Sosyal ve politik yorum dergisi NPQ Türkiye, "Batı ve İslam" konulu bir dosyayı okuyucularına sundu. Uç fikirleri bile törpülemeden yayınlama ilkesine sahip NPQ Türkiye, bu dosyada dünyaca tanınmış düşünürlerin ve liderlerin Batının İslama bakışıyla ilgili görüşlerine yer verdi.

Fas'ın Rabat kentinde düzenlenen "Batı İletişim Araçlarında İslam İmgesi" başlıklı toplantıda biraraya gelen ünlü düşünürlerden Nathan Gardels, İslam Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü'nün Genel Müdürü Dr. Abdulaziz Osman Altvajiri, Periodica Islamica eski yayımcısı Münevver Enis, Malezya Başbakanı Mahattir Muhammed, Sudan'ın dini lideri Hasan el- Turabi, Suudi Arabistan Yüksek Öğretim Bakanı Dr. Halid M. Ankari, Motoin Picture Şirketi Başkanı Jack Valenti ve Washington American Üniversitesi ve İbni Haldun İslami Çalışma Kürsüsü Başkanı Ekber Ahmed, özetle "Batı'nın anladığı İslam'la gerçek İslam'ın aynı olmadığı" görüşünü dile getirdiler.

Hollywood İslam'a saldırıyor

Washıngton D.C Amerikan Unıversıty İbn Haldun İslami Çalışmalar Kürsüsü Başkanı Ekber Ahmed, son yirmi yıldır Hollywood yapımlarında islam eşittir terör imgesinin pekiştirildiğini, "The Simpsons" adlı halkça tutulan bir çizgi filmde bile Müslümanların ruh hastası bir terörist gibi gösterildiğini söyledi. Ekber Ahmet, Hollywood'un Müslümanlar'ı, batı dünyasını havaya uçurmak isteyen ruh hastaları olarak resmetmesini önlemek için bilinçli bir girişimin şart olduğunu kaydetti.

Bazı güçler kavga istiyor

İslam Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (ISECO) Genel Müdürü Dr. Abdülaziz Osman Altvajiri, İslam dünyasına mensup bireyler yada gruplardan kaynaklanan alışılmadık olay ve sağlıksız davranışların, bir inanç, kültür ve uygarlık olan İslam'a karşı kuşkular, yalanlamalar ve suçlamalar yöneltmek için bir fırsat sayıldığını belirtti. Periodica Islamica'nın eski yayımcısı Münevver Enis de Batı'nın yanlış İslam kavrayışlarını bırakarak, İslam'ı sonsuza dek savaşılması gereken "öteki" olarak görmekten vazgeçmek zorunda olduğunu kaydetti.

"Batı ortalığı karıştırıyor"

Sudan'ın dini lideri Hasan el- Turabi ise , Batı'nın İslam'ı gerici Hristiyan hareketleriyle karıştırdığını belirterek "Sovyetler Birliği'nin İslam'la uğraşmasından dolayı Batı o yıllarda sevinçliydi. Özellikle Afganistan savaşından dolayı yaşanan savaş büyük sevinç yaratıyordu. Ancak daha sonra İran İslam Devrimi, ABD elçiliğinde sonradan meydana gelen olaylar, Sovyetler Birliği'nin yıkılması, İsrail'e karşı İslami direnişin doğması ve Arap dünyasında Amerika'yı hedef alan Usame Bin Ladin olayının ortaya çıkması Batı'nın huzurunu kaçırdı. Artık Batı, ABD'nin öncülüğünde, İslami hareketleri "kökten dinci" diye damgalamaya, ABD'deki bildiğimiz gerici Hrıstiyan hareketleriyle karşılaştırmaya başladı."

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed da İslam'da moderleşme üzerine yaptığı konuşmada, ulemanın modernleşmenin önünü kestiğini iddia ederek şu görüşleri dile getirdi: "İslam'da modernleşmeyi önleyen hiçbirşey yoktur, engel olanlar İslam'ı tefsir eden insanlardır, ulemadır. Okumuş gerçek İslam bilginlerini değil, kendi siyasal gündemlerine destek sağlamak ve Müslüman halkın geri kalan bölümüne idarelerini dayatmak için kendilerine ulema diyenleri kastediyorum. Bunlar İslamı o kadar yanlış tanımladılar ki bugün bir yığın müritleri aslında İslama aykırı olan şeyler yapıyorlar."

İSTİHBARAT SERVİSİ, İSTANBUL

« Geri Dön