Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Türk Kalp Vakfı'nda yaptığı teftişte, hizmet amacı dışında faaliyetler ve harcamalar tesbit edildi. Vakfın paralarıyla köpeklere mama, gazetecilere altın alınmış.
Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türk Kalp Vakfı'ndaki uygulamaları mercek altına aldı. Başmüfettiş Yahya Kabze, tarafından hazırlanan raporda, Türk Kalp Vakfı'nda inanılması güç bazı usulsüzlükler tespit edildi. Raporda, Vakfı envanterinde olmayan köpeklerin mama ve aşılarının vakfa ödetildiği belgelenirken, bazı gazetecilere doğum günü veya tanıtım hediyesi olarak vakıf tarafından altın hediye edildiği resmi kayıtlara geçti. Teftiş Kurulu Başkanlığı'na sunulan raporda, petrol yolsuzluğu, gratis hasta tedavisi, otopark kirası, gelir gösterilmeyen tiyatro aktiviteleri, Yönetim Kurulu kararına alınmayan ödemeler ve benzeri usulsüzlüklere dikkat çekildi. Raporda, “Vakıf veya işletmesinin bekçi köpekleri olduğunu ortaya koyucu her hangi bir kayıt, bilgi ve belge olmadığı halde, köpekler için 2 milyon 693.20 YTL mama ve aşı giderleri yapıldığı”na vurgu yapıldı. Raporda ayrıca, vakıf başkanı tarafından bazı gazetecilere “doğum günü hediyesi olarak altın ve gümüş takı” gönderildiği belgeleri ile birlikte yer aldı.
Türk Kalp Vakfı'na binlerce YTL bağışta bulunan hayırsever İşadamı Hacı Ali Akın'ın, vakıf yönetimi tarafından “tehdit edildiği” de müfettiş raporuna yansıdı. Raporda, “tehdit olayı, hayırsever” işadamı tarafından özetle şöyle anlatılıyor: “Eski Başkan Hayati Babaoğlu beni arayarak, 'iki adet yeni cihat alacağız, bedeli de 7 milyar civarında. Bu bedeli ödeyerek cihazı bize bağışlar mısınız' dedi. Ben de 'Size güveniyorum, yönetiminiz devam ederse öderim' dedim. Ancak, Hayati Bey yapılan iftiralar ve baskılar nedeniyle yönetimden arkadaşları ile birlikte istifa etti. Vakıf Başkanı Çetin Yıldırımakın benden fatura bedelini istediğinde, kendisine güvenmediğimi ifade ederek, 'Çetin Yıldırımakın bana önce 25 milyar TL'lik bağışımın hesabını versin ondan sonra ödeyeceğim' dedim. Ancak bana hesap vermek yerine, Türk Kalp Vakfı'na milyarlarca bağış yapmış, emek vermiş benim gibi bir adam için akıldan, vicdandan ve Allah korkusundan uzak ifadeler kullanılmış ve ayrıca, 'aksi halde hukuki zorunluluk gereği hiç de arzu edilmeyen yollara gitmek istemiyoruz' diyerek beni tehdit etmişlerdi... Ben bağışçı olarak devlet büyüklerime gazete ilanı ile teşekkür ederken, o beni tehdit edebiliyor.”
