|
|
Üç çuvallama bir şut olursa...
Serdar Turgut refikimiz "Çok tehlikeli bir gelişme"den bahsediyordu dünkü yazısında. "Pandora'nın kutusunu açıyorlar sevgili okurlar ve bunu yapmakta olanlar eğer kutunun içinden çıkacak canavarı kolayca, istedikleri noktada dizginleyebileceklerini sanıyorlarsa çok ama çok yanılıyorlar... Medeniyet çatışması yok diyenler, ülkelerdeki sıradan insanların bunu çoktan yaşamakta olduğunu ve dahası çatışmanın da topyekûn savaşa dönüşmüş olduğunu görmek istemiyorlar." Uzun yazıdan sadece iki cümlesini aldık. Biz Pandora'nın kutusunu görmüş değiliz ama, baştan beri söylediklerimiz aynı çizgide. 11 Eylül'ün hemen ardından kalemine Amerikan mürekkebi çekip yazanlar, gördükleri manzarayı Amerikan gözüyle değerlendirenler ve Amerikan lisanıyla konuşanlar arasında son zamanlarda çark edenler oldu. Geç de olsa doğruyu görenleri kutlamak gerek. Bu arada, bir dostumuzun "üç korner bir penaltı"dan mülhem ilginç bir düşüncesi var. Aynı yöntemin yazarlar için de uygulanabileceğinden bahsetti sohbetimizde. Ciddi boyutlarda üç defa hataya düşen, amiyane tabiriyle 'çuvallayan' yazarın kalemi elinden alınmalı. Bunun için de "Bu biir" diyecek bir merkez hakem komitesi olması gerekir.
ETNİK TEMİZLİK
Gazetemizin dış haberler servisine bir telefon geldi geçen gün. Okurlarımızdan birisi, gazetede çıkan bir haberdeki "İsrail, Filistin'de etnik temizlik yapıyor" cümlesine takmış kafayı; sarılmış telefona. - Siz Filistinlilere nasıl "pislik" dersiniz? - Yok öyle bir şey. Nereden çıkardınız? - Etnik temizlik demişsiniz ya... - Kardeşim, bu bir deyim... - Deyim meyim anlamam beyim! Filistinlilere pislik diyemezsiniz! Laf uzamış, fakat sonunda da anlaşamamışlar. Dış haberler editörü İbrahim Karagül telefonu usulcacık kapatmak zorunda kalmış. Her aklı başında adam "etnik temizlik"ten bahsediyor şu günlerde. En son Recai Bey de söyledi. Uzun lafın kısası, hassasiyet iyi ama, biraz da iz'an lazım.
BOSTANCIOĞLU
Saçma sapan işlerle uğraştı Millî Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu. Sonunda AK Parti, "Türk millî eğitim politikasına aykırı, keyfî ve ideolojik uygulamalarıyla kargaşaya ve huzursuzluğa sebep olduğu, toplumsal gerilime yol açtığı" gerekçesiyle soruşturma önergesi verdi. İktidar partilerinden de destek gören önerge Meclis'te kabul edildi. Bunları biliyorsunuz. Peki, soruşturmanın sonunda Bostancıoğlu'nun pişmanlık duyarak "Keşke bu işlere hiç bulaşmasaydım" diyeceğini de biliyor musunuz? Öyle ya, ata mesleğine devam etseydi ve bostancılık yapsaydı fena mı olurdu?
SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Delikanlı kardeşimiz Mükremin Çıtır'ın babası Burhan Bey vefat edince üzülmüştük. Salı gecesi oyunun sonunda yine onu hatırlattılar ve bizim gözlerimiz doldu. Mükremin'in babası için mi ağladık, yoksa kendi babamız için mi, bilemedik.
GÜNÜN SÖZÜ
Hayatımda edindiğim en büyük bilgi şudur: Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez.
Grup Yorum'dan Filistin'e destek
Filistin Halkı'yla dayanışmak için 11 Nisan Perşembe saat 13:30'da İsrail Konsolosluğu önündeyiz. Türkülerimizi Filistin Halkı için söyleyeceğiz. Tüm dostlarımızı bu dayanışma içinde yer almaya davet ediyoruz.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |