Gaffar Okkan suikastinin birden fazla örgüt ve yapının amaçlarına hizmet eden bir 'destabilizasyon cinayeti' olduğu belirtildi. Yeni Şafak'a konuşan uzmanlar, Gaffar Okkan'ın bilgi ve eylem anlamında farklı bir kişilik olduğunu ve bu yüzden pekçok gücün hedefi olabileceğini söylediler. Prof. Dr. Doğu Ergil, sistemin dışında ve üzerinde bilgi sahibi olmanın her zaman tehlike olduğuna işaret ederken, "Sistem -eğer ondan daha fazlasını biliyorsanız- sizi deli olarak lanse eder ve tasfiye etmek ister. Okkan 'çok şey biliyorum' derken ne demek istemişti buna bakmak lazım" dedi. Ergil şunları söyledi:

"Suikastte Hizbullah adres olarak gösteriliyor. Ancak terör olaylarına baktığınız zaman bu tür eylemlerde birden fazla örgütün eylem ya da en azından niyet noktasında koalisyonu vardır. Devletle toplumu birbirine o hassas bölgede yaklaştırabilen bir adamın tasfiye edilmesi orada denklemin değişmesini sağlamaya yöneliktir. Ayrıca Kürt sorununu alevlendirmek isteyen çevreler bu eylemi gerçekleştirmiş olabilir. Türkiye'nin AB'ye üye olmasını istemeyen iç güçler için bir mazarettir bu suikast ."

Politik hedefleri var

MİT eski görevlisi Mahir Kaynak ise Gaffar Okkan'ın profesyonel bir tetikçi grup tarafından bertaraf edildiğini savunurken, "Politik hedefleri olan bir suikast. Güneydoğu'da bir çatışma ortamı yaratıp Türkiye'nin olası bir yeni müdahalesini soykırım iddiası olarak sunmak isteyen çevrelerin işi. Ermeni tasarısı da Ermenilere değil, Fransızlara ait" dedi. Kaynak şöyle konuştu: "Suikastte Hizbullah adı telaffuz ediliyor. Organize olmuş bir yapıdan sözetmek mümkün değil. Ayrıca ben bu cinayetin Gaffar Okkan'ın şahsına yönelik olduğunu da düşünmüyorum. Okkan'ın yerindeki bir başka isme yönelik olarak da gerçekleştirilebilirdi. Ortada bir örgüt var ve bu örgüt politik bir amaç güdüyor. Nedir bu örgüt? PKK değil, devlet değil.. peki hangisi? Güneydoğu'da feodal yapı tarafından desteklenmeyen bir örgüt yaşayamaz. Ben feodal yapı diyorum. Bence eylemin ardında Türkiye'de huzursuzluk yaratmak isteme kaygısını da aramak yanlış. Daha organize, daha politik bir eylem. Ben bu tür bir suikastin işleneceğini söylemiştim. Fransa'da kabul edilen Ermeni tasarısının 'Ermenilerin tasarısı' olmadığını da söyledim. Tasarı bir Fransız projesidir. Bazı çevreler Okkan suikasti ya da benzer suikastlerle devletin Güneydoğu'ya müdahalesini sağlayıp yeni soykırım iddiaları ortaya atmak istemektedir."

Hizbullah imzası mı?

Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu da, Gaffar Okkan'ın Hizbullah'ın yapısını bildiği için özel bir hedef olduğunu savunurken, "Eğer sadece nedenler gözönüne alınırsa Hizbullah kendisini marjinal konuma getiren bir emniyet müdürünü ilk marjinal eylemiyle tasfiye etmiş gibi görünüyor. Ancak olay bundan biraz farklı" dedi. Çitlioğlu şunları söyledi: "Bir kere bu eylemi yapanların bu eylemden yarar görmedikleri açık. Amaçlarına ulaşamadıklarını söylemek mümkün. Peki muhtemelen bu sonucun çıkacağını bildikleri halde neden böyle bir eylem yapmış olsunlar ki? Başka olasılıkları düşünürsek PKK ve sol örgütleri de kaydetmek gerekiyor. Bunun dışında olasılıklar da var. Eylemciler suikastten sonra olay yerine Makarof marka silah bırakıyor. Kalaşnikof'tan ziyade bunu bırakıyor. Bu silahları Hizbullah'tan başka kullanan yok. Diğer taraftan Hizbullah bugüne kadar hiçbir eylemine imza atmadı. Acaba bu sahte bir imza mı? Gerçek fail güç, eylemi 'Hizbullah yaptı, işte imzası' mı demek istiyor?"