Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Tüketici her yıl daha bilinçleniyorBugün klasik "Nasıl geçti bir yıl?" sorusunu büyüteçe almak istiyorum. -Yenişafak okurlarından gelen faks, telefon, e-mailler doğrultusunda kurguladığımız bu köşe geçtiğimiz sene tüketicinin gündemini belirledi. Köşemiz sınırlı olduğu için hemen yakınlarda işlediğimiz bir-iki araştırma konusunu örnek verebilirim. Gıdada denetimsizlik geçtiğimiz sene yine tüketiciyi mağdur etti. Et denetimindeki eksiklikleri vurguladığımız yazılarımızın yayını sırasında patlak veren "Buffalo" skandalı, maalesef bizi haklı çıkardı. Yazılarımız üzerine Tarım Bakanı köşemizi titizlikle takip ettiklerini bildirdi ve eleştirilerimiz doğrultusunda: ülkemiz hayvancılığının geliştirileceğinin, aynı zamanda denetim sisteminin önündeki bildik engellerin de kaldırılması için gereken önlemlerin alınacağının sözünü verdi. Köşemizin yayınıyla tüketicinin çıkarları doğrultusunda harekete geçen üst düzey yetkili mercilerden biri de Sağlık Bakanlığı. Okurumuzun şikayetini büyüteçe alarak muayene saatlerinde ilaç tanıtımları yüzünden gündeme gelen hizmet ayıbının önlenmesi adına yaptığımız çağrılar genelge yayınlattı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş imzasıyla 81 İl Valiliği'ne bir genelge gönderildi ve firma tanıtım elemanlarının, hizmet gereği hasta yoğunluğunun fazla olduğu acil, poliklinik, laboratuvar, röntgen ve benzeri birimlerde ve hizmetin yoğun olduğu saatlerde tanıtım yapmalarına kesinlikle izin verilmeyeceği açıklandı. Geçtiğimiz yıl köşemizden yansıyarak tüketicinin gündemini oluşturan konulardan diğer konuları sadece ismen vermek durumundayım: kalitesiz televizyon yayıncılığının miniklerimizin ruhsal sağlığını altüst eden son vukuatı "pokemon" ve cipslerle çocuklara kumar aşılayan tasolar, Cep telefonlarının haksız ve sabit ücretleri ve çatılara kurulup toplumsal sağlığımızı tehdit eden baz istasyonları... Genelgelerin ve vaadlerin sorunları çözeceğini umuyorum. Şikayetlerinizi takip etmeye devam edeceğiz. Yasalar tüketiciyi korusun
Sizden gelen şikayetleri değerlendirmeye devam ederken gündeme getirdiğimiz konulardan biri 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un tüketiciyi aldatanlara yönelik cezalarının giderek zayıflayan yaptırım gücü sorunu. Cezaların yıllık artış oranlarının açıklanacağı bu günlerde Kanun'un uygulanmasından sorumlu olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na önemli mesajlar gönderiyor ve şunu söylüyoruz: Sattığı ürünün üzerine etiket koymayarak, kapıdan satışta cayma hakkını bildirmeyerek, "Sözümüz senettir" şeklindeki dolambaçlı emrivakilerle taksitli satışta sözleşme düzenlememekte ısrar ederek.. kısacası hergün gelişen yeni tekniklerle tüketicinin haklarını istismar ederek, bu yüzden sadece tüketiciyi aldatmakla kalmayıp, dürüst ve kuralına uygun çalışan üreticileri-satıcıları da zorlayıp haksız rekabet yapan kötü niyetlilere dur diyecek cezaların caydırıcılığı konusunda geçtiğimiz sene yapılan tarihi hatadan dönülsün istiyoruz. Bir daha söylüyorum: 1998 yılında 135 milyon TL olan etiket cezasını bir sonraki yıl, enflasyona rağmen ve üstelik genel olarak başka kanunlardaki cezaların caydırıcılığını artırma mantığıyla izah edilen bir formülle 80 milyona indirmenin izahı yapılamaz. Bu tarihi hata bu sene tekerrür etmemeli, tüketiciyi aldatanlar meydanı boş bulmamalıdır. Bu hatırlatmadan sonra, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tüketici sorunlarına duyarlılığını ortaya koyacak gelişmeleri titizlikle takip ettiğimizi bildiriyorum. GÖZLÜKLÜREMİZ MECLİS'TE
Anadolu'nun ücra köşelerinde doktorun olmadığı zamanlarda yaşayanlar yakın bir tarihe kadar "gözüme iyi geldi" mantığıyla gözlük alışverişlerinin hüküm sürdüğünü bilirler. Bugün de İstanbul'un orta yerindeki "Varoşlar" da gözlük alamadığı için sınıfta kalan çocuklar var. Sağlık hizmetinde sosyal adaletsizlikle beraber, gözlük çerçevesi ve doktor muayene ücretleri can yakmaya devam ederken bugünlerde Meclisin gündeminde bir kanun tasarısı var. Vekillerimiz 3950 Sayılı Kanunda değişiklik yaparken gözlükçülüğü günün koşullarına uygun hale getirmeyi amaçlıyorlar. Oftamoloji Derneği Yetkilileri tasarının pratisyen hekimlere reçete yazma imkanı tanıdığını ve bu yüzden göz hekimlerinin mesleki onurlarının kırıldığını söylerken yasanın ne şekilde çıkacağı merakla bekleniyor. KADINLAR GÖNÜLLÜ ZABITA
Tarihi kayıtlarımızda, alışverişin büyük bölümünü üstlenen hanımların rahat alışverişi için bayan zabıta memurlarının görev yaptıkları yazılı. Günümüzde zabıta teşkilatında kadınların genellikle büro hizmetlerinde sekreterya işleriyle iştigal ettirildikleri bilinirken, Antalya'daki bir uygulama belediyenin denetim işlevinin geldiği son noktayı düşündürdü. 300 bin nüfuslu Muratpaşa Belediyesi`nde, 40 kişilik zabıta memuru yetersiz kalınca, seçilen 30 gönüllü hanımın, zabıta görevi yapması kararlaştırıldı. Şehir içindeki aksaklıkları tespit edecek olan gönüllü zabıtalar, durumu kendi içlerinden seçecekleri bölgelerin grup amirlerine bildirecekler, sorun oradan bölgenin zabıta müdürlüğüne intikal edecek. önüllü zabıta hanımların tek eksikleri ceza kesme yetkilerinin olmaması.
hnisa@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|