Alman beyazı'na karşı 'Bolu beyazı' geliyor

Şükrullah Dolu
00:0018/10/2010, Pazartesi
G: 18/10/2010, Pazartesi
Yeni Şafak
Alman beyazı'na karşı 'Bolu beyazı' geliyor
Alman beyazı'na karşı 'Bolu beyazı' geliyor

İnek gibi yılın 11 ayı sağılabilen ve bir yılda ortalama 1 ton süt verebilen İsviçre Saanen ırkı keçilerini melezleştirme ve yerlileştirme yarışı yaşanıyor. Saanen'i Almanların 'Alman beyazı' diye tescil etmesinin ardından Türkiye'de de 'Bolu beyazı' tescile hazırlanıyor.

Artan nüfusları sağlıklı besleyebilmek için ülkeler verimli türleri devşirme ve yerlileştirme yarışını tüm hızıyla sürdürüyor. Süt verimi ve kalitesiyle türünün en iyilerinden olan İsviçre Saanen ırkı keçileri de bu yarışa konu olmuş durumda. Almanların Saanen ve Appanzel keçilerinin melezlenmesi ile elde ettiği türü 'Alman beyazı' diye tescil etmesi üzerine Türkler de 'Bolu beyazı'nı tescile hazırlanıyor.


TÜRKİYE'DE İSVİÇRE PROJESİ

'Bolu beyazı'nın tarihi, 2000'lerde Ziraat Mühendisi Şerafettin Erbayram'ın “Bolu niye İsviçre olmuyor” sorusuyla başlamış. İşe İsviçre'den ithal edilen Saanen ırkı 7 keçiyle başlayan Şerafettin Erbayram, 10 yılda bölgedeki keçi sayısını 4 bine çıkarmayı başarmış. Saanen türünü yerli Kara Keçilerle mezelleştiren Şerafettin Erbayram, elde edilen türü 'Bolu beyazı' olarak tescil ederek marka yapacaklarını ve koruma altına alacaklarını söyledi. Erbayram'ın verdiği bilgiye göre yerli Kara Keçiler yılın 2 ayı sağılıp yılda ortalama 200 kg süt verebilirken Saanen'de sağım süresi 11,5 aya, süt verimi ise 1 tona çıkabiliyor.


KÖYLÜ SÖZLEŞMELİ YETİŞTİRİCİ

“Bolu beyazı”nın bir kırsal kalkınma projesi olduğunu belirten Şerafettin Erbayram, keçilerin sözleşmeli yetiştiricilik modeline göre köylülerce yetiştirildiğini, kendilerini ise sütleri topladığını ve damızlık teke desteği verdiğini anlattı. Mersin'e kadar büyük bir alandan gelen teke talebini karşıladıklarını belirten Erbayram, fiyatlar hakkında şu bilgiyi verdi: “3 aylık oğlaklar 400-500 lira. Anne adayı dişiler ve 1,5 yaşındaki tekeler ise bin lira.”


AVRUPA KEÇİYE DÖNÜYOR

Avrupa'nın keçiye döndüğünü vurgulayan Şerafettin Erbayram, “Avrupa gibi olmak istiyorsak tarla ziraatini de buna göre değiştirmemiz gerekiyor. Yoksa zadece çarşıdan yem alarak bu iş ilerlemez ” dedi. Ormana zarar veriyor diye Anadolu'da keçilerin yasaklanmasının bir talihsizlik olduğunu hatırlatan Erbayram, “Bir zamanlar 17 milyon civarında olan Kara Keçi sayısı bugün 5 milyona inmiş durumda. Yasaklamak yerine keçilerin girebileceği alanları belirlemek gerekirdi. Öte yandan ABD'de bunlara 'Yangın itfaiyesi' deniyor. Çünkü ağaç diplerindeki kuru yaprakları yiyerek temizliyorlar” diye konuştu.


Keçinin 'Mercedes'i 'Anne sütü' veriyor

1970'li yıllarda İsviçre'den getirilen Saanen keçisinin sayısı Türkiye'nin her tarafında artıyor. Saanen keçisinin ağaç yapraklarını kemirmemesi ve yerde otlaması nedeniyle orman dostu olarak da biliniyor. Keçi sütünün anne sütüne eşdeğer olduğunu belirten Ziraat Mühendisi Şerafettin Erbayram, Avrupa'nın keçiye geri dönme gerekçesini de buna bağlıyor. 10 yıl önce 7 keçiyle başladıkları projeyle bugün sadece Bolu bölgesinde 4 bin keçi sayısına ulaştıklarını anlatan Erbayram, sözleşmeli yetiştirici köylülerden toplanan sütle şu anda Bolana markasıyla süt ve süt ürünleri ürettiklerini, ilerleyen süreçte ise dondurma üretimine de geçeceklerini kaydetti.