Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu'na devredilen Etibank'ı çeşitli yöntemlerle dolandırmaktan yargılanan Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve Nail Keçili'nin tahliye umutları kısa sürdü. 18 sanıklı davanrın dünkü duruşmasında hakim sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Mahkeme 10 Aralık tarihine ertelendi. Dün Sabah 10.30'da İstanbul 6 No`lu DGM'de başlayan ve gece yarısına kadar süren davada sanıklar Cavit Çağlar, Dinç Bilgin ve Nail Keçili kendilerini savunarak tahliyelerini talep ettiler. Çağlar, Bilgin ve Keçili'nin bu talebini reddeden mahkeme, usulsüz kredilere sahte imza attığını kabul eden Etibank Merkez Şube Müdürü Hakkı Cengiz Kırgül'ün tutuklanmasına karar verdi. Ancak Kırgül karar için verilen aradan yararlanarak dışarıya çıktığı için tutuklanamadı.

Bilgin: Mesleğim gazetecilik

Kimlik tespitleri yapılan sanıklardan Dinç Bilgin, mesleğini "gazeteci" olarak açıkladı. Cavit Çağlar'ın "eski milletvekili, şimdi Kartal Cezaevi'nde", Mehmet Nail Keçili'nin "Reklamcı", Şevket Önay Bilgin'in "Televizyon kanalı yöneticisi," Mustafa Çağlar'ın "işadamı" olarak kendilerini tanıttıkları kimlik tespitinde, şu anda yaptıkları bir iş olmadığını beyan eden Ayşe Hande Güven, İsmail Hakkı Karakaya ile Murat Yüksel'in meslek hanesine de "Boşta gezer" yazıldı. Sanıklara iddianamede yöneltilen suçlamaları hatırlatan Heyet Başkanı Metin Çetinbaş, daha sonra 48 klasör olan dava dosyasındaki her klasörde açıklanan konuları özetledi ve duruşmaya 40 dakika ara verdi. Aradan sonra sorgusuna başlanan Dinç Bilgin, murakıp raporlarını kesinlikle kabul etmediğini bildirdi.

Bilgin, Etibank'ı enkaz halinde devraldıklarını, kendi şirketlerine dahil ederek durumunu iyileştirdiklerini iddia etti. 30 Ekim 2000 tarihinde, bankanın satışı için Koç Bank'a satışa karar verdiklerini ve anlaşma yaptıklarını, ancak, bundan 3 gün önce 24 Ekim 2001 tarihinde bankaya el konulduğunu kaydeden Bilgin, bankaya el konulmasından sonra satışın da durduğunu söyledi. Bilgin, bankanın satılmaması halinde, kendilerinin de bu duruma düşmeyeceğini ileri sürerek, "Satışı tamamen kesinleşmiş bir bankaya neden el konulduğunu yetkililer açıklasın" dedi.

Özelleştirme İdaresi'ne suçlama

Cavit Cağlar da ABD'den Türkiye'ye iade edildikten sonra ilk kez DGM'de hakim karşısına çıkarak ifade verdi. Çağlar, ifadesinde, "Türkiye Cumhuriyeti'nin bakanı olan Çağlar çete üyesi olacak. Yok böyle bir şey beyler. İki murakıbın raporuyla suçlandım. Benim siyasi kimliğimden rahatsız olanlar var. Her şey iftira. Ben yalnız ülkem için yaşadım" diye konuştu. Çağlar, Özelleştirme İdaresi'ni de suçlayarak şunları söyledi: "Bankayı alırken 10 milyon dolarlık kayıp vardı. Özelleştirme İdaresi bankada bir mevduat yapmış. 'Bu parayı vermezseniz bankayı size vermeyiz. Siz iki büyük patronsunuz, bu para sizi etkilemez' dediler. Hayali bir mevduat. Hesaba bakıyorsunuz, böyle bir para yok. Bu para, bankanın masrafları içinmiş."

'Cavit baba, Bursa seninle gurur duyuyor'

Sanıkların araçtan çıkartılmaları sırasında DGM bahçesi dışında bekleyen bir grup, "Cavit baba, Bursa seninle gurur duyuyor" ve "İşsizler dışarıda..." şeklinde sloganlar attı ve alkış tuttu. Sanıkların sıkı güvenlik önlemleri altında binaya alınmasından sonra saat 11.20'de de İstanbul 6 No'lu DGM'deki duruşma 49 klasörden oluşan iddianamenin sanıkların yüzüne okunmasıyla başlandı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Dinç Bilgin, Cavit Çağlar ve Mehmet Nail Keçili ile tutuksuz sanıklar, Önay Şevket Bilgin, Mustafa Çağlar, İsmail Hakkı Karakaya, Mustafa Dinçer, Ferhat Mengiloğlu, Murat Yüksel, Ayşe Hande Güven, Yalçın Ayaydın, Türker İnanoğlu, Yasin Kadri Ekinci, Nevzat Ak, Aziz Başkurt Okaygün, Hakkı Cengiz Kırgül ve Ali Cüney Ortan katıldı. Davanın tutuksuz sanığı Ziya Koşay ise duruşmaya gelmedi. Çağlar, avukatı Köksal Bayraktar'ın "Müvekkilimin tahliyesi ile 100 bin insan sevinecek" sözlerini söylediği sırada gözyaşlarını tutamadı.