Türkiye ve Hindistan

Son yıllarda Türkiye'nin ekonomik, siyasal ve kültürel yapısına ilişkin araştırmaların sayısı hızla artıyor.

Berkeley'deki California Üniversitesi'nden Doç. Dr. K. Aziza Chaudry, "Globalleşmenin Türkiye ve Hindistan üzerindeki etkileri"ni karşılaştırması olarak araştırıyor.

Chaudry doktorasını Harvard Üniversitesi'nde yapmış bir sosyal bilimci. Suudi Arabistan'ın ekonomik ve kültürel yapısıyla ilgili bir kitabı var.

Globalleşmenin İslami kesimde doğurduğu sorunlara ayrı bir önem veriyor. Benimle görüşmesini İslami çevreleri çok yakından izleyen Ruşen Çakır söylemiş.

Chaudry'le üç saate yakın bir süre konuştuk. Ben Fehmi Koru, Ahmet Davudoğlu, Yusuf Kaplan ve Ali Bulaç'la birlikte Mehmet Barlas, Mehmet Altan, Cüneyt Ülsever ve Taha Akyol'la da görüşmesini önerdim.

Türkiye'de halen devam eden "28 Şubat" sürecindeki gelişmelerle, toplum "Müslümanlar" ve "laikler" olmaktan daha çok "dayatmacılar" ve "demokratlar" olarak ikiye bölündü.

Giderek hız ve yoğunluk kazanan hesaplaşma, Özal öncesine dönmek isteyen dayatmacılarla, düşünce, inanç ve girişim özgürlüğünü savunan demokratlar arasında yapılıyor.

Türkiye'yi otuzlu yıllara döndürmek isteyen çevreler, karşılarında engel olarak, Müslümanlar'la birlikte demokratları, liberalleri ve özgürlükleri savunan herkesi görüyorlar.

Globalleşmenin getirdiği şeffaflıktan büyük bir korkuya kapılan dayatmacılar, Türkiye'nin kendine özgü şartları var diyerek, Avrupa Birliği'nin belirlediği "Kopenhag" kriterlerine de karşı çıkıyorlar.

Dayatmacıların demokrasi anlayışı, en açık biçimde YÖK'ün son rektör seçimlerinde görüldü. YÖK'ün bir oyu, bin üniversite öğretim üyesinin oyundan daha değerliymiş. Onlar için "millet" değil, "devlet" önemli. "Millet" memur, "devlet" de amir.

Babası Pakistanlı olan Choudy'nin Türkiye ile Hindistan'ı karşılaştırırken, çok çarpıcı nokntalar yakalayacağını şimdiden söyleyebilirim.

Hindistan bir milyara yaklaşan nüfusuyla, demokratik mekanizmayı Türkiye ve Pakistan'dan daha başarılı bir biçimde işletiyor.

Dünyada Türkiye ve Pakistan'dan başka demokratik sistem içinde darbe yaparak, Başbakan idam eden başka bir ülke yok.

Pakistan'da eski bir Başbakan hapishanede. Türkiye'de ise bir eski başbakan düşünce suçuyla hapishaneye gönderilmeye çalışılıyor.

Hindistan elli yıllık bağımsızlık tarihi içinde demokrasiyi içselleştirdi. Türkiye ise, Tanzimat'tan beri demokrasiyi içselleştirmeye çalışıyor.

Demokratik sisteme işlerlik kazandıran, pazar ekonomisini de başarıyla uygular. Hindistan liberal ekonomi uygulamasında da Türkiye'den ileride.

Türkiye'nin bir "Silikon Vadisi" yok. Hindistan'da Karnata eyaletinin başkenti Banglahore dünyanın sayılı yazılım merkezlerinden biri.

Azim Haşim Hindistan'ın Bill Gates'i.

Düşünce özgürlüğünün olmadığı ülkede girişim özgürlüğü de olmaz.