Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, kaleme aldığı "İrtica" adlı kitapçıkta, irtica ve yobazlıkla mücadelenin kesintisiz olarak sürdürülmesi, ancak gündemdeki sürekliliğine son verilmesi gerektiğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı, "İrtica", "Din-Devlet Din-Siyaset İlişkisi" ve "Atatürk ve Atatürk İlkeleri" adlı 3 yeni kitapçık hazırladı. Türkiye Diyanet Vakfı'nın yayınevlerinde satışa sunulan kitapçıklardan "İrtica" konulu olanını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz kaleme aldı. İrtica kavramının günümüzde muğlak bir anlam taşımaya devam ettiğini ifade eden Yılmaz, kitabında şu görüşlere yer verdi: "Toplumun önemli kesimlerinde bu terim, korku, panik, kötümserlik ve geleceğe yönelik umutsuzluk duyguları yaratmaktadır. Korkulardan kurtulmanın en kestirme yolu, korku sebeplerinin doğru bir şekilde bilinmesidir. İrticai hareketler sadece din ile ilgili alanlarda söz konusu değildir. Mahiyet bakımından ileri bir aşamadan vazgeçip daha geri bir aşamayı talep eden her türlü düşünce ve eylem irtica sıfatını hak etmektedir. Mesela, cumhuriyet idaresini yıkıp onun yerine saltanat düzenini tesis etmeye çalışmak tipik bir irtica hareketidir."

İyi sınav vermediler

Kitabında, irtica ve yobazlıkla mücadelenin kesintisiz olarak sürdürülmesi, ancak gündemdeki sürekliliğine son verilmesi gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, "Son zamanlarda irtica konusunda yapılan tartışmalarda ne dindar insanlar, ne de laik ve demokratik söylem biçimlerini öne çıkaran kimseler çok iyi sınav vermişlerdir. Türkiye, mevcut birikim ve potansiyeli itibariyle bu sorunu kökten halledebilecek güce ve enerjiye sahiptir, yeter ki bu sorunun çözümlenmesi için iradesini ortaya koysun" görüşüne yer verdi. Bir yandan din istismarcılarının konuyla ilgili alınan tedbirlere yönelik dile getirdikleri abartılı ve haksız eleştirileri, diğer yandan dinsizlik istismarı yapanların her dini hareketi irtica olarak göstermeleri ve alınan tedbirlerin yetersiz olduğuna dair görüşleri ileri sürmelerinin toplumda zıt kutuplaşmalar yarattığına işaret eden Yılmaz, "Her konuda olduğu gibi bu sorunun çözümünde de rehberimiz ilim olmalı, faraziyeler yerine bilimsel bulgulara dayalı değerlendirmelere itibar edilmelidir" dedi.

"Din ehillere bırakılmalı"

İrticanın temelinde, din alanındaki eksik bilgiler ve yanlış telakkilerin yattığını ifade eden Yılmaz, kitabında, şöyle dedi: "İrticanın sebebinin, din alanındaki bilgi noksanlığı olduğu da unutulmamalıdır. Ancak dini yayın ve programların mutlaka ehil ve yetkili kişiler tarafından yapılması ve yetkili makamların yanısıra Diyanet İşleri Başkanlığı'nca da denetlenmesinde zaruret bulunmaktadır. Şuurlu veya şuursuz, çeşitli irticai hareketlerle halkımızın rahatsız olduğu da bir gerçektir."