Yağışsızlık nedeniyle "mikropların kırılmaması" ve oluşan kuru havanın hastalıkla mücadeleyi gerçekleştiren hücrelerin işlevini yerine getirmesine engel oluşturmasının özellikle mevsimsel geçişin yaşandığı dönemlerde solunum yolu enfeksiyonlarını artırdığı bildirildi.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Barlas Aydoğan, yaptığı açıklamada, kış aylarından artan solunum yolu enfeksiyonlarının, yağışsızlık nedeniyle nem sorununun yaşandığı ve havaların kuru geçtiği süreçlerde daha fazla belirginleştiğini söyledi.
Özellikle kış aylarında, yağışların halk arasında "mikropların kırılması" olarak adlandırılan olgunun gerçekleştirmesini sağladığını ifade eden Aydoğan, "Çünkü, havada nem oranının düşük olması, mikroplarla mücadeleyi gerçekleştiren hücrelerin işlevini yerine getirmesini de olumsuz etkiliyor" dedi.
Üst solunum yolları konusundaki şikayetlerin mevsimsel dönüşüm yaşanan ve havada nem oranının düşük olduğu süreçlerde yoğunluk kazandığına dikkati çeken Aydoğan, "Bu dönemlerde nemli havalarda daha az görülen, burun tıkanıklığı, boğazda kaşıntı, burun ve geniz akıntısı vakaları çok daha fazla artıyor" diye konuştu.
Havalar soğuk gitmesi nedeniyle kapalı mekanlardaki yaşam sürecinin uzadığını vurgulayan Aydoğan, bu nedenle mutlaka nemlendirme uygulamasına gidilmesi gerektiğini söyledi.
Nemlendirilmeyen odalarda, enfeksiyona yol açacak mikropların daha fazla yaşam şansı bulduğunu belirten Aydoğan, "Özellikle soğuk buhar veren makinelerle odalar nemlendirilmeli. Çünkü, sıcak buhar, alerji riskini artırır. Eğer nem makinesi kullanılmıyorsa, soba veya kalorifer peteklerine takılacak, teneke kutulardaki suyla nemlendirmeye gidilebilir" diye konuştu.
Kış aylarında yaşanan güneşli günlere aldanılmaması gerektiğini de vurgulayan Aydoğan, gece-gündüz arasındaki ısı farklılıkların artmasının vücudun dengesini bozabileceğine dikkati çekti.
Enfeksiyonların yaygın olduğu kış aylarında, vücudun direncini artırmak için bol sıvı ve narenciye tüketilerek C vitamini alınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Aydoğan, bitki çaylarının da hastalıklara karşı koruyucu etkileri nedeniyle tercih edilebileceğini söyledi.