YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan

  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Gönül isterdi ki

Düşündüklerini söylediği için mahkûm edilen demokrasi kahramanı Hasan Celal Güzel, cezaevinden çıktı.

Çıkar çıkmaz yaptığı konuşma, yine belli mihrakları harekete geçirecek türden 'sakıncalı' ifadeler içeriyor.

"Bu beş ay içinde demokrasiyi, hakkı, hukuku, milletin değerlerini, inançlarını savunduğum için zorbalar tarafından cezaevinde yatırıldım. Cunta yönetiminin siyasileştirdiği hukukun neticesinde bir avuç siyasallaşmış kişinin yanlış ve taraflı kararıyla...

Değil beş ay, beş yıl, ömrümün sonuna kadar bile bu zindanlara girsem, korkmadan, gene cesaretle aynı şeyleri tekrarlarım.

Demokrasi mücadeleme devam edecek, dilimi kesseler gözlerimle konuşacağım.

Korkmayınız, cezaevinde yatmaktan da, ipe gitmekten de korkmayınız. Korku ile iman aynı kalpte yaşayamaz. Yaşatanlara yazıklar olsun!"

Kendisini Ayaş'ta coşkulu bir kalabalık karşıladı.

"Bakalım kimler karşılayacak" diye yazmıştık. Kimler olduğuna dikkat etmişsinizdir. Ailesinin dışında orada bulunanlar 'güzel' bir tablo oluşturuyordu. Tayyip Erdoğan, Muhsin Yazıcıoğlu, Besim Tibuk, Bülent Arınç, Nazlı Ilıcak, Nevzat Yalçıntaş, Vecdi Gönül, İsmail Kahraman, Aslan Polat, Osman Pepe, Tevhid Karakaya, Ejder Arvas, Bekir Sobacı, Zeki Çelik, A. Rüştü Çelebi...

Gönül isterdi ki 'II. Demokrasi Paketi' gibi bir projeyi ortaya koyan Tansu Çiller de, düşünce özgürlüğünü savunmayı görev bilen Mesut Yılmaz da orada bulunsun...

Gönül isterdi ki Başbakan Ecevit de partisinin ismi hatırına olsun, bir siyasi parti başkanının konuşmasından ötürü hapse tıkılmasını içine sindiremediğini açıklasın...

Gönül isterdi ki Cumhurbaşkanı Demirel de doğru bir şey olmadığını ve bunların dünde kalması gerektiğini en azından bir çoban fıkrasıyla anlatsın...

Gönül isterdi istemesine de, nerde?..

Gönül, zaten hep olmayacak şeyler ister. Eskiden beri tanırım ben bu Gönül'ü.

Bir zamanlar karakış ortasında durup dururken 'üzüm' istemişti de, aşeriyor sanmıştık. Meğer sadece imkansızı isteme eğilimindenmiş. O vakitler derin dondurucu falan hakgetire... Neyse uzatmayalım; acaba Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi için de bir 'derin donduru'cuya mı ihtiyaç var?

Ödül-mödül

Uluslarası bir Lions Kulübü Çevik Bir'e, "Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü" verince, Kargamız sormuştu:

- Bu kulüpler Atatürk zamanında yasaklı değil miydi?

El cevap: "Bilmem ki!.."

Doğrusu, yasaklı olup olmaması hakkında bir fikir beyan etmek istemedik. Çünkü, bu işleri fazla kurcalamak doğru değildir.

Siz ne isterseniz söyleyebilirsiniz, hiç karışmam.

Dergibi, şimdi de WAP'ta

Birbuçuk yıldır sadece internette yayınlanan edebiyat dergisi Dergibi, bir "ilk"e daha imza atarak WAP sitesini hizmete soktu. Cep telefonları aracılığıyla internete bağlanan kullanıcılar, Türkiye'nin WAP'ta yayınlanan ilk edebiyat dergisi olan Dergibi'nin WAP sitesine www.tagtag. com/dergibi adresinden ulaşabilecek.

Türkiye'de 1 milyon internet kullanıcısına karşın 9 milyon cep telefonu kullanıcısı bulunduğu düşünüldüğünde cep telefonundan internete girmeye imkan sağlayan WAP'ın önemi daha iyi anlaşılıyor. Yakın gelecekte cep telefonu kullanıcılarının üçte birinin bile WAP'ı kullanmaya başlaması halinde Türkiye'deki internet kullanıcısı sayısını geride bırakabileceği ihtimali ise hiç de uzak değil. Dergibi'nin internet adresi ise, wanlış hatırlamıyorsam şöyleydi: www.dergibi.gen.tr

TİLKİ MASALLARI

Tilkiye sormuşlar: "Tavuk yer misin?" Tilki gülmüş; "312'den içeri tıkmayacaksanız bir tadına bakayım."

Memleket nire?

İnsanların fiziki özelliklerinden, konuşmasından az çok nereli olduğu tahmin edilebilir. Ya da ben öyle sanıyordum.

Uzun zamandan bu yana tanıştığımız bir arkadaşın nereli olduğunu bilmediğimi farkettim. Zira, tip olarak 'şuralı galiba' dedirten arkadaşımız, konuşmasıyla da başka bir yöreye aitmiş gibi duruyordu. Sordum:

- Nerelisin?

- Ne bakımdan?

- Anlamadım, nasıl yani?

- Yani, aslen mi, resmen mi, kısmen mi?

İlahi Duvarbaşı!.. Sahi nereliydin, hâlâ bilmiyorum.

Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir. Uğur Mumcu

Nail Güreli'nin tespitleri

* MİT heryere sızabilir, gazeteci kimliğiyle basına sızması ilkeleri açısından da yanlış.

* Astronomik ücretli bir gazeteci, meslek ilkelerine uyarak patrona karşı çıkacağı anda gözünün önünden yeşil dolarlar geçer.

* Basın demokrasiden değil, güçlüden yana!

* Basın sermaye ve güç odaklarının etkisinden uzak kalamıyor.

* Yayın yönetmeni ve yazıişleri müdürü patronun nezdinde önemli adam iken bir gün geldi promosyon müdürü önem kazandı.

* Basın halkın değişik ilgilerine karşılık vermeyi beceremedi.

* Basında muhalefet unsuru giderek yok oluyor.

* Bizdeki gibi her telde, her konuda ahkam kesen köşe yazarları hiçbir yerde yok.

Tespitler Güreli'den, düşünmek sizden ve bizden!.. "Onlar"ı hiç merak etmeyin, keyif çatıyorlar.

 


Faks: +90 (212) 613 14 92 - 93
15 Mayıs 2000


Kağıda basmak için tıklayın.

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...