İbn'ül-vakt olabilmek mümkün mü?

00:005/11/2010, Cuma
G: 2/11/2010, Salı
Yeni Şafak
İbn'ül-vakt olabilmek mümkün mü?
İbn'ül-vakt olabilmek mümkün mü?

Afet Ilgaz'ın, daha önce Ad-Semud-Medyen, Yol, Yolcu ve Menekşelendi Sular nehir romanlarının devamı olan Sorgu ve Derviş, İz Yayıncılık Sanat Edebiyat Dizisi arasından çıktı. Yazar ilk romandan itibaren insanın kemale erişini, geçirdiği safhalarla birlikte verir bu dizide. İlk üç romanda toplumsal olayların birey üzerindeki etkisine değinen Ilgaz, Sorgu ve Derviş'te Doktor Ahmet'in 2000'li yıllarda yaşadıklarını merkeze alır. Siyasi bir davadan cezaevine giren ve orada uzlati yaşayan Ahmet, zamanı farklı bir minvalde değerlendirmeye devam eder. “Kalbimin kabuk bağlamasını isterdim, bunu başaramadım. Öyleyse onu unutmalıydı. Evet, kalbimi unutmalıydı. Bütün haksızlıkların onu acıtmasına, engel olabilmeliydim. Mazlumları hatırlamayabilirdim. Unutamayabilirdim. Unutamadım. Bu içimde günlerce, aylarca, yıllarca sızladı. Mazlumlar içimde kaldılar, onlardan kurtulamadım. Oysa ibn'ül-vakt olmalıydım. Vaktin çocuğu. Dün ve yarın yoktu. Biz anın çocuğuyduk. Pişmanlık ve keşke yoktu. Böyle olmak insanı sağlamlaştırıyor. İşte o zaman üzüntüler de kalmıyor, acılar da çekip gidiyor.” diyen Ahmet'in yaşadıkları, edebiyat, siyaset ve tasavvufa meraklı okurun merakla okuyacağı türden.