Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Yüzölçümü küçük diasporası büyükGüney Doğu'nun Urfa'da yayınlanan Haftalık Bölgesel Gazetesi Gap Gündemi'nin İstanbul temsilcisi İsmail Fidan'la bölgede büyük yatırımlar yaptığı söylenen İsrail'den komşu ülkelerle ticaretin geliştirilmesine kadar değişik konularda "beyin fırtınası" görüşmesi yaptık. Güney Doğu'daki huzursuzlukların önüne geçilebilmesi için her şeyden önce sınır ticaretinin geliştirilmesi gerekir. Sınırların önemini yitirmesi, kişiler gibi, kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ülkeler "yerel" davranıp "global" düşünmeye zorluyor. Temelleri Diyarbakır DSİ'de Recai Kutan, Korkut Özal, Fehim Adak ve Abdurrahman Ünsal tarafından atılan GAP'si Türkiye'nin olduğu kadar bölge ülkeleri arasındaki barışın da önemli bir güvencesidir. Çünkü barışa giden yol ekonomi ve ticaretten geçer. Ekonomiyle savaş arasında ters orantılı bir ilişki vardır. Ülkeler arasındaki ticaret hacmi büyüdükçe, savaşa yol açabilecek sorunlar azalır. Ticaretin olduğu yerde savaşa kesinlikle yer yoktur. Savaş her iki kesimde de onulmaz yaralar açar. Ticaret yapıldığında ise, her iki kesim de kazanır. GAP sözkonusu olduğunda, herkesin aklına İsrail gelir. İsrail'in Dicle ve Fırat arasındaki topraklarda gözü olduğu söylenir. Urfa'ya gittiğimizde, Belediye Başkanı Ahmet Bahçıvan'a en çok bu konu soruldu. Bahçıvan İsrail'in bölgede arazi almadığı gibi, ciddi bir yatırım da yapmadığını söyledi. Oysa, Türkiye'nin ekonomik darboğazdan çıkabilmesi için, büyük ölçüde "yabancı" sermayeye ihtiyacı var. Yabancı sermayenin geldiği ülke değil, getirdiği "teknoloji", sağladığı "istihdam" ve büyüttüğü "üretim gücü" önemlidir. Türkiye'de İsrail'in gücü çok abartılır. Gerçi İsrail yüzölçümü küçük, ancak uluslararası ilişkilerde etkisi büyük bir ülkedir. Onun gücü, Amerika'da İsrail'den daha büyük bir Yahudi nufusu olmasından kaynaklanır. Amerika'daki Yahudiler olmasa, İsrail Filistin'de varlığını koruyamaz. Yahudilik bir ırkın dini. Yahudiler "ikibin" yılda onbeş milyon olmuşlar. Aradan bir "ikibin" yıl daha geçse, yalnızca otuz milyon olabilirler. Bu kadar yavaş büyüyen bir nufusla İsrail'in Nil'den Fırat'a kadar "imparatorluk" kurması mümkün değildir. Ekonominin "dili" kültürün "dili" yanında oldukça basittir. Bu dili öğrenemeyenler, kültürün dilini hiç kavrayamazlar. Ekonomi ve ticaret sözkonusu olduğu zaman, yıllar önce bir finans kuruluşunun yöneticisi olarak Petkim eski Genel Müdürü Kemal Miçgar'la yaptığımız sohbet aklıma gelir. Petkim ürünlerinin hangisinden, ne kadar alabileceğimizi konuşuyorduk. Miçgar "hiçbir sınır yok, parasını verin, hepsini alın. Tesisler üretim yapmak için kuruldu. Değerini bulsun, tesisleri bile satabiliriz" demişti. Aynı mantık GAP için de geçerli. Bu kadar yatırım, üretimde "iki günü" birbirinden farklı kılmak için yapıldı. Urfa "İbrahim milleti"nin başkentidir. Mekke, Medine ve Kudüs gibi, Tokyo, Londra ve New York'a da açık olmalıdır. Pazar her zaman satacak kaliteli bilgi, hizmet ve ürünü olanların olur.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|