Ambargo ve savaşla geçen uzun yıllardan sonra ABD'nin Irak'a müdahalesinin ardından kapılarını dünyaya açan ve yeniden oluşum sürecine giren Irak'ın kuzeyi, petrolden gelen gelirle birlikte modern bir bölge görünümüne kavuşuyor.
AA muhabirinin Erbil, Zaho ve Duhok'taki izlenimlerine göre, hemen her köşe başında kurulu bir şantiye göze çarparken, Saddam Hüseyin yönetimi döneminde verilmeyen petrol gelirlerinin de aktarılması, bölgede sanayi ve ticareti hızla canlandırıyor.
Bir dönemler çadırlarda, dağlarda yaşamak zorunda kalan Irak'ın kuzeyindeki halk, artan gelirle evlerini Türkiye'den getirdikleri özel taş ve mermerlerle inşa ediyor, el işçiliği süs eşyaları ve lüks mobilya ile donatıyor.
Her geçen gün lüks binek araç sayısının arttığı bölgede, Türkiye'de 100-300 bin TL'ye satılan arazi araçları çokça göze çarpıyor. Lüks araçlar bölgede yaklaşık 30-50 bin dolardan satılıyor.
Savaş öncesi araç sayısı 30 binin altındayken bugün 400 bin araç trafikte seyrediyor. Araç trafiğinin giderek yoğunlaştığı kentte, kurallara uymayanlara ağır cezalar uygulanıyor. Örneğin kırmızı ışıkta geçmek, bir kazaya neden olarak ölüme sebebiyet vereceği gerekçesiyle cinayet suçuyla eşdeğer tutuluyor.
Irak'ın kuzeyinde modern alışveriş merkezleri ve her türlü teknolojik cihazın yarı fiyatına satıldığı lüks mağazaların yanı sıra otantik çarşılara da rastlamak mümkün.
Yöresel kıyafeti diken terziler, gökkuşağını andıran kumaşlarla dolu manifaturacılar, beşik, fare kapanı ve ekmek tahtası yapan marangozlar, çerezciler, ayaküstü tavuk dönercileri, kavun suyu sıkan büfelerle renkli çarşılarda her türlü ürün göze çarpıyor. Vergilendirme ve ithalat rejimi olmadığı için Türkiye'ye oranla ürünler yarı fiyatına satılıyor.
Sosyal hayatın hızlı bir değişim geçirmesine bağlı olarak yerel giysiler artık sadece yaşlılar tarafından tercih ediliyor. Gençler bölgeye has klasik kıyafetler yerine kot pantolon ve tişört giyiyor, lüks güneş gözlükleri takıyor.
Kıyafet değişimi kadınlarda daha da belirgin bir şekilde göze çarpıyor. Batılı tarzda giyinen kadın sayısı hızla artarken, trafikte polislik gibi zor bir mesleği üstlenen kadınlara da rastlanıyor.
Bölgede yayın yapan televizyon sayısı 10'u geçerken, Irak'ın kuzeyinde çekilen ve cesur pozların verildiği klipler de bu kanallarda yayınlanıyor.
Yerel televizyonların ardından ikinci sırada Türk yayınları izleniyor. Özellikle Türk haber kanalları ilgi çekerken, çarşı esnafının işlerinin arasında Türk televizyonlarında yayınlanan izdivaç programlarını izlediği gözleniyor.
Irak'ın kuzeyinde memur maaşları değişiklik gösteriyor. Yeni göreve başlayan bir memur 300 dolar alırken, uzmanlık ve kıdemine göre maaşlar 2000 dolara kadar yükselebiliyor.
Sağlık hizmetleri konusunda herhangi bir sosyal güvenlik sisteminin bulunmadığı bölgede, halk kimlikleriyle istediği devlet hastanesine giderek ücret ödemeden tedavi hizmeti alabiliyor.
Eğitimin de tamamen ücretsiz olduğu bölgede, Selahaddin, Dohuk ve Süleymaniye üniversiteleri hizmet veriyor.
Bölgede zengin-fakir gözetilmeksizin ailelere fert başına ayda 3 kilo pirinç, 2 kilo şeker, 3 kilo yağ ve 40 litre benzin hibe ediliyor.
Ortalama 250 metre karelik bir evin elektrik ve su gideri 3 doları geçmiyor.
Akaryakıt fiyatları sınıra yakın noktalarda litresi 46 sent iken güneye doğru gidildiğinde 37 cente kadar düşüyor.
Özellikle Duhok'ta artan yatırımlar ve ticari faaliyetler nedeniyle yurt dışından gelen işçi sayısı neredeyse bölge nüfusunu geçecek düzeye geliyor.
Bölgede yabancı çalışan sayısının 50 bini aştığını belirten yetkililer, özellikle Bangledeş, Hindistan, Pakistan ve Endonezya'dan çok sayıda işçi geldiğini, aylık 300 dolara çalışan bu işçilerin bölge halkı kadar iyi Kürtçe konuştuğunu vurguluyor.
Bölgeye gelen yatırımcılar nedeniyle otellerin sayısı da hızla artıyor. Duhok ve Erbil'de 5 yıldızlı otellerin sayısı 10'u geçerken, buralarda güvenlik önlemleri de en üst düzeyde tutuluyor. Dünyanın çeşitli ülkelerinden müşterileri olan otellerin girişinde havaalanlarında görmeye alışılan x-ray cihazları da kullanılıyor.
Güvenlik endişeleri nedeniyle çok sayıda uzun namlulu silahlarla gezen yerel güvenlik güçlerinin görüldüğü bölgede hemen her otelin girişinde içeri silahla girilemeyeceğini anlatmak için, üzerine kırmızı çizgi çekilmiş kaleşnikof marka uzun namlulu tüfek ve tabanca fotoğrafları dikkati çekiyor.