T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Üç haberin anlattıkları…

Filistin'deki vahşet Türkiye'nin sorunlarını unutturmuyor. Tersine, Türkiye'de sürüncemede kaldığı sanılan işler, biraz da Filistin'in sağladığı bozbulanıklık yüzünden, hızlanmaya bile başladı. Ne demek istediğimi anlatabilmek için, size, ilk bakışta birbiriyle irtibatsız gibi duran üç gazete başlığı sunacağım.

İlk haberi Hürriyet (5 Nisan 2002) verdi: "Sağda yeni lider"... Türkiye'nin Washington büyükelçiliği müsteşarı Mehmet Ali Bayar'ın politikaya gireceği biliniyordu. Bunun için uygun bir zaman kolladığı da. Babası Nuri Bayar, dedesi Kemal Aygün DP-AP çizgisinde politika yapmış insanlar; kendisi de, Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı döneminde, Çankaya'da görevliydi. Hürriyet, Bayar'ın, Demokrat Türkiye Partisi yönetimini devralmak üzere diplomatik görevinden istifa ettiğini duyurdu.

İkinci haber, önceki gün (7 Nisan 2002), Radikal gazetesinde yer aldı. "RTÜK yasası hiç değişmeden iade" başlıklı haberin girişi şöyle: "Hükümet, RTÜK Yasası'nda ikinci kez veto riskini yok etmek için Meclis'ten aynen çıkararak Köşk'e gönderme kararı aldı." Radikal, yasanın önemli özelliklerini de iyi özetlemiş: "Yasa ile bir özel radyo ve televizyon kuruluşunda yüzde 10'dan fazla hissesi bulunanların devletten doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir taahhüt işini üstlenemeyeceği ve menkul kıymetler borsalarında işlem yapamayacakları, gazete çıkaran gerçek ve tüzelkişilerle gazete sahibi olanların bir arada yüzde 20'den fazla hisse sahibi olamayacaklarına ilişkin hükümler yürürlükten kaldırılıyor."

Üçüncü haber, belli gazetelerde iki gün üst üste çıktı. Gazeteleri hazırlayanların birinci sayfanın en güzel köşelerini bu habere ayırmaları elbette şaşırtıcı değil; çünkü haberin konusu o gazetelerin patronu. "Aydın Doğan Türkiye vergi şampiyonu" başlıklı haberlerden, Hürriyet, Milliyet, Radikal gibi gazetelerin, CNN-Türk ile Kanal-D'nin (şu yakında BRT'yi de aldığı söyleniyor) patronu Aydın Doğan'ın, bu yıl, devlete, 3 trilyon 553 milyar lira vergi ödeyeceğini öğreniyoruz. 2001 yılı geliri 7 trilyon 911 milyar 916 milyon TL... Aydın Doğan üç yıl önce Koç Ailesi'ni geçmiş, geçen yıl Demir Sabancı'nın ardından ikinci olmuştu; bu yıl şampiyonluğu yakaladı. Kendisini buradan tebrik ediyorum.

Neredeyse birer gün arayla gazetelerde yer alan, ilk bakışta birbiriyle ilgisiz üç haber size.

"İlk bakışta ilgisiz" dediğime göre, eminim, bu üç haber arasında bir ilgi, bir irtibat kurmamı bekliyorsunuz. Mehmet Ali Bayar'la adaylığını sevinçle duyuran gazeteler ve Aydın Doğan arasında bir ilişki? Kelkitli Aydın Doğan ile babadan Rumelili anadan Sivaslı Mehmet Ali Bayar arasında akrabalık yok. RTÜK Yasası'nın Meclis'ten virgülü değişmeden geçirilmesi, devletle yakın ilişkisi bulunan, ihalelere giren, kanallarda daha fazla ortak görünmek isteyen Aydın Doğan'ı ilgilendiriyor elbette, ama Mehmet Ali Bayar'ı? Sonra Aydın Bey'in vergi şampiyonu olmasıyla RTÜK Yasası'nın bir biçimde ilintisi kurulabilir diyelim, sağda yeni liderin ortaya çıkması vergi şampiyonluğunu nasıl etkiler? Çııh…

Ufak bir hatırlatma: Bütün dünya İsrail'in Filistin'e saldırısını konuşurken, bizdeki belli başlı gazeteler, farklı bir gündem sürdürdüler. Odakta Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer vardı ve Sezer'in Ankara'da aldığı villayla başladılar, sonra Çankaya Köşkü'ne alınan jakuzi, ipek perde gibi 'önemli ayrıntılar' dile getirildi. Cumhurbaşkanını üzecek bu yayınları, Meclis'e yeniden getirilmesi beklenen RTÜK Yasası ile ilişkilendiren yorumlar okuduğunuzu hatırlayacaksınız...

Ancak, Sezer'in bu yayınlardan "Ne haliniz varsa görün, yasanın yeni halini hemen imzalarım" diyecek kadar etkilenmediği anlaşılıyor. Bunu nereden mi biliyorum? Şundan: Cumhurbaşkanı, Meclis'ten geçen ilk halini veto ettiğinde, o medya grubunun yöneticilerinden biri, "Bazı cümleler beni de rahatsız ediyordu" demişti; oysa şimdi, çok haklı gerekçelerle veto edilen yasa, 'virgülüne dokunulmadan' Meclis gündemine sokuldu. Belli ki, virgül değişse veto hakkını yeniden kullanabilecek Sezer'in haberlerden etkilenmediği düşünülüyor...

Bu durumda tek çare, tasarının Sezer'in müdahale edemeyeceği biçimde yasalaşması... RTÜK'te istenen yeni düzenlemenin, kazaya uğramadan, patronların çıkarlarını koruyacak biçimde yasalaşabilmesi, hükümet yanında muhalefetin de katkısıyla mümkün olabilir... Yeni ve genç birinin politikaya soyunduğu haberine kulak vermek zorunda olan sağ partilerin özellikle...

Politikanın gençlere, yeni yüzlere ihtiyacı var elbette; bu sebeple de iyi yetişmiş genç insanların, sağda veya solda kendilerine yer açmaya çalışmaları beni ancak mutlu eder. Kökleri güven veren, gençliğini ustaların yanında pişerek geçirmiş, dil bilen birilerini politikada görmek güzel. Daha ilk adımını atarken, kendisine sınır çizilmesi, 'yasak bölgeler' konulması hoş değil elbette; akıl hocalarının sağı hiç tanımayan kişiler olması da... Ancak, herkes için üzücü olan, genç bir insanın politikaya girişinin, RTÜK Yasası gibi küçük hesaplara âlet edilmesidir. Tabii böyle bir hesap varsa...

Umarım, "Bütün bu gelişmeler ile Aydın Doğan'ın vergi şampiyonu oluşunun ne ilgisi var?" diye sormazsınız. "Hiçbir ilgisi yok" diye en baştan söyledim ya!


9 Nisan 2002
Salı
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED