|
|
Mahir Kaynak'ın yazısıyla başlayan 'ajan sanatçı' tartışması sürüyor
Yakın dostu MİT'ciydi
Tartışmaya sitesinden katılan eski MİT'çi Mehmet Eymür, "Ne Yılmaz Güney MİT ajanıydı, ne de onunla yakın ilişkisi olan MİT mensubu Necati karşı devrimci oldu" açıklamasında bulundu.
MİT eski mensuplarından Mahir Kaynak'ın gazetemizde kaleme aldığı "Ben Bir Ajandım" başlıklı yazı dizisinde, Yılmaz Güney'le ilgili olarak gündeme getirdiği iddialara eski MİT'çi Mehmet Eymür de katıldı. www.atin.org sitesinde yeralan yazısında "Ne Yılmaz Güney MİT ajanıydı, ne de onunla yakın ilişkisi olan MİT mensubu Necati karşı devrimci oldu" diyen Eymür, Güney ve Necati arasında sadece menfaate dayalı bir ilişki olduğunu kaydetti.
Güney ile Necati'nin ilişkisi
Eymür, ikili arasındaki ilişkiyi şöyle anlattı: "Yılmaz Güney, o tarihte Etiler'de yan yana iki daire almıştı. Biri kendine, diğeri de Necatiye. Ayrıca Necati, yine teşkilatta beraber çalıştığı ve bilahare Emniyet kadrosuna geçen bir arkadaşı ile devamlı olarak Yılmaz Güney'in kardeşinin işlettiği bir kumar klübüne gidiyor ve burada devamlı para kazanıyorlardı. Daha doğrusu kazandırılıyor ve kendilerine bu şekilde ödeme yapılıyordu. Necati de buna karşılık Yılmaz Güney'i "MİT'in elemanıymış" gibi göstererek güvenlik güçlerinden gelebilecek bir olumsuzluğa karşı koruyordu. Olay ortaya çıktı ve Yılmaz Güney gözaltına alınırken, Necati de mesleğini kaybetti. Adana'ya yerleşen ve Sabancı'ya ait bir firmada çalışan Necati'nin birkaç yıl sonra banyoda düşerek öldüğü öğrenildi."
Bu olaydan, "Analiz" isimli kitabında da bahsettiğini belirten Eymür, kitabının "Yılmaz Güney" başlıklı bölümünü de sitesinde yayınladı.
Kitabında neler yazmıştı?
"Sorgulardan, Fırtına 1 tatbikatı yapılıp bütün İstanbul ev ev arandığı zaman Çayan'ların, Yılmaz Güney' e ait Levent'teki bir evin çatısında saklandığı öğrenilmişti. Normal olarak Yılmaz Güney'in alınıp sorgulanması gerekirdi. Necati sorgudan alınan bilgileri tam olarak iletmiyor. Memduh Paşa'ya, Yılmaz Güney'in MİT'in elemanı olduğunu, ondan bilgi aldıklarını söylüyordu. Bunun doğru olmadığını öğrenmiştim. Necati de Yılmaz Güney gibi Adanalı idi. Bazı akşamlar Şişli'de Güney'in kardeşinin işlettiği bir kulübe gidip kumar oynuyordu. Cüzdanı bir memurda bulunmayacak kadar para doluydu."
|
|
|