![]() |
![]() |
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |
|
![]() |
Türkiye-AB yol ayrımında
![]() Merkezi Washington'da bulunan Stratejik Araştırmalar Merkezi (CSIS), Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin son dönemde zarar gördüğünü belirterek, bu ilişkilerin yoluna konulması için her iki tarafın da 2002 yılının kalan aylarını muhtemel zararları önlemeye harcaması tavsiye edildi. CSIS'in Türkiye uzmanlarından Seda Çiftçi'nin hazırladığı ve "Türkiye ve AB: Ayrılığa Doğru mu?" başlığını taşıyan raporda, Türkiye'nin AB'ye entegrasyonuna destek veren ABD'nin de hem Ankara, hem de Brüksel nezdinde konumunu açıkça ortaya koymasının tam zamanı olduğu anlatıldı. Üyelik yeniden gözden geçirilebilir
Raporda, 2002 yılının, Türkiye-AB ilişkilerini belirlemede çok önemli rol oynayacağı, ancak eldeki son verilerin olumlu olmadığı vurgulanırken, 1999 Helsinki zirvesinden beri üyelik için ciddi çaba gösteren Türkiye'nin, "Batı Avrupa ile entegrasyon amacını yeniden gözden geçirmesine yol açacak türde bir hayal kırıklığına doğru gidiyor gibi göründüğü" belirtildi. CSIS raporunda, AB'nin bu yıl da Türkiye'ye üyelik görüşmelerinin başlatılması konusunda tarih vermemesinin yüksek bir ihtimal olduğu belirtildi. Raporda, Ankara'nın Kopenhag kriterleriyle uyum çerçevesinde yapısal ve siyasal reformlarda etkileyici bir kararlılık gösterdiği, ancak AB'nin, Türkiye'ye etnik gruplara haklar ve ölüm cezasının kaldırılması gibi ek anayasal değişiklikler benzeri hedefler koyarak, yapılanları yeterli görmemesinin, Türk tarafında kuşkuyu artırdığı anlatıldı. Raporda, AB'nin, reform adımlarının yeterli olmadığını savunarak, Türkiye'nin belli bir tarih konulması talebine karşı direndiği belirtildi. AB Türkiye'ye güven duymuyor
Türk halkının yüzde 68'inin AB'ye girişi desteklediği belirtilen raporda, Türkler'in AB'yi ülkenin ekonomik problemlerine bir çözüm, modernleşme ve Batılılaşma yolu olarak gördükleri anlatıldı. Raporda, Ankara'daki AB temsilcisi Karen Fogg'un e-maillerinin ortaya çıkmasının ardından, AB sürecine karşı çıkanların konumlarını daha da sertleştirdikleri kaydedildi. CSIS raporunda, Türk-AB ilişkilerini zorlayan konulardan birinin Kıbrıs olduğu ve adada tarafların müzakerede bulunmasına karşın, görüşlerde farklılık bulunmadığı ve 2002'nin sonundan önce hem AB, hem de Türkiye tarafında Kıbrıs konusundaki "blöflerin" kaçınılmaz negatif sonuçlarının ortaya çıkacağı savunuldu.
Raporda, Türkiye'nin askeri ve siyasi yapılanmasında, AB'nin niyetleri konusunda kuşkular oluştuğu savunularak, bu ortamda Türk-AB ilişkilerinin tekrar yoluna girmesini görmenin güç olduğu iddia edildi.
![]() |
![]()
|
![]() |
![]()
|
![]() |
![]() |
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |