Türkiye'nin birikimi... | ||
|
KADIN başlıklarının dili
Ekber Yeşilyurt, çalışmalarıyla Anadolu kültürünün kaybolmaya yüz tutmuş değerlerini açığa çıkarıyor. Anadolu'da kadın baş bağlamaları üzerine araştırmalarını sürdüren sanatçı, İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu ve Azerbaycan Respublikası Ressamlar İttifakı Hacı Zeynel Abidin Tağıyev Xalg Üniversitesi mezunu. Aynı zamanda halk bilimi alanında uzman olan Ekber Yeşilyurt, araştırmalarının sonunda her yörede, her kadının farklı baş bağlama şeklinin olduğunu görmüş. "Asırlardır Türk kadını başını bağlar. Baş bağlama folklorumuza da ister istemez girmişti. Baş bağlamanın şekilleri yöre yöre alıp incelendiğinde sayfalar dolar. Tahmin edersiniz ki görsellik olmadan yazı çok fazla bir şey anlatamaz. Bu düşünceden yola çıkarak yöre yöre bunları tuvale aktardım" diyen sanatçı, daha önce kişisel ve karma olarak atmışa yakın sergi açmış. Türkiye'nin hangi bölgesine gidersek gidelim baş bağlama veya başlık ortak bir gelenek olarak karşımıza çıkar. Yörelere göre kadınlar kiminde poşu ile, kiminde kofi üstüne paralar ve pullarla süsleme yapıyor. Bazı yörelerde iğne oyalı örtülerle başlık yapılırken, bazılarında da iklimine göre başlıklar yapılıyor. Görsel kalıcılık bakımından plastik sanatlara yer vermek üzere geleneksel değerlerimizin gelecek nesillere ışık tutması amacıyla, 'Türk kadın baş bağlamaları' üzerine araştırma yapan Ekber Yeşilyurt, Anadolu'da her çeşit baş bağlamanın ve takının ayrı ayrı bir dili olduğunu farketmiş. Her yörenin farklı baş bağlama şekilleri olduğu gibi, kadınların başlarını bağlamalarının da farklı farklı anlamları varmış: Başına iki dizi altın takan kadın, ailesinin ekonomik durumunun iyi olduğunu ifade edermiş. Başına sim takan kadın, 'Ben taze gelinim' demek istiyormuş. Bazı yörelerde baş örtüsüne yapılan işlemelerde bile çeşitli imgesel anlamlar varmış: Anadolu'da başındaki örtüye kaynana dili çiçeğinden bir motif işleyen kadın, kaynanası ile arasının açık olduğunu, baş örtüsüne sümbül çiçeği yapan kadın da mutluluğunu ifade etmekte. Mor sümbül aşık kızı, pembe sümbül nişanlı kızı, beyaz sümbülse evliliği sembol ediyor. Erik çiçeği oyasını kulanan gelinler, kocası ile arasının açık olduğunu anlatırken, genç hamile gelin baş örtüsüne müjde oyası, çocuğu olmayan kadınsa yas oyası işlermiş. Anadolu'da asırlardır yapılagelmiş bugün kaybolmaya yüz tutmuş kültürel zenginliklerimizi, otantik değerlerimizi tuvale yansıtan Ekber Yeşilyurt, eserlerini, 5-25 Mayıs 2000 tarihinde Tekel Sanat Galerisi'nde açacağı sergiyle sanatseverlere sunacak.
Havva SETENAY
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|