|
|
Seçim ittifakları
Her seçimden önce olduğu gibi bu seçimler öncesinde de bir ittifak tartışması yaşıyoruz. Hangi partilerin ittifak yapacakları, seçimlere kimlerin birlikte girecekleri ve bunun ne getirip ne götüreceği merak ve tartışma konusu. Bir siyasi partinin seçimlere tek başına değil de diğer partilerle ittifak yaparak girmesinin temel sebepleri olmalıdır. Zira her bir parti prensip olarak diğer partilerin rakibidir ve rakipleriyle yürüttüğü mücadelenin en somut alanını seçimler ortaya koymaktadır. Partilerin ittifak yapmaları demek, aralarındaki rekabeti kaldırmaları ve birbiriyle mücadele etmeye son vererek ortak rakiplerine karşı birlikte hareket etmeleri anlamına gelmektedir. Bu bakımdan ittifak yapan partiler birbirine karşı rekabete son vermekte ve belli bir hedef etrafında ortak hareket etmektedirler. Bu durumda ittifak partiler arasında bir tür gruplaşma olarak ortaya çıkmakta, rakiplerin sayısı azalmakta ve fakat rekabet eden güçlerin kuvveti artmaktadır.
İlk ittifak DP'ye karşı gündeme geldi...
İttifakların en popüler olanı elbette ki seçimlerde yapılanlardır. Seçimlerde partiler önlerine yasalarla konulan çeşitli engelleri aşabilmek veya rakiplerini geride bırakabilmek için ittifak yapmaktadırlar. Türkiye'de partilerin seçimlerde ittifak yapmaları, ilk defa ellili yıllarda Demokrat Parti'nin gücüne ve uygulamalarına karşı gündeme gelmiştir. 1957 genel seçimleri öncesinde muhalefet partilerinin seçimlerde ittifak yapmak amacıyla toplantılar yapmaları ve ortak hareket etmek için bazı konularda anlaşmaları iktidar partisinin sert tepkisiyle karşılaşmış ve seçim kanununda yapılan değişiklikle partilerin ittifak yapmalarının önü kesilmiştir. Genelde ittifaklar iktidar partisine ve iktidarların yasal düzenlemelerle oluşturdukları engellerin aşılmasına yönelik olarak gündeme gelmektedir. 1980 öncesinde partiler ülke genelinde aldıkları oy oranıyla mütenasip sandalye çıkarabildikleri için ittifak yapma ihtiyacı pek gündeme gelmemiştir. İttifakların çoklukla gündeme geldiği yıllar 1982 Anayasasının uygulanmakta olduğu dönemde olmuştur. Bunun anlaşılabilir sebebi var, çünkü bu dönemde darbeciler tarafından gerçekleştirilmiş olan düzenlemelerle Meclise mümkün olduğu kadar az sayıda partinin girmesini sağlamak amacıyla ulusal ve yerel düzeyde çifte barajlı bir seçim sistemi getirilmiş ve küçük partilerin Mecliste temsil edilmesinin önü kesilmiştir. 1995'e kadar uygulanan çifte barajlı sistem ülke genelinde oyların yüzde onunu alamayan partilerin Meclis dışında kalmalarına hizmet etmiştir. Bu durum açık bir adaletsizlik olmakla beraber iktidar partisine hizmet ettiği ve muhalefeti sınırlandırdığı için değiştirilmesine kimse yanaşmamıştır. Nitekim bugün de yüzde onluk ulusal baraj devam etmektedir ve bu barajın aşağıya çekilmesi ancak baraj korkusu olan partilerce istenmekte, aşabilecek partiler tarafından ise korunması savunulmaktadır.
İttifaklar baraj engelini aşabilmek için gündeme gelmektedir...
Bu engeli aşabilmek için barajı geçme sorunu olan partiler arasında ittifaklar gündeme gelmektedir. Bunun en iyi örneğini 1991 genel seçiminde Refah Partisi, Milliyetçi Çalışma Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi arasında yapılan ittifak oluşturmaktadır. Bu partiler ittifak halinde girdikleri seçimde yüzde 16.9 oy alarak Meclise girmeyi başarmışlardır. Ayrı ayrı girmiş olsalardı belki de hiçbiri seçilemeyeceklerdi. Nitekim 1995 seçimlerinde bunlardan sadece RP Meclise girerken diğer ikisi dışarıda kalmıştır. Seçim ittifaklarına verilecek başka örnekler de var: 1991'de SHP ile DEP'in, 1995'te ANAP ile BBP'nin ittifakları hatırlanmaktadır. Bugün de çeşitli ittifaklar konuşulmaktadır. Özellikle belli bir oy potansiyeli bulanan HADEP, BBP, ÖDP, DTP gibi partiler tek başlarına Meclise girme şansına sahip değiller. Ama ittifak halinde hem Meclise girebilir hem de bir güç oluşturabilirler. Önümüzdeki aylarda yeni ittifakların gündeme gelecekleri ve çeşitli ittifak gruplarının oluşacağı beklenmektedir. Seçim yasaları ittifakları yasaklamaktadır. Bu durum ittifak işini zorlaştırmakta ve uygulanmasını sorunlu hale getirmektedir. Ama bunun bir biçimde aşılabilmesi mümkün olmaktadır. Zor olsa da yine de ittifaklar kurulmaktadır. Seçime girecek yirmi üç partiden barajı geçeceklerin sayısı en fazla üç veya dört partidir. Diğerlerinin Mecliste temsil edilebilmeleri için muhakkak ittifaklar yoluna gitmeleri gerekiyor. Aslında yasa istikrarsızlık gerekçesiyle ittifakların önünü kesmeye çalışsa da ittifaklar çeşitli toplum kesimlerinin temsiline, adaletsizliklerin azaltılmasına, işbirliği ve dayanışma imkanlarının kullanılmasına hizmet etmektedir. İdeolojik ve temsil noktasında birbirine yakın partiler arasında kurulacak ittifaklar istikrara hizmet edeceği gibi iyice aşınan temsilde adalet ilkesinin gerçekleşmesine de yardımcı olacaktır. Temel sorun partilerin ittifak yapabilmelerinin önündeki yasal engellerin kaldırılmasıdır. İttifaklar toplumsal dayanışmanın ve temsilin en üst örnekleri olarak görülmelidir.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |