Türkiye'nin birikimi... | ||
|
Sydney'den DönerkenTürk sporu, Sydney Olimpiyatları'nda başarısız bir sınav verdi. Öyle ki, eskiyi övgüyle yadeder olduk. Çok eskiye değil, bir öncesi 1996 Atlanta Olimpiyatları'yla şimdikini kıyaslarsak, ne demek istediğimi anlarsınız. Atlanta'da Naim Süleymanoğlu ile (silkme, koparma ve toplam)da 3 altın, Halil Mutlu ile (silkme, koparma ve toplam)da 3 altın, Hamza Yerlikaya ve Mahmut Demir'le de iki altın, boksta Malik Beyleroğlu ile gümüş ve yine güreşte Mehmet Akif Pirim ile bronz madalya kazandık. Yani 8 altın, 1 gümüş ve 1 de bronz madalya. Şimdi ise 3 altın ve 1 bronzla yetinmek zorunda kaldık. Ne oldu, dünya sporunun tersine Türk sporu geri mi gidiyor? Genç bir toplumuz... Gençlerimiz yetenekli ve kendini kolay geliştiriyor. Demek ki, sorunu başka yerlerde aramak lazım... Hangi sporcu Olimpiyatlar gibi dünyaya vitrin olan bir dev organizasyonda madalya almak istemez? Avrupalı bu işi daha bilimsel yapıyor ve sporcunun kimyasından en üst düzeyde yararlanıyor. Sporcuda olumsuzluk yapacak en ufak unsurlar hesaba katılıyor... Bizler ise sporcuların feryadına rağmen, Sydney'e bir ay öcnesinden kafile gönderiyoruz... Bilimsel çalışma yerine, otel odalarında, balolarda kulis yapmayı, lafebeliğini seviyoruz... İşte Sydney'deki hürranın da nedeni burada yatıyor.
agumus@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim | Dizi |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|