji Konseyi Milli Komitesi Başkanı Hüseyin Arabul ile Elektrik Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı avukat Turgut Kazan'ın görüşüne başvuracak. Hüseyin Arabul, son on yıldan beri görev yapan hükümet ve Enerji Bakanlarının, enerji konusunda ülkeyi milyarlarca lira zarara soktuklarını belirterek, "Bu dolarlar vergisini her koşulda veren vatandaş tarafından ödenmiştir" dedi. Elektrik Piyasası Kanunu ile ilgili inceleme raporu hazırlayan Arabul, günümüzde elektrik tüketiminin hızla artmasının, işletme yönetimi ve yatırımının finansmanı olarak devletin talebe cevap vermemesinin, işin içine özel sektör ve yabancı firmaların katılmasını zorunlu hale getirdiğini belirtti.

Faturayı vatandaşa yüklediler

Arabul, raporunda şu görüşlere yer verdi: "Ülke olarak 15 yıl bir ileri, bir geri adım atarak 2001 yılına kadar gelindi. Sadece elektrik dağıtım hizmetinin yeniden yapılanmaması sonucu, kimin tarafından tüketildiği muhasebeleştirilmeyen yılda 1 buçuk milyar dolardan fazla elektrik bedeli dürüst vatandaşın sırtına yük olarak binmiş ve her yıl artarak bu yük olmaya devam etmektedir. Hükümetlerin bu becerisizliğinin 2020 yılına kadar ödeyeceği fatura 57 buçuk milyar dolara ulaşacaktır. Bu bedel Dünya Bankası veya IMF'ye olan bağımlılığımızı ortadan kaldıracak düzeydedir." Elektrik Piyasası Kanunu ile oluşturulan Düzenleme Kuruluna çok önemli görevler düştüğüne dikkat çeken Arabul, "Sonuç olarak, Elektrik Piyasası Kanunu'nda belirtildiği gibi, dağıtım sisteminde mülkiyetin özel sektöre satışı hem hukuken mümkün değildir, hem de kamu yararına değildir. Bütün bunların yanısıra, İşletme Hakkının Devri konusunda firmalarla anlaşmalar yapılmıştır. Konu hem enerji sektörünün geleceği, hem de devletin ulusal ve uluslararası saygınlığı yönünden çok önemlidir" görüşünü savundu.