UNESCO'nun dünya mirası listesine giren Birgi kültürel bir miras olarak dünyaya açılıyor. Belediye Başkanı Cumhur Şener, ortak bir çalışmayla beldenin çok mükemmel bir görünüme kavuştuğunu ve kimliğini bulduğunu belirterek, "2007 Birgi yılı olacak" dedi
Antik dönemde "Dioshieron" (Zeus'un Kutsal Yeri), Orta Çağ'da "Christopolis" (İsa'nın şehri)" olarak anılan, Osmanlı döneminde ise Müslümanlığın önemli din ve bilim merkezleri arasına giren İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi beldesinin, UNESCO'nun dünya mirası listesine girerek, uluslararası alana çıkması amacıyla girişim başlatıldığı bildirildi.
Birgi Belediyesi, ÇEKÜL (Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma, Tanıtma) Vakfı ile Mimar Sinan Üniversitesinin, M. Ö. 2000 yılında Lidyalıların yerleştiği bilinen, antik dönemde ve orta çağda kutsal alan olarak misyon yüklenmesinin yanında 14. yüzyılda Aydınoğlu Beyliğine de başkentlik eden Birgi'nin bir dünya kenti haline gelmesi amacıyla ortaklaşa yürüttüğü çalışmaların, hızla sürdüğü öğrenildi. Bu kapsamda 140 evin rölevesi tamamlandı, 76 tarihi ev, 3 cami, 2 konak ve 2 medrese, 3 çeşmenin restorasyon çalışmaları bitirildi. Aydınoğlu Mehmet Bey ve Derviş Ağa gibi tarihi camiler ile ünlü Çakırağa Konağı bu çerçevede yenilendi, Sandıkoğlu Konağı'ndaki restorasyon faaliyetlerinin bu yıl tamamlanması hedeflendi. ÇEKÜL Vakfının Batı Anadolu'daki en çok korunması gereken yer olarak nitelediği Birgi'de geçen yıl ayrıca İzmir Valiliğinin desteği, Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgili genelgesi uyarınca emlak vergilerinden yüzde 10'luk katkı payıyla önemli çalışmalar da gerçekleştirildi. Bu kapsamda Aydınoğlu Meydanı, 1, 2, 3. Beyzade ve Bahadır sokakları ile Fatih Mehmet Bey Caddesi'nde sağlıklaştırma ve cephe restorasyonları tamamlandı, bütün konutların cephe ve yüzeyleri yenilendi.
Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener, yaptığı açıklamada, ÇEKÜL Vakfı'nın Batı Anadolu'da korunması gereken tek yer olarak tespit ettiği Birgi'de, vakfın yanında belediye, Mimar Sinan Üniversitesi, Tarihi Kentler Birliği ve İzmir Valiliğinin desteğiyle önemli çalışmaların gerçekleştirildiğini bildirdi. Beldenin çok mükemmel bir görünüme kavuştuğunu, kimliğini bulduğunu ifade eden Şener, Birgi'nin kültürel bir miras olarak dünyaya açılacağını belirtti. "2007 Birgi yılı olacak" diyen Şener, bir sıçramanın gerçekleştirileceğini, bugüne kadar gizlenen tarihin tanıtımının yapılacağını söyledi. Cumhur Şener, Birgi'nin, UNESCO'nun dünya kültür mirası listesine girmesi amacıyla yoğun bir çalışma yürütüleceğini, ÇEKÜL'ün bu konuda 2007 yılında resmi girişimleri başlatacağını kaydederek, "Bu yıl bunu başarmak zorundayız" dedi. Beldedeki tarihi ve kültürel mirasın içinde öncelikli hedeflerinin, yaşamı korumak olduğunu belirten Şener, halkın rahat ve mutlu olması, ekonomik desteğin sağlanmasının turizmle gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
UNESCO'nun 128 ülkeye ait 754 varlığın bulunduğu Dünya Mirası Listesinde (The World Heritage List), Türkiye'den İstanbul'un tarihi alanları, Kapadokya-Göreme Milli Parkı, Sivas-Divriği Ulu Cami ve Düraşşafakası, Hattuşaş-Boğazköy, Nemrut Dağı, Likya bölgesinin iki önemli antik kenti Kahthos ve Letoon, Pamukkale-Hierapolis ile Safranbolu ve Truva bulunuyor. Bir anıt, yapı topluluğu veya sitin listeye alınması önerildiğinde, istisnai evrensel değere sahip kabul edilebilmesi için gereken kriterler şöyle sıralanıyor: "Yaratıcı insan dehası ürünü olması, insani değerler arasındaki önemli etkileşimi göstermesi, kültürel bir gelenek veya kayıp bir uygarlığın tanıklığını yapması, insanlık tarihinin anlamlı bir dönemini temsil eden yapı tipinin ya da mimari veya teknolojik veya peyzaj topluluğunun değerli bir örneğini sunması, bir (veya birden fazla) kültürü temsil eden geleneksel insan yerleşimine veya toprağın kullanımına ilişkin önemli bir örnek sunması ve özellikle bu örneğin, geri dönüşü olmayan değişimlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirmesi, istisnai düzeyde evrensel bir anlam taşıyan olaylar veya yaşayan gelenekler, fikirler, inançlar veya sanatsal ve edebi eserlerle doğrudan veya maddeten bağlantılı olması. "