Bursa'nın KOBİ bölgesi olarak bilinen Çalı Sanayi Bölgesi, temel sorunlarını çözdükçe, sanayicilerin cazibesini kazanıyor. 175 fabrikanın yer aldığı bölgeye yaklaşık 100 fabrika daha kuruluyor.
Bursa'nın hızla gelişen sanayisinin en iyi örneğini Çalı Sanayi Bölgesi oluşturuyor. Bursa'nın, küçük ve orta büyüklükteki işletme (KOBİ) bölgesi olarak bilinen Çalı Sanayi Bölgesi, temel sorunlarını hallettikçe sanayicilerin cazibesini kazanıyor. 175 fabrikanın yeraldığı bölgeye yaklaşık 100 fabrika daha kuruluyor.
Otomotiv ve metal sanayi üzerine çalışan fabrikaların yüzde 85 oranla ağırlıklı olarak çalıştığı Çalı Sanayi Bölegesi'nde ambalaj, tekstil ve yemek sanayi fabrikaları da faaliyet gösteriyor. Bölgenin, Küçük Sanayi Bölgesi'ne de çok yakın olması nedeniyle esnaf için cazibesi artıyor. Şehir merkezinde 100-200 metrekarede çalışan esnafın sıçrama tahtası olarak kullandığı Çalı'da, belli bir büyüklüğe kadar durduğu sonra gittiği görülüyor. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra giden Beyçelik ve ÇelikPan gibi başkalarının da yakında gideceği tahmin ediliyor.
Türkiye'nin bir çok ilinde 10 fabrika bile bulunamazken, Çalı gibi küçük bir beldede bulunan 175 fabrika'nın 45 ülkeye yaptığı ihracat dikkat çekiyor. Bölgede faaliyet gösteren firmaların hemen hemen tamamının kalite belgesi bulunuyor. 10 bini aşkın çalışanı bulunan bölgede, çalışanların eğitim düzeyi ise bir çok sanayi bölgesine göre çok iyi durumda. Bölgeye 100 civarında yeni fabrika daha kuruluyor.
Üye sayısını son bir yıl içinde iki katına çıkartarak önemli bir başarıya imza atan Çalı Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇASİAD) Başkanı Remzi Topuk, Çalı Belediye Başkanı Ali Karamık ile kurdukları işbirliği neticesinde bölgenin bir çok sorununu çözmeyi başardıklarını belirtti. Beşevlerden Akçalar tarafına giden yolun yapılmasının ardından rahat bir nefes aldıklarını belirten Topuk şunları kaydetti:"Çalı, Kayapa, Hasanağa yolunun çok dar olması ve İzmir yolundan daha yoğun trafik taşıması nedeniyle bölgede her yıl yüzlerce kaza yaşanıyor, insanlar yaralanıyor ve ölüyor. Çok uğraş vermemize rağmen bütçe yetersizliği nedeniyle bu yol bir türlü yapılamadı. Bunun yanında doğalgaz sorunumuz vardı. Belediye ile doğalgaz getirebilmek için mücadele verdik. Şimdi Bursagazla abone sözleşmesi yapılıyor. 6-8 ay içerisinde sanayicilerimiz doğalgaz kullanıyor olacak. Ayrıca, elektrik hatlarını da yeraltına alıyoruz. Bu sayede daha az elektrik kesilmesi olacak. Ancak tabi, enerjimiz yetmiyor. Onun da geliştirilip güçlendirilmesi gündemimizde."
Türkiye'nin en temel problemi olan finansman sorununun sanayicinin de sorunlarının başında geldiğini vurgulayan Topuk, işçilik, vergilerin, sanayici açısından çok önemli maliyetler olduğunu, ancak 4 yıldır sürdürülen yüzde 7. 8'lik büyümenin mutlaka sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Topuk, "Burada üzerinde durulması gereken konu ise, büyümenin en önemli lokomotifi tabi ki özel sektör. Bu noktada büyümenin özel sektörle birlikte sürdürülmesi gerekli. Türkiye büyüdükçe, İşletmelerin de büyümesi çok doğal. Bizde yöneticiler, ve işadamları kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tutuyor. Herkes kendi koltuğunu koruma derdinde. Daha toplumsal, daha milli konuların ikinci plana itilmesi söz konusu" diye konuştu.
Topuk, yüksek enflasyon ortamına alışmış olan sanayicinin, 4 yıldır sürdürülen düşük enflasyonla yaşamayı öğrendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Düşük enflasyonla para kazanmak zor, günübirlik karlar yok artık. İşletmeler uzun vadeli planlar yapmak zorunda artık. İşadamları, mevcut işlerini masaya yatırma cesaretini göstererek bir karar vermek zorunda artık, 'bu işimi mevcut haliyle sürdürebilirmiyim, sürdürebilirsem ne kadar sürdürürüm' diye. Ancak işadamlarının iyimserliğini koruması lazım. Siyasi istikrarın ve AB ile yola devam edilmesinin çok büyük önemi var. İşadamlarının kendisine yeni iş alanlarını bulması gerekiyor. Şu çok önemli, ekonomi büyüme rekorları kırarken, işsizlikten söz eden sanayiciyi anlamıyorum. Türkiye'de bir takım insanlar iş dünyasının geleceğini karamsar gösteriyor. Ancak bu böyle değil. Gerçekleri görmek lazım. İşadamının karamsar olma lüksü yoktur. "