Araştırmacı-Yazar Sadık Yalsızuçanlar Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde Bediuzzaman Said Nursi'nin hayatı boyunca dünyaya hiç önem vermediğini, zühd içinde yaşadığını söyledi.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi'nde Araştırmacı-Yazar Sadık Yalsızuçanlar Bediuzzaman Said Nursi'nin hayatını anlattı.
Yalsızuçanlar, Bediuzzaman'ın hayatı boyunca dünyaya hiç önem vermediğini, zühd içinde yaşadığını belirtti.
TYB Konya Şubesi'nin 2006 kültürel etkinlikleri tüm hızıyla devam ediyor. Her hafta farklı bir konuyu ve konuğu ağırlayan TYB, geçtiğimiz haftadaki konuğu ise Araştırmacı-Yazar Sadık Yalsızuçanlar'dı. İnsan-ı Kamil Olarak Bediuzzaman konusunu işleyen Yalsızuçanlar, Saidi Nursi'nin hayatından kesitler aktardı.
Said Nursi'nin tasavvuf ehli olmamasına rağmen tasavvufa yakın olduğuna işaret eden Yalsızuçanlar, "Bediüzzaman'ın kitaplarında Abdülkadir Geylani, Muhiddini Arabi ve İmamı Rabbani gibi tasavvuf ehli insanları görürüz" dedi. Bediüzzaman'ın hayatı boyunca zahit olarak yaşadığını söyleyen Yalsızuçanlar, "Tasavvufta züht belirli bir süre yaşanır. Fakat Bediüzzaman'ın hayatına baktığımız zaman hep züht içinde geçmiştir. Dünya'ya hiçbir zaman önem vermemiştir. Vefat ettiği zaman geriye sadece 8 parça eşyası kalmıştır. Talebelerinin anlattığına göre Bediüzzaman bir çay kaşığını 19 yıl kullanmıştır" dedi.
Saidi Nursi'nin insanı kamil olarak yaşadığına işaret eden Yalsızuçanlar, "O hayatı boyunca dünya malına hiç önem vermemişti. Onun tek gayesi Kur'an ve iman hakikatlerini anlatmakla geçti" diye konuştu. Bediuzzaman'ın hayatı boyunca, sadaka, zekat, hediye kabul etmediğine dikkat çeken Yalsızuçanlar, zorla aldığı zaman ise mutlaka onun değerinde bir hediye verdiğini ve bu kuralını ömrü boyunca devam ettirdiğini aktardı. Son devrin din mazlumları arasında en çok Bediuzzaman'ın zulüm gördüğünü belirten Yalsızuçanlar, "Ömrünün 38 yılı sürgünde, hapiste geçti. Afyon hapishanesinde yatarken eksi 40 derecede kalmak zorunda kaldı. Burada 19 defa zehirlendi. Ancak en etkili eserlerini o zaman yazdı" şeklinde konuştu.
Bediuzzaman'ın hiçbir zaman siyasetle, iktidarla ilgisi olmadığına da değinen Yalsızuçanlar, onun tek gayesinin Kur'an ve iman hizmeti olduğunu söyledi. "Bediuzzaman idare-i maslahatçıydı" sözlerine de cevap veren Yalsızuçanlar, "O hayatı boyunca hiçbir zaman idare-i maslahatçı olmadı. 31 Mart Vakası'ndan sonra yargılandı. Mahkemede, "Şeriat istemişsin" denildi. Bediuzzaman'ın cevabı ise, "Şeriatın bir şubesi için başımdaki saçım adeti kadar başım olsa ve hergün birini kesseniz, yine de vazgeçmem' dedi ve mahkemeden çıktıktan sonra "Zalimler için yaşasın cehennem' diyerek sokakta yürüdü. Bu da onun idare-i maslahatçı olmadığının en büyük delili" şeklinde sözlerini noktaladı.