İstanbul Kitap-Kültür Merkezi

Beyaz Saray kitapçılar çarşısı özellikle dinî ağırlıklı neşriyatı, kasetleri, hediyelik eşya satan dükkânları ile kendine mahsus bir çarşı idi. Beyazıt Meydanı'na bakan ve cadde üstünde bir mekânda olduğundan gelip geçenler için bir "uğrak yeri" sayılıyordu.

Biz de seksenli yılların büyük bir bölümünde, bu çarşıda, Enderun Kitabevi'nde güzel günler geçirdik. Kitap meraklılarının toplandığı bu küçümen dükkânda şimdi bir kısmı Rahmet-i Rahman'a kavuşmuş hocalarımız, ağabeylerimiz, arkadaşlarımızla doyumsuz sohbetler yaşadık.

İlk aklıma gelenlerden Ali İhsan Yurt, Prof. Hakkı Dursun Yıldız, Prof. Mehmet Çavuşoğlu ve sevgili Seyfettin Manisalıgil'i rahmetle anıyorum. Lakin çarşı esnafı uzun yıllar "boşaltma" kâbusu yaşadığından mıdır, nedir fizikî görüntüye pek iltifat etmiyordu. Mal sahibi ile mahkemelik olmuşlar ve süre uzadıkça uzamıştı. Çarşıda bir "kendini bırakmış" hal vardı, Bu hal belki o yıllardaki "imaj"ına da yandaşlık ediyordu.

Sonunda kitapçı esnafı, yayıncılar, Beyaz Saray'ı terkettiler.

Kendilerine yeni bir mekân kurdular.

Burası Kimya Fakültesi (şimdi Su Ürünleri)'nden Veznecilere bağlanan cadde üzerinde solda, iki katlı bir yer. Bilenler bilir eski Yümni Düğün Salonu. Üzerinde Yümni-Sütlü Kahve diye bir lokal var. İsmi hoşuma gitti, çıkıp baktım. Daha ziyade gençlerin oturduğu, bilardo oynadığı bir tatlı salon.

Çarşının adı: İstanbul Kitap-Kültür Merkezi.

Demek ki eski isimden ve imajdan uzaklaşmak istemişler.

Doğrusu bu iki katlı mekân gerçekten de eski Beyaz Saray çarşısından çok daha güzel, bakımlı, temiz, düzenli ve aydınlık. Merdivenlerin başında iki yeşil saksı bitkisi (Dikkat: Plastik değil) müşterileri karşılıyor. Renkler uyumlu, vitrinler parlak, yerler pırıl pırıl.

Merdiven altında oldukça geniş bir okuma salonu dahi bulunuyor. Kitap çeşitlenmesinde hafif de olsa bir farklılık göze çarpıyor. Ama yine çarşıya damgasını vuran "Beyaz Saray" türü ağırlıkta.

Enderun'a uğruyorum. İsmail Bey, yanında yeni mekânın, yeni kedisi Garip, biraz günümüzden, biraz geçmişten konuşuyoruz.

Çarşının iş durumu henüz istenilen seviyede değil. Zaten Türkiye genelinde hemen her sektörde böyle bu.

Genç yöneticiler çarşıya müşteri çekmek için yoğun bir tanıtım yapmalı. Çıkan kitapların yazarları, başkaları, gündemde olan konular ile o okuma salonunda imza günleri, sohbet toplantıları düzenlemeli.

Esnafın Beyazıt civarında böyle birlikte taşınabilecekleri bir yer bulmuş olmaları sevinilecek bir hususdur. Yapılan taşınma Beyaz Saray'ın bir nevi yenilenmesidir.

Hayırlı-uğurlu olsun. Kitapseverler bu mekâna da uğrasınlar; yeni bir kitaba kavuşmanın o tarifsiz lezzetini yaşarken, isterlerse yukarı kata çıkıp bir sütlü-kahve de içebilirler.