Merkez Bankası enflasyondaki sapmanın nedenlerini anlatmak amacıyla Bakan Babacan'a 'açık mektup' gönderdi. Mektupta Nisan'dan önce faiz indirimi öngörülmedi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından, 2006'da 'enflasyon hedefindeki sapma nedenleriyle hükümete gönderilen mektupta, “önümüzdeki dönemde, para politikasının olumsuz haberlere karşı daha duyarlı olacağı bir duruş sergileneceği” vurgulandı.
Devlet Bakanı Ali Babacan ile IMF'ye gönderilen 'Açık Mektup'ta, 2006 yılı içinde ortaya çıkan arz yönlü şoklar ve döviz kuru hareketlerinin birikimli etkileri enflasyonu yüksek düzeylerde tutmasına rağmen, alınan tedbirlerin, enflasyon ve enflasyon beklentilerini kontrol etme konusunda etkili olduğu belirtildi.
Merkez Bankası'nca kaleme alınan 'açık mektup'ta yüzde 4 olan orta vadeli enflasyon hedefine erişilebilmesi için, para politikasının sıkı duruşunun sürdürülmesi gerektiğine vurgu yapılan mektupta dile getirilen varsayımlarda faizlerin ilk çeyrekte sabit tutulacağı ve cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde oluşan havaya göre indirime karar verileceği sinyali verildi. 'Açık mektup'ta 2007 ve 2008'e dönük enflasyon tahminleri konusunda şöyle denildi: “Politika faizlerinin 2007 yılının ilk üç çeyreğinde sabit tutulduğu ve sonrasında kademeli bir indirime gidildiği varsayımı altında, yüzde 70 olasılıkla enflasyonun; 2007 yılı sonunda yüzde 3,6 ile 6,6 (orta noktası 5,1) arasında, 2008 yılı sonunda ise yüzde 1,6 ile 5,2 (orta noktası 3,4) arasında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.”
Mayıs ve haziran aylarındaki döviz kuru hareketlerinin 2006 yılı enflasyonu üzerindeki etkisinin, 3.5 puana kadar ulaştığı kaydedilen mektupta, dalga nedeniyle enflasyonun Temmuz'da yüzde 11,69 düzeyine çıktıktığı ancak alınan tedbirlerle tekrar tek haneli rakamlara düştüğü kaydedildi.
2006 yılında kamu harcamalarındaki artışın da olumsuz etki oluşturduğu ifade edilen mektupta, enflasyon hedefine ulaşmada AB'ye uyum ve yapısal reformların sürdürülmesinin kritik önem taşıdığı vurgulandı.
Açık Mektup'ta enflasyondaki düşüşün daha çok 2007 yılının ikinci ve üçüncü çeyreğinde belirginleşeceği tahmin edildi. Bu sürece katkıda bulunacak unsurlar ise faizlerde arz yönlü şokların oluşturduğu yüksek baz etkisinin ortadan kalkması, enerji ve emtia fiyatlarındaki gevşeme, gıda fiyatlarının normale dönmesi ve 2006'daki döviz kuru şokunun fiyatlar üzerindeki etkisinin zayıflaması olarak sıralandı.
