Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Japonya aynasında AmerikaYönetim sanatların en eskisi olmakla birlikte bilimlerin de en yenisidir. Son yıllarda yönetim sorunlarını ele alan kitapların sayısı hızla artıyor. İster kamu, isterse özel olsun, her kurum ve kuruluş, "mükemmeli arama" yolunda ciddi yönetim sorunlarıyla karşı karşıyadır. Richard Pascale ile Antony Athos'un "The Art of Japanese Management" isimli kitabı Ünal Çağlar tarafından "Japon Yönetim Sanatı" olarak Türkçe'ye kazandırıldı. Amerika ile Japonya'nın yönetim tarzlarını tartışan ve Batı'da büyük yankı uy andıran kitap "İz" Yayınları arasında çıktı. Yönetim sanatı, işletmelerin olduğu kadar ülkelerin de başarısını belirleyen unsurların başında gelir. Merkeziyetçi, katı hiyerarşik yapı, cezalandırma ağırlıklı kurallar ve çok sıkı denetimle kurum ve kuruluşların başarıdan başarıya koşması mümkün değildir. Kültürden daha çok teknolojiye önem verildiği dönemlerde "Beş M" formülüyle özetlenen girdiler, bir kurum ve kuruluşu başarılı bir biçimde yönetmek için yeterli görülüyordu. Makine (machine), para (money), insan (man), malzeme (materials) ve yönetim (management) kuşkusuz bugün de önemli ve gerekli. Ancak belirleyici faktör büyük ölçüde değişti. Artık üretim gücünü artırmada başarıyı sermaye ve teknoloji değil, kültür ve insan belirliyor. Dünyadaki değişmelere ayak uyduramayan kurum ve kuruluşlar, "Osmanlı Devleti" ve "Sovyetler Birliği" gibi dağılıp gitmeye mahkumdur. Gerçi "Osmanlı Devleti" iç ve dış saldırılar sonucu yıkıldı. "Sovyetler" ise, bir iç ve dış saldırıya da uğramadı. Ancak sonuç değişmedi. Her ikisi de değişim ve dönüşümü başaramadığı için dağıldı. Dünyadaki değişmelere açık olmayan ülkeler gibi, yönetimdeki gelişmelere ayak uyduramayan işletmeler de yok olmaktan kurtulamazlar. Her ikisi de Amerika'nın önde gelen üniversitelerinde öğretim üyesi olan ve Japonya'yı da yakından tanıyan yazarlar, iki ülkedeki başarılı kuruluşları inceleyerek, yöneticilere "Yedi S" adını verdikleri bir model ve yöntem öneriyorlar. Onlar Amerika'nın düşmanlarının Japonlar ya da Almanlar değil, kendi kendilerini sınırlayan yönetim kültürlerinin olduğunu söylüyorlar. Bunun için de yöneticilerin, strateji (strategy), yapı (structure), sistem (system), kadro (staff), beceri (skills), tarz (style) ve ana gaye (superordinate goals) dedikleri "Yedi S"yi çok iyi kavramaları gerektiğini söylüyorlar. Amerikalılar Japonlar'a bakarak kendilerini daha derinden tanımaya, sorunlarını Japonlar'ın tecrübelerinden yararlanarak, daha sağlıklı bir biçimde çözmeye çalışıyorlar. Onlar Japonlar'ı kendilerinin izlemesi gereken değişim ve dönüşüm yönünü görebilecekleri bir ayna olarak düşünüyorlar. Türkiye'de hâlâ Batı karşısında niçin yenik düşüldüğünün ciddi bir muhasebesi yapılmadı. Dünyanın üç büyük ekonomisi Amerika, Japonya ve Almanya, kendimizi daha iyi tanımada birer ayna olabilir.
ngurdogan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|