Türkiye'nin birikimi... | ||
|
İki küçük ve sevimsiz notAnlaşılan bakan elektrik kesintilerinin zamanında yapılmasını ve yeterince uzun tutulmasını sağlamak için bakanlıkta bekliyor.
Geçen hafta bu köşede, kar mağduru kuşlar için bir avuç ekmek kırıntısı kampanyası açtığımdan söz etmiştim. Ama korkarım geç kalmışım. Önceki gün okuduğum şu haber epeyce canımı sıktı: "Kara kış kuşları da vurdu. Soğuk ve kar yüzünden Doğu Akdeniz'deki kuşların yüzde 30'u açlıktan telef oldu." Şimdi yetkililer Toros dağlarında yol kenarlarına bol miktarda yem bırakarak kuşların kalan yüzde 70'ini kurtarmaya çalışıyorlar. Bunu başarabilseler bile, Doğu Akdeniz kuşlarının yüzde 30'unu kaybetmiş olacak. Yani binlercesini... Doğrusu durumun bu kadar ciddi boyutlarda olduğu aklıma gelmemişti. Zaten biz genellikle böyle şeyleri pek önemsemiyor, üstünde de fazlaca durmuyoruz. Oysa çöpe attığımız yiyeceklerin sadece yüzde onu bile, o bölgede kış şartları yüzünden yiyecek bulmakta güçlük çeken bütün hayvanları kurtarmaya yeterdi. Ecdadın kuşlar için vakfiyeler kurabilecek zenginlikteki medeniyetiyle böbürlenmeyi marifet sayanların 700. yıl hatırası olarak çektirdiği fotoğraf işte bu! Avrupa Birliği sürecinin mum ışığında aydınlanma merhalesini idrak ettiğimiz şu karanlık günlerde, vatandaşlarına enerji sağlamakla görevli bir bakanın "Yirmi dört saat görevimin başındayım!" gibisinden enteresan demeçlerini dinliyoruz. Anlaşılan bakan elektrik kesintilerinin zamanında yapılmasını ve yeterince uzun tutulmasını sağlamak için bakanlıkta bekliyor. Şu zamanda gerçekten ciddiye alınması çok zor mazeretlerle düzenli elektrik kesintilerine gidilmesinin anlaşılır bir tarafı yok. En azından ortaya çıkan aksaklıklardan da o mazeretleri ileri sürenler sorumlu olmalılar. Ama onlar görevlerinin başında olduklarını söylüyorlar. Orada olmaları ne işe yarıyorsa! Eğer uzmanların söylediği gibi kamuoyunda bir nükleer santral rüzgârı estirilmek isteniyorsa, o başka tabii!.. Yapılan elektrik kesintileri sırasındaki voltaj dalgalanmaları, elektrikle çalışan çeşitli araç ve aygıtlara da zarar veriyor bu arada. Firmaların tamir servisleri, özellikle televizyon ve bilgisayarlarda ciddi tahribatlar olduğunu söylüyorlar. Bu kadarla kalsa yine iyi, daha ciddi ve daha trajik sonuçlar da ortaya çıkıyor maalesef. Yine ajansların geçtiği bir habere göre, önceki gün kesinti bitiminde verilen yüksek voltajlı elektrik enerjisinin patlattığı bir televizyon, küçük bir çocuğun ölümüne yol açtı. Herhalde aynı olay Japonya'da meydana gelse, Japon Enerji Bakanı bırakın istifa etmeyi, harakiri yapmaya falan kalkışırdı. Bizim bakanımız o kadar duygusal değil, bu konuda bir beyanat verme zahmetine bile katlanmıyor. Ailesine tazminat ödemek ise muhtemelen aklına bile gelmiyor. Çünkü Türkiye'de insanı merkeze alan bir idari akıl, çok uzun süredir ortalıkta görünmüyor. Bizler hayatı ve varlığı pek de hesaba katılmayan canlılar olarak ortada dolaşıyor, yaşıyor ve zamanı geldiğinde de gidip yine bu adamlara oy veriyoruz. Hem de gerekirse kırk yıl boyunca!.. Yetmezse artı beş yıl daha!..
gozcan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|