Başbakan Erdoğan, TSK'nın bu akşam saatlerinde sınır ötesi operasyon başlattığı şeklindeki haberlerin Dışişleri ve Silahlı Kuvvetler tarafından yalanlandığını söyleyerek, ”Böyle bir şey yapılacaksa gereği, gerektiği zaman da yapılır. Ama bu, bir yerleri haberdar ederek, bilgilendirmek suretiyle yapılmaz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 24'te katıldığı canlı yayında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bu akşam saatlerinde TSK'nın sınır ötesi bir operasyonla Kuzey Irak'a girdiği haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Erdoğan, bu tür operasyonların haber vererek yapılmayacağını kaydetti.
Erdoğan şunları söyledi:
“Bugün olduğu gibi yabancı bir ajanstan bir habere göre, Türkiye, sınır ötesi operasyon yapıyor. Silahlı Kuvvetler, Dışişleri yalanladı. Bununla ne yapılmak isteniyor? Nereye varılmak isteniyor? Böyle bir şey yapılacaksa gereği, gerektiği zaman da yapılır. Ama bu, bir yerleri haberdar ederek, bilgilendirmek suretiyle yapılmaz. Zaten bunun adı da operasyon olmaz. Bu konudaki hassasiyetimizin devam ettiğini söylüyorum. Ve devam edecektir de. Kuzey Irak'tan ülkemize yönelik özellikle bölücü terör örgütünün şu andaki rahatsızlıkları, bizi rahatsız etmeyecek de kimi rahatsız edecek.”
Sınır ötesi operasyonun sürekli gündemde tutulmasını, sorumluluğunun gereği olarak doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, “Türkiye, sınır ötesi operasyon yapacaksa bunu davul-zurna ile yapmaz. Bunun sorumluları, ilgilileri kararı verir” dedi. Sınır ötesi bir harekatla ilgili Meclis kararı gerektiğini hatırlatan Erdoğan, TSK ve Emniyet teşkilatının bu konuda dayanışma halinde olduğunu ve sürecin yakından takip edildiğini belirtti.
“TÜRKİYE'DE ANTİ-AMERİKANCI BİR YAPI OLUŞTU”
Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak'taki PKK varlığının sona erdirilmesi için ABD'den beklenilenlerin yapılmadığını ve bu yüzden de Türkiye'de anti-Amerikancı bir yapının oluştuğunu söyledi.
Türkiye'deki anti-Amerikancı yapının oluşma sebebinin ABD'nin PKK ile mücadele konusunda somut adımlar atmaması olduğunu kaydeden Erdoğan, “Yani biz artık söz değil, laf değil, icraat bekliyoruz. Bu icraatı Amerika bize karşı da göstermeli. Biz şu ana kadar üzerimize ne düşüyorsa, stratejik ortaklığımızın gereği olarak bunları hep yerine getirdik. Ama sizler henüz bunu yerine getirmediniz. Sizden de biz bunu bekliyoruz. Tabi onlar da bizim bu noktadaki serzenişimize hak verdiler” diye konuştu.
Beklentilerinin, Kuzey Irak'ta konuşlanmış olan PKK'ya karşı gerçekçi adımların atılması olduğunu ifade eden Erdoğan, bölgedeki yetkililerle görüşüp görüşmeyeceği şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
“Onlarla da neyin konuşulacağı neyin konuşulmayacağı noktasında atılması gereken adımlar varsa bu adımları da zaten biz siyasiler atarız ama bizim muhatabımız oradaki Kürt liderler değildir. Bizim muhatabımız Irak'ın merkezi hükümetidir. Ben merkezi hükümetin cumhurbaşkanıyla da görüştüm, başbakanıyla da görüştüm. Ama bunun dışındaki bir kabile reisiyle ben görüşemem. Görüşmesi gereken olursa onlara git görüş de deriz. Bunu da yaparız ama ben görüşemem ve görüşmem.”
Kürt yöneniteminden bazı liderlerin Türkiye'ye gelmek istediği, diyalog kapısını açmak istediği yolundaki soru üzerine 'Bizim muhatabımız oradaki Kürt liderler değildir, bizim muhatabımız Irak'ın merkezi hükümetidir. Merkezi hükümetin Cumhurbaşkanı ile de görüştüm, Başbakanı ile de görüştüm. Ama bunun dışındaki bir kabile reisiyle ben görüşemem. Görüşmesi gereken olursa onlara 'Git görüş' de deriz. Ama ben görüşemem ve görüşmem.'
Erdoğan 'Yani Barzani mi' sorusuna 'Barzani veya bir başkası' dedikten sonra 'Talabani ile bir cumhurbaşkanı olduğu için görüştüm. Aynı şekilde Maliki ile görüştüm. Bundan sonra da görüşürüm, Niye? Biz sorun çözmek istiyoruz, ortada bir sorun var. Buna yoktur diyemeyiz. Bu sorunu çözmek için de masaya gelmek şart. Masaya çağırmak şart. Bunu sadece medya aracılığıyla çözme yoluna gidersek bunları çözemeyiz. Bu işi çözmenin tek yolu var, görüşmek, konuşmak ve neticeye bağlamak' diye konuştu.
Seçim dönemiyle birlikte terör olaylarındaki yoğunlaşmaya ilişkin soru üzerine Başbakan Erdoğan 'Malum bir partinin bölücü terör örgütüne yönelik belli bir yaklaşım tarzı var. Bölücü terör örgütü benim siyaset anlayışımın bir seçime giderken hareket noktasın da temsil etmez. Çünkü biz illegal bir yapıyla seçime gitmiyoruz. Legal muhataplarımızla bir seçim yapacağız. Legal muhataplarımız da bu seçime girme şansını yakalamış olanlardır. Ama illegaliteyle, legal olmayan örgütlerle bağ içerisinde olanlara da benim halkım gereken cevabı seçim sandığında verir' dedi.