Bahçeli ANAP'a patladı

ANKARA- MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, SEKA Soruşturma Komisyonu'nda 4 MHP'li üyenin oylarıyla ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevki kararı alınmasına gösterilen sert eleştirilere muhtıra gibi bir cevap verdi. ANAP'lıların açıklamalarını "erken, duygusal ve anlamlı" bulduğunu belirten Bahçeli, "Özellikle bazı parti yöneticilerinin ağzından çıkanı kulağı duymayacak kadar kendilerini kaybettiği görülmektedir. Böyle bir suçu işleyen MHP'li bile olsa gerekenin yapılmasından kaçınmayız" diye konuştu.

'Onların seviyesine inmeyeceğim'

Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada, olay etrafında koparılan fırtına ve yapılan açıklamalara cevap vereceğini belirterek "Bunu yaparken partimize yönelik açıklamalarda bulunanların seviyesine inmeyeceğiz" dedi. Öfke ve telaşın bu boyutlara ulaşmasını anlamakta güçlük çektiklerini belirten Bahçeli, bu üslup ve beyanların, siyasi mücadeleye ve Meclis soruşturmalarına nasıl yaklaşıldığını göstermesi bakımından anlamlı ve öğretici olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Basit siyasi hesaplara ve çıkarcılığa dayalı yaklaşımlar, partimizin hiçbir zaman tenezzül etmeyeceği bir tavırdır. Bunu en iyi bilmesi gerekenler, şüphesiz bizimle bir yıldır iktidar ortaklığı yapanlardır. Bize göre komisyonların Yüce Divan'a sevk kararı vermemesi muhatapların aklanması anlamına gelmeyeceği gibi sevk kararı vermesiyle de suçluluk kanıtlanmış olmayacaktır. Nihai yargı mercii Yüce Divan'dır" dedi.

Hükümet protokolünü hatırlattı...

Bahçeli, 4 Haziran 1999 tarihinde Meclis'te de okunan hükümet programında yer alan şu maddeyi okudu: "Hükümetimiz, hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine bağlılığının gereği olarak, yargının daha verimli ve etkili çalışabilmesini sağlamayı, aynı zamanda organize suç örgütleriyle, çetelerle, yolsuzluklarla mücadeleyi her türlü yasal imkan ve vasıtalardan yararlanarak sürdürmeyi öncelikle görevleri arasında saymaktadır."

'Siyasi değil, ahlaki yaklaştık'

Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Milletvekillerimizin soruşturma komisyonlarında meseleye yaklaşımı, siyasi değil ahlaki, ön yargılı değil, vicdani kanaatlerini yansıtmaktadır. Bu sebeple, soruşturma dosyalarının muhatabı durumundaki iktidar ortağımız olan partinin yöneticilerinin alelacele ve peşpeşe yaptığı açıklamaları, hem üzücü hem de düşündürücü bulmaktayız. Partimize yönelik değerlendirmeler, herşeyden önce ön yargılı, aceleci ve duygusal bir bakış açısının ürünü olmuşlardır."

'Kendilerini kaybetmişler'

"Özellikle bazı parti yöneticilerinin ağzından çıkanı kulağı duymayacak kadar kendilerini kaybettiği görülmektedir" diyen Devlet Bahçeli, bu meselenin koalisyonu oluşturan partiler arasındaki güven meselesi olarak değerlendirilmesinin ortaklık hukukunun yanlış algılanmasından kaynaklandığını belirtti.