|
|
tarihi geciktirdi Türkiye ile ilgili kararın alınmasında Fransa, Almanya ve Avusturya etkili oldu. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nin istediği tarihin verilmesi durumunda, AB'nin Türkiye için baskı yapan ABD Başkanı George Bush'un baskısına boyun eğdiği izlenimi doğacağını söyledi. Devlet ve hükümet başkanları Aralık 2004 tarihini belirlemek için bir çok konuyu ve özellikle üye ülkelerin duyarlılıklarını dikkate aldılar. Chirac, Haziran 2004 tarihinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılmamasının gerektiğini söyledi. Almanya AB'nin bütçesini ileri sürerek aralık 2004 tarihinden önce müzakerelerin mali nedenlerden ötürü başlatılamayacağını söyledi. Avusturya henüz Kopenhag kriterlerini yerine getirmeyen ülkelerle müzakere tarihi belirlenmesinin ab müktesebatına aykırı olduğunu ileri sürerek randevu tarihinin ötesine geçilemeyeceğini vurguladı. İsveç de Ankara'nın son haftalarda AB'yi tehdit ettiğine dikkat çekerek, Ankara'nın beklentileri karşılandığı taktirde Türkiye'nin Avrupalıları tehdit ederek tarih aldığı görüntüsüne neden olacağını dile getirdi. Berlusconi de baskıdan yakındı Türkiye'ye 2003 yılında tarih verilmesini isteyen İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin de "AB'ye yapılan baskılar kabul edilemez ve üzüntü verici" dediği belirtildi. Berlusconi, gazetecilerin, Schröder ile Chirac'ın önerisiyle ilgili sorusunu yanıtlarken, "Biz 2003'ü öneriyorduk, onlar 2005'i. Sonunda 2004 üzerinde anlaştık. Orta yol kazandı" dedi. AGSP'de uzlaşma sağlandı Öte yandan NATO ile AB arasında güvenlik işbirliği uzlaşmasına yeşil ışık yakıldı. Kopenhag'da AB liderleri tarafından alınan karara göre, Kıbrıs Rum kesimi ve Malta'nın, Barış İçin Ortaklık (BİO) çerçevesinde NATO ile bir güvenlik işbirliği anlaşmaları olmadığı gerekçesiyle AGSP dışında kalacakları güvencesinin verildiğini bildirdi. Bu gelişme, Türkiye'nin son çekincelerini de ortadan kaldırdı ve taleplerini yanıtladı. ABD ilgisi geri tepti Yunan basını ise "ABD'nin Türkiye lehine yaptığı baskıların ters teptiği" yorumunu yaptı. Katimerini gazetesi, "Avrupa'dan Kıbrıs'a hoş geldin" ve "Erdoğan ile Gül boş elle dönmüyorlar - Türkiye için tarih 2004 yılında belli olacak" dedi. Ankara'nın son günlerde sergilediği "sert" müzakere tekniğinin Berlin ile Paris'te öfke yarattığını belirten gazete, "AB liderleri 3ay önce reddettikleri bir şeyi ABD'nin baskısı sonucunda bugün kabul etmeyi sindiremiyorlar" görüşüne yer verdi. Haberde, "Erdoğan'ın ABD ziyareti ve Washington'un müdahalesi ters tepki yarattı. Türkiye 2004 tarihini içine sindirecektir" ifadeleri kullanıldı. AFP: "15"lerin kararı kırbaç gibi çarptı Fransız haber ajansı AFP, "15'lerin kararı, Türkiye'ye kırbaç gibi çarptı" yorumunu yaptı. AFP, AB liderlerinin Türkiye ile görüşme kararını 2004 sonuna bırakmalarını, Türkiye için "yaralayıcı" olarak değerlendirdi. Ajans, AB dönem başkanı açıklamasının, AB'ye olabildiğince çabuk girmek için olağanüstü çaba harcayan Türkiye'ye "kırbaç gibi çarpan başarısızlık" olduğu görüşünü savundu. Rasmussen'in açıklamasının, Fransız-Alman senaryosuna yakın olduğunu belirten ajans, 15'lerin kararının, 2003'te kesin tarih isteyen Türkiye'nin beklentisinin çok gerisinde kaldığını kaydetti. Reformlar yetmez icraat önemli
Avrupa Birliği Komisyonu, gelecek ilerleme raporunda olumlu görüş belirtebilmek için Türkiye'nin reformları başarıyla uygulamasının önemli olduğunu bildirdi. Avrupa Birliği Komisyonu'nun genişlemeden sonumlu temsilcisi Günter Verheugen'in sözcüsü Jean Christophe Flori, özellikle işkenceye son verilmesi ve siyasi tutukluların serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Sözcü, "AB Konseyi'nin Türkiye'ye 2003 yılı için tarih verseydi, Komisyon'un raporu olumsuz olurdu. İki yıl Türkiye'nin eksiklerini tamamlaması ve uygulamaya koyabilmesi için makul bir süre" şeklinde konuştu.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |