ABD Başkanı Buş'un sağlık raporuna yer veren Hürriyet'in başlığı "Başkan Buş bomba gibi" şeklindeydi.

Açıkça belirtelim, 'bizimki' de bomba gibi ama, arada ufak bir fark var: Bizdeki patlamış bomba gibi.

Neyse, şimdilik kaderimize rıza göstermek durumundayız; olacak o kadar.

Başkan Buş'un sağlık raporu, sağlamlığını ortaya koyuyor:

Kalbi tıkır tıkır işliyormuş.

Haftada dört kez 4-5 kilometre koşuyormuş.

Kolesterolü ise en ideal seviyedeymiş.

Çok az işitme ve görme sorunu varmış ama o kadarı mesele değilmiş.

Alkolden uzak duruyormuş.

Nadiren bir puro tüttürürmüş.

Diyet kola ve kahve içer, her gün aksatmadan vitamin ve Aspirin yutarmış.

Hepsinden önemlisi, hastalık yüzünden devamsızlığı yokmuş.

Karnesinin "Gelmediği günler" kısmında "Yok" yazılıymış.

Doktorlar üç saat boyunca muayene etmişler ve hiçbir kalp hastalığı izi bulunmadığını, kalp krizi geçirme riskinin "çok düşük" olduğunu belirlemişler.

"Helal olsun!", "Bravo!", "En büyük başkan bizim başkan!.." şeklinde tezahürat yapan doktorlar, Başkan Buş'un durumunun "olağanüstü iyi" olduğunu açıklamışlar.

Başkan Buş muayeneden sonra bir aylık tatil için Teksas'taki çiftliğine gitmiş.

İnsan rahatlıyor tabii bu haberleri okuyunca.

Düşünün, dünyanın tek süper gücü olan ABD'nin başındaki adam, ya bir de sağlıksız olsaydı!

Başkan bir ay tatil yapacaksa, bu süre içinde Irak'a saldırı olmayacak sonucuna varabilir miyiz dersiniz?

DALKAVUK

Sen ne müthiş bir belâsın, yok benzerin
ve eşin,
Çıkarcılık, yalancılık, dalavere hep işin.
Kim ki ikbal ve iktidar koltuğuna otursa,
Durumundan faydalanmak kudretinde olursa,
Hemen ona yanaşırsın el etek öperek,
Vay efendim, vay sultanım, beyim, paşam
diyerek...
Daha neler neler söyler ve ne diller dökersin,
Şakıyarak bülbül gibi onu okşar översin,
Mevki sena anlamına gelen elfaz kelimat
Sıralarsın hep onların cümlesi boş türrehât, (1)
Her işine ve sözüne dersin aynı kerãmet,
Yokken asla hiçbirinde bir zerrecik isabet.
Onun hesap ve namına sağa sola ürersin.
Nezih üstün insanlara sıkılmadan söversin.
Koltuktaki bu sözlerden kabardıkça kabarır.
Unutarak kulluğunu "Allah oldum ben" sanır.
Tek başına bir ülkeyi idareye kalkışır.
Şirretlikte, şeytanlıkta, Firavunlarla yarışır.
Faydalanıp bu halinden koparırsın menfaat.
Ya bol para, ya bir mansıp(2) kesbedersin
şetaret.
En sonunda hep bu yüzden koltuk çöker,
kırılır,
Kalmaz ikbal ve iktidar, ondan sade dert kalır.
Sen o zaman gizlenirsin badireden kaçarsın,
Yeni gelen kişilerden güçlü bir dost ararsın,
Nefret sana ey dalkavuk, ey iktidar güvesi,
Şeytamatlar, mel'anetler, menfaatler yuvası.

Müfti Sadık Bilgiç (1965)
(1) Saçma sapan,
(2) Mevki "makam"

HAZİNE YARDIMI

Türkiye'nin geleceğini etkileyecek 3 Kasım Neron Koşusu önümüzde.

Meclis'teki partilere ve CHP'ye hazineden 85 trilyon verilecek. Meclis dışı partilere ise hiç. Üstelik medya desteği bile yok.

Demokrasiyi böyle mi idame ettireceğiz?

Bazı liderler ittifaklara karşı geliyorlar. Ben de vatandaş olarak aldıkları hazine yağmasına karşıyım. Ceplerindeki para ile siyaset yapsınlar da görelim kendilerini.
(Atalay Şahin)

HAL-HATIR

Naber?.. Ne var ne yok?..
Nassın?.. Daha daha?..
Ee, anlat bakalım!..
Neler yapıyorsun?..
İşler nasıl?.. Keyfin ne âlemde?

Bir karşılaşmanın ilk beş saniyesinde bu soruların hepsini peşpeşe sorup, sonra da "Sen de hiç anlatmıyorsun arkadaş!" diyenlerin yüzüne ne şekilde bakmalı? Hepsi aşağı yukarı aynı anlama gelen sekiz-on soru birden olunca, hangi birine nasıl cevap verilebilir ki! En münasibi, "iyidir" deyip geçmek.

GÜNÜN SÖZÜ

Ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi vardır.
Con Lili

MEHMET ŞEKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu