T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yerli malı yurdun malı IMF'ye teslim kaldı

Biz, çocukluğumuzda, "yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı" diyerek 12 Aralık'ta başlayan "Yerli Malları ve Tutum Haftası"nı kutlamaya başlardık. O zamanlar "Toplu iğne bile yapamayan bir sanayimiz var" sözleri sıkça söylenirdi. Yerli malı olarak fındık fıstık, birkaç nar, annelerimizin ördüğü yünden kazakları falan sayardık.

Bir ülke ekonomisinin üretmeden "güçlü" olup olamayacağını hiç bilmiyorduk. Zaten o sıralar bize bunları anlatacak kimseler de yoktu. Kapalı bir ekonominin içersinde "fakirlik ve yalnızlık" çekiyorduk.

O sıralar Dünya Bankası, IMF gibi kuruluşlar "etkin" bir konumda değillerdi. En önemli "dış yardım" Marshall Planı olarak ortaya çıkmıştı. İkinci Dünya Savaşı sonrası ülkelerin "kayıplarının" bir ölçüde karşılanması için uygulamaya konulan bu planın yaratıcısı General M.C. Marshall'dır.

Savaş sonrası Avrupa ülkelerinin Amerika'ya karşı ödemeler dengesinde "ağır açıklar" vardı. 1946 yılında bu açıklar yüzünden ortaya çıkan "dolar kıtlığını" hafifletmek için Amerika ve Kanada, 1 milyar Sterlin'i İngiltere'ye olmak üzere, Avrupa ülkelerine önemli miktarda "borç" verdiler. Amaçları, bu paralarla dünya ekonomilerinin kalkınmaları için gereken "kısa dönem açıkların" kapanması idi. 1948 yılında ortaya çıkan genel bir "likidite bunalımı" işte bu borç paralarla önlenmişti. Bu program daha sonra "Avrupa'yı Kalkındırma Programı" ismini aldı.

Gördüğünüz gibi ha Marshall Planı, ya da Marshall Yardımı, ha IMF ve Dünya Bankası destekli "borçlarla" esenliğe çıkma özlemleri. Eğer "işini" iyi yapamıyor, ülkeni kendi kaynakları ile ayakta tutamıyor, beceriksizlikler yüzünden "kriz üzerine kriz" çıkartıp, halkı "keriz" yerine koyuyorsan, bu "el alem" dediklerimiz seni kurtarmaya geliyor. Seni kurtarırken de götüreceklerini de götürüyor. En başta "ülkenin onurunu" götürüyorlar.

Hükümet hâlâ "IMF kıskacından" kurtulmuş değil. MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli IMF heyetinin randevu talebini "ret" ediyor ve "IMF'yi gözü görmek istemiyor" ama IMF de bütün kozları eline almış, liderlerini karşısına oturtacak girişimlerde bulunuyor.

Yeni "niyet mektubu"nun onaylanması ve yeni stand-by anlaşması için liderlerden yeni bir "güvence mektubu" istiyor. Liderlerin tek tek imzalayacakları bu "güvence mektubu"ndan sonra 10 milyar dolarlık kredi serbest bırakılacak.

Görüyorsunuz "yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı" haftalarından sonra nerelere gelmişiz. IMF Avrupa Bölgesi'nden sorumlu İcra Direktörü Willy Kiekens, Mesut Yılmaz ve Bülent Ecevit'le görüştükten sonra Bahçeli'den istediği randevu kabul edilmedi. Bahçeli "işlerinin yoğun olduğu" gerekçesiyle Kiekens ve IMF heyetine randevu vermiyor. Bu neyi değiştirir?

Ekonomiyi bütünüyle "IMF'ye teslim" etmişiz, şimdi onun başındaki adamlardan birini kabul etmiyoruz. Ne kazanıyoruz? Tam tersine diğer "IMF hükümet krizlerinde" olduğu gibi biz kaybediyoruz. Zamanında sakalımızı adamların eline vermişiz. Bizi çektikleri yere götürüyorlar. Zorla da olsa, zaman da alsa mutlaka "onların dediği" oluyor. O zaman "afra- tafra yapmaya" gerek yok. Teslim olduğunun bilincinde ol yeter.

Nereden nereye geldik. Yerli Malı ve Tutum Haftası derken "IMF çaresizliği" karşımıza çıktı. Sayın Bahçeli "yoğun işleri" arasında acaba, ulusal sanayinin nasıl kalkınacağını, IMF'nin "işten çıkarın" dediği 100 bin kamu personelinin, "işten atıldıktan sonra ne yapacakları" konusunu, Türkiye'nin "işsizler ve mutsuzlar ülkesi" olmaktan nasıl çıkarılacağını, ekonominin "borç girdabından" nasıl kurtarılacağını falan düşünüyor mu? Çünkü IMF heyetini kabul etmediği her gün 10 milyar doların gelişi de gecikecek. Türkiye ne iç ne de dış borcunu ödeyebilecek.

Yerli malı kullanacaksak gerçekten kaliteli yerli malı kullanalım. Kalitesizler, ekonomiyi krizden krize sokarak ülkeyi borç batağına saplıyor, "IMF ve Dünya Bankası" gibi kurumlara "muhtaç" bırakıyor.

Önce bu "kalitesizlikten" kurtulmamız gerekiyor.


13 Aralık 2001
Perşembe
 
CAN AKSIN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED