YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Dünya

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan

  Arşivden Arama

 


Oyun içinde oyun

KAFKASLAR'da Türkiye-Rusya rekabeti ne anlama geliyor? Türkiye'nin Orta Asya'ya yönelik politikaları iflas mı etti? Avrupa ile ilişkiler Türkiye'nin geleceğini nasıl etkileyecek? Avrupa mı Türkiye'yi, Türkiye mi Avrupa'yı kullanıyor?
TÜRKİYE-ABD ilişkileri yeni bir döneme mi giriyor? Washington Türkiye'yi Rusya karşısında neden yalnız bıraktı? Türkiye Azerbaycan ve Gürcistan için Rusya ile bir savaşı göze alır mı? Boru hatlarında inisiyatif elden çıkıyor mu?

1990'ların başlarında Sovyetler Birliği'nin tehdidi altında bulunmayan Avrupa, Soğuk Savaş dönemi müttefiki Türkiye'yi bir kenara iterek, yalnız bıraktı. Yıllardır katılmaya çalıştığı Avrupa'dan dışlanan Ankara, yüzünü doğuya döndü. Türkiye, Orta Asya'daki Türki Cumhuriyetler'in lideri olmaya çalıştı. Ancak içerideki karışıklıklar ve Orta Asya'dan istediği desteği bulamaması Ankara'nın çabalarını boşa çıkardı. 1998'den başlayarak Ankara dikkatini Kafkaslar üzerine yoğunlaştırdı. Türkiye, ABD'nin desteği ve Rusya'nın ekonomik, siyasi ve askeri güçsüzlüğünden yararlanarak, Gürcistan ve Azerbaycan üzerine oynadı. 1999'da Türkiye artık jeopolitik olarak kritik durumda bulunan bölgedeki hareket kabiliyetini artırdı. Türkiye, Suriye'yi savaşla tehdit ederek ve Kuzey Irak'a yönelik operasyonlarına ara vermeyerek, komşularının gözünü korkutmaya yetecek kadar askeri güce ve siyasi isteğe sahup olduğunu ortaya koydu. Türkiye 80 yıldır süren savaşın ardından, sınırlarında güvenliği sağladı.

Türkiye'nin önü açılıyor

Kendinde daha güçlü bir dış politika icra etme cesareti bulan Türkiye en son, Kafkaslar İstikrar Paktı önerisi sundu. Diğer komşularından herhangi birini kuşatacak bir plan sunmamaya özen gösteren Türkiye'nin gözü Rusya'nın etkisi altındaki bölgede. Bu pakt yüzünden Türkiye, Rusya ile yarışa girebilir. Türkler bu yarışta avantajlı durumda. Rusya, Gürcistan ve Azerbaycan'da emperyal hayaller peşinde koşan saldırgan bir ülke görüntüsü çizerken Türkiye, Batı'ya giden bir yaşam çizgisi, refaha açılan bir kapı ve kültürel bir kuzen olarak kabul ediliyor. Rus ordusu 1989'dan beri hem kalite hem de miktar açısından büyük bir gerileme yaşarken, Türkler NATO'nun geniş askeri donanımını emerek ordusunu ve silahlarını geliştiriyor. Türkiye'nin nüfusu 2035 yılında Rusya'yı geçecek. Fiziki ve eğitim alanındaki altyapı Türkiye'de iyiye doğru yönelirken, Rusya da tam aksi yöne gerileyerek aradaki ekonomik farkın daha da açılmasına yol açacak. Türkiye Avrupa'ya büyürken, Rusya'nın kendi kendini uzaklaştırması Ankara'ya diplomatik avantaj kapıları açıyor. Etnik boyutlar gözönünde bulundurulduğunda Azerbaycan'ın güneyinde olduğu gibi Kuzey Kafkaslar'ın büyük bölümünde Türk kökenli bir nüfus bulunuyor.

ABD ile yeni dönem

Çeçenistan'daki savaş nedeniyle Türkiye ve ABD ilişkilerinde yeni bir döneme giriliyor. ABD bu dönemde daha düşük seviyede anahtar rol oynamayı planlıyor. Rusya'dan bir bölge koparma konusunda cesaretlendirmek için Ankara'nın çabalarını destekleyecek olan ABD, Moskova'dan gelecek yıkıcı bir reaksiyon tehdidine yol açacak hiçbir harekete destek vermeyecek. Türkiye sıra kendine geldiğinde bölgesel bir aktörden bölgesel bir karıştırıcıya dönüşürken, fazla risk omuzlamak zorunda kalıyor. Rus baskısı azaldığında Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan'a yardımcı olmaya hazır durumda beklerken, bu iki ülke için tek başına savaşa girmeyi düşünmüyor. Bu ortak hareketler Rusya'nın Kafkaslar'ı yeniden soğurması için gereken zamanı ve bedeli daha da ağırlaştıracaktır. Rusya batağa daha çok gömüldükçe Türkiye, Baltıklar ve Orta Avrupa'ya karşı Avrupa Birliği'ne girme konusunda zaman satın alıyor. Avrupalı liderler bu durumdan karlı çıkacaklarının farkına vardılar. Geç de olsa, dramatıik bir şekilde genişleme görüşmelerini hızlandırdılar. Türkler bu durumdan kısa süre içinde yararlanmaya başlayacaklarının farkına varmalılar.

Oyunun sonu ne olacak?

Türkiye, Çeçenistan'ın kaybı halinde Rusya'nın sonunun geleceğine inanan Putin ile, ABD'nin açık desteği olmadan agresif bir kavga içine girecek bir dış politika izlemenin çok zor olduğunun farkında. Agresiflik, Rusya ile birebir karşı karşıya kalma riskini doğuruyor. Türkiye, Kafkas politikası için, ABD'nin desteğini elde edecektir. Rusya'dan farklı olarak Türkiye'nin öncelikli ilgilendiği bölge Kafkaslar değil Avrupa. Rusya geçmişini canlandırmak için bir cehennemin içine doğru yuvarlanırken, Türkiye geleceğini şekillendirme peşinde koşuyor. Çeçenistan savaşı Ankara'nın Kafkaslar'daki hırslarını bulandırdı. Türkiye Rusya cephesinde bir diken olmak yerine Kafkaslar'ın mimberinde Avrupa'daki çıkarlarını tatmin etmeye yönelik bir eğilim sergiliyor.

 


Kağıda basmak için tıklayın.

 

 

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV


Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...