Türkiye'nin birikimi... | ||
|
TBMM'nin gündemi-toplumun gündemiYeni dönem çalışmalarına başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) başkanını seçmekle meşgul. İlk iki turda sonuç alınamadı. Önümüzdeki hafta yapılacak üçüncü turda da, eğer sonuç alınamazsa son tur olan dördüncü turda başkan seçilmiş olacak. Devlet yapısının ikinci sırasında yer alan Meclis Başkanının kim olacağı son derece önemli. Başkanın Cumhurbaşkanına vekalet etmesi, Meclisin çalışmalarını yönlendirmesi, temsil kurumunu temsil etmesi bakımından demokrasinin işleyişinde yeri büyük. Bu konuda Meclis'in en büyük partisinden başkanın seçilmesi şeklinde bir teamül vardı. Fakat bu teamül 1995 seçimlerinden sonra terk edildi ve ondan bu yana bir takım kombinezonlarla küçük partilerden de seçilebiliyor. Anlaşılan bu dönemde de dördüncü sıradaki ANAP'tan bir kişi başkan seçilecektir. Yeni başkanın TBMM'ni aktif ve etkin bir temsil kurumu haline getirmesi gerekiyor. Olağanüstü dönemlerde iyice etkinliği gerilere düşen temsil kurumunu yeniden öne geçirmek, toplumun gündemindeki temel sorunlarla ilgilenen kurum haline getirmek ve vatandaşların sorunların çözümü için kendisine güvenecekleri bir yapıya kavuşturmak önemlidir. Meclis'in gündeminde pek çok konu var. Bir yandan hükümetin çıkarmak mecburiyetini duyduğu kanun tasarıları, diğer yandan toplumun çözülmesini beklediği temel sorunlarla ilgili teklifler. Hükümetin gündemi ile toplumun temel sorunları ve öncelikleri arasında bir bütünlük olduğu şüpheli. Mesela hükümet öncelikle bazı memurları meslekten uzaklaştırabilmek için hazırladığı ve Cumhurbaşkanı tarafından iki kez geri çevrilen KHK'yi kanunlaştırmak istemektedir. Toplumun bu konudaki talebi ve önceliği ise asla bu değildir. Toplum, artık iyice bıktıran ve trajik bir komediye dönüşen başörtüsü problemine, ücretlilerin geçim sorunlarına, trafik ejderhası problemine, irrasyonelliği tevsik edilen sekiz yıllık zorunlu eğitim meselesine, işsizliğe, insan hakları ihlallerine, düşünce ve inanç hürriyeti önündeki engellerin kaldırılması sorununa bir an önce çözüm bulunmasını istemektedir. Meclis'in bu konuda inisiyatifi ele almasını arzu etmektedir. Temsil kurumu olan Meclis'in itibarı Demokratik toplumların ve rejimlerin en önemli kurumu olan Meclislerin toplumun mukadderatına egemen olması, toplum nezdinde güvenilirliği yüksek, muteber bir kurum olarak tebarüz etmesi gerekir. Çünkü Meclis toplumun en üst düzeydeki temsil kurumudur. Toplum temsilcileri burada bir araya gelmişlerdir. Halk kendisinde olduğuna inandığı egemenlik yetkisini kullanmak için görevlendirdiği temsilcilerini buraya göndermiştir. Sorunlara burada çözüm bulunacağı, her türlü sorunun burada konuşulup bir hal yoluna kavuşturulacağına inanmaktadır. Böyle olunca da Meclis'in en itibarlı kurum olması beklenir. Ne var ki durum böyle değil. Bunun pek çok sebebi olduğu kesin. Askeri darbelerle, müdahalelerle kapısına kilit vurulan yaralı bir Meclis'in sorunlu olmasını normal görmek gerekir. Fakat böyle bir Meclis'in kullanmak hakkına sahip olduğu iktidara daha bir özenle, dikkatle ve itina ile sarılması, temsil dışı kurumlardan ve odaklardan gelen her türlü yönlendirme ve iktidarı paylaşma taleplerine en sert şekilde karşı koyması, direnmesi gerekir. En önemli temsil kurumu olarak Meclis'in itibarını ve güvenirliğini artıramazsak demokratik süreçleri yerleştirmemizin imkansız olduğunu bilmemiz gerekir. Yeni dönemde toplumun Meclisten beklentileri çok. Bunların hepsinin çözümlenmeyeceğini elbette biliyoruz. Ama en önemlisi Meclis'in öncelikle toplumun kendisine tevdi ettiği temsil yetkisini en iyi şekilde kullanma çabası içinde olması gerekiyor. Bazı çevrelerden gelen yapay hükümet gündemlerine takılmadan toplumun gündemini yakalaması ve temel sorunlara çözüm bulma uğraşısı içerisinde bulunması vatandaşların Meclis'e duydukları güveni ve itibarını yükseltecektir. Bir demokraside temsil kurumu olan Meclis'in ciddi bir güven ve itibar kaybı içinde bulunması sorunların vahametini ortaya koymak için yeterlidir. Başka bir şey aramaya gerek yoktur. Bu bakımdan öncelikle Meclis toplumun gündemini yakalamalı, güven ve itibarı kaybını telafi etmelidir.
ddursun@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|