T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Türkiye'de kör olmak zor!

Altı Nokta Körler Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Yılmaz, "Ülkemizde ne yazık ki çoğu aile, özürlü çocuğunu evde saklayarak, (ben ölene kadar bakayım, öldükten sonra birileri sahip çıkar) mantığı ile hareket ediyor" dedi.

Altı Nokta Körler Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Yakup Yılmaz, Türkiye'de görme özürlülerin ancak yüzde ikisinin eğitim alabildiğini söyledi. Yılmaz, Türkiye'de görme özürlülerle ilgili yalnızca 10 ilde eğitim kurumları olduğunu belirterek, Doğu Karadeniz'de ise sadece Tokat'ta görme özürlü okulu bulunduğunu bildirdi. Görme özürlülerin, ancak yüzde ikisinin eğitim alabilme imkanın bulunduğunu ve iyi bir eğitim aldıklarında üretici olacaklarına işaret eden Yılmaz, şunları söyledi:

Özürlüleri gizlemeyin

"Ülkemizde ne yazık ki çoğu aile, özürlü çocuğunu evde saklayarak, (ben ölene kadar bakayım, öldükten sonra birileri sahip çıkar) mantığı ile hareket ediyor. Tabii bunda özürlülerle ilgili eğitim kurumlarının yaygın olmamasının rolü de büyük. Ülkemiz sosyal hukuk devleti olmasına rağmen özürlü vatandaşlarına sahip çıkmıyor. Biz görme özürlüler, diğer özürlülerle birlikte sosyal hak ve imkanlarımızın çoğaltılmasını, eğitim göreceğimiz kurumların artırılmasını, eğitim gördükten sonra da istihdam edilmek istiyoruz."

Eğitim alamıyorlar

Yılmaz, 1993 yılında yaptıkları bir araştırmada Giresun'dan Artvin'e kadar olan 5 ilde toplam 760 görme özürlü kişi tespit ettiklerini ve bu özürlülerin çoğunun eğitim alamadıklarını belirtti. Yılmaz, "Yetkililerden sesimizi duymalarını istiyoruz. Trabzon'da görme özürlüler için bir eğitim kurumu açılırsa çok önemli bir eksiklik kapatılmış olur" dedi.

ÖZÜRLÜLERE İŞ İMKANI SAĞLANMALI

Altı Nokta Körler Derneği Trabzon Şubesi Başkanı Yakup Yılmaz, görme özürlülerin kamu kurumlarında görevlendirildiğini, ancak özel sektörde (verimsiz oldukları) gerekçesiyle iş bulamadıklarını anlatarak, öteki olumsuzlukları şöyle dile getirdi: "Şehirler maalesef özürlü vatandaşlar düşünülmeden planlanıyor. Kaldırımlar çok yüksek olduğu için, inerken boşluğa düşüyormuş gibi hissediyoruz. Kaldırımların üzerine park edilen otomobiller ya da esnafın dükkanlarının önüne koydukları eşyalar bizim için bir kabusa dönüşebiliyor. Kullandığımız beyaz bastonların ne anlama geldiğini bazı şoförler bilmiyor, dolmuş durdurmak için beyaz bastonları havaya kaldırıyoruz ancak anlamıyorlar. Saatlerce beklemek zorunda kalıyoruz. Otobüslerde en çok zorlandığımız şey ise bilet atmak. Bilet atmakta zorlandığımız için rencide oluyoruz. Bunun için, görme özürlü insanlara paso verilmesini ve belediyelerden bu konuya hassasiyet göstermelerini istiyoruz."



9 Nisan 2002
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED