T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Olmadı, olmuyor, olmayacakmı?

Aklım Brezilya maçında kaldı. Çünkü orada başladı ve belki de her şey orada bitti. Siz bakmayın futbol otoritelerinin, artı Şenol Güneş'in Kostarika maçına "final" demesine. Bu mantıken, aklen; bilimsel-taktiksel vs. vs. yönlerinden böyledir ama, futbol bütün bunları sollayıp geçen bir gönül fırtınası.

Biz de millet olarak bu fırtınaya tez tez yakalanıyoruz. Şöyle ki; Grubumuzda Brezilya'nın bulunması yukarıda sıralanan sebepler yüzünden ürküttü bizi. Ama alttan alta sevindirdi, hayallerimizi kamçıladı. Çünkü Brezilya bir dünya markası, biz de ilk kez bu arenaya çıkmışız. Bir de bakıyorsunuz ki; bütün dünya bir de bakıyor ki, Türkiye Brezilya'yı yenivermiş.

Akıl ve mantıktan ziyade işte bu kamçılanmış hayal bizi Brezilya maçında ayakta tuttu. Rüştü yardım etti, şans yardım etti, Hasan Şaş gol attı; geldik geldik, öldük-dirildik maçın son anlarına ulaştık.

Evet bütün dünya bizi seyrediyor; çünkü Brezilya ile oynuyoruz. Ha gayret, gayret; oldu, olacak derken...

Hani oluyordu da.

Şunun şurasında birkaç dakika kalmış.

Olmadı. Olmadı ve bizim (seyirci, futbolcu, hoca, teknik adam ve bütün ülke) şevkimiz kırılıverdi. Evet. Kostarika maçı önemli falan-filan ama Brezilya'yı yenmek; hiç olmazsa berabere kamak vardı. Bu bizi ayakta tutacak; bununla da kalmayarak gruptan çıkacaktık.

Bakınız Senegal Fransa'ya nasıl sürpriz yapmıştı. Biz neden yapamadık? Yok Yıldıray oyundan alınmış da, Hakan oyundak almış da, Rüştü geri pasa doğru dürüst vuramamış da... Bütün bunlar olağandır.

Futbol da şans faktörü diye bir şey vardır. Buna inanın.

Elbette ki Brezilya bizden üstün bir takım ve üstün oynadı. Biz o çapaçul direnişimizle nasıl geldik son dakikaya kadar. İşte o şans devam etmeliydi. Kostarika da bize nazaran akıllı, disiplinli oynadı. Ama attıkları gol şans işi. O top oraya düşmeyebilirdi, tesadüfen düştü. Ona bakarsanız atamadıkları çok daha önemli pozisyonlar vardı, hele birinde kalemiz bomboş idi.

Evet, olmadı, olmuyor. İyi başlıyoruz, gol atıyoruz, son dakikalara kadar direniyoruz, son beş dakika felaketimiz oluyor.

Futbol medyası koro halinde Şenol Güneş'e yükleniyor. İnsafsızlık bu. Al işte. Kostarika maçında Ârif'i oyuna soktu; Arif son saniyelerde ayağına gelen topa az daha düzgün vursa iş bitecekti. Âferin diyeceklerdi Şenol'a; bak Ârif'i aldı işi bitirdi.

Lütfen bu hengamede bir "günah keçisi" aramayalım. Beninli Hakem masalları yazmayalım. Şurasını iyi belleyelim. Bir takım uzun zaman içinde takım olarak maça hazırlanır, motive olur, topluca oynar. Maç içinde bir kaç kişinin girip çıkması oyunu hepten etkilemez.

Şimdi son bir umutla Çin maçına çıkacağız. Netice ne olur bilinmez ama, bana sorarsanız netice Brezilya maçı ile belli oldu.

Top gülmedi bize.


11 Haziran 2002
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED