Evsiz olan inşaat mühendisi Ahmet Avunca (66), günlerdir hiç dışarıya çıkmadan Atatürk Havalimanı'nda yatıp kalkıyor.
İngilizce ve Fransızca da konuşan Vefa Lisesi ile İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu olduğunu anlatan Avunca, Tom Hanks'in oynadığı 2004 yapımı "The Terminal" filmini izledikten sonra kendisini havalimanında yaşamaya hazırladığını söyledi. Dış hatlar terminali gidiş katı gümrüksüz alanda 6 gündür yatıp kalkan yaşlı adam, görevlilerin dikkatini çekmemek için de bir aydan fazla süredir de havalimanının değişik noktalarında konakladı.
Daha önce otobüs terminallerinde yaşadığını ifade eden Ahmet Avunca, havalimanını kalmak için güvenli, ekonomik ve rahat bir yer olarak kabul ediyor. Avunca, "Vaktimi sürekli dolaşarak geçiriyorum. Emekli maaşım ve birikmiş az param var. Günlük harcamam 25 lira civarında. Belimdeki sorun yüzünden banklarda yatmadan, oturarak uyuyorum. Uzun süredir duş alamadım, yakında duş almak için dışarıya çıkacağım. Buranın havası havalandırma sisteminden dolayı kuru. Uzun süre kaldığım için ağzım kuruyor, gözlerim yanıyor. Sürekli su içip, yüzümü yıkıyorum." dedi.
El çantasında kişisel evraklarının yanı sıra dua mecmuası taşıyan ve nerede olursa olsun her sabah namazını mutlaka kıldığına dikkat çeken evsiz adam, "Duasız olmaz bu işler. Kendi başına çıkıpta bu kadar memleketi keyfine tek başına dolaşamazsınız. Bir yere güvence noktası lazım. Benim güvencem bu. Bunu oku ondan sonra düşüncen, fikrin değişsin." tavsiyesinde bulundu. Doğma büyüme İstanbul Fatihli olduğunu ve hiç evlenmediğini anlatan Ahmet Avunca, son derece pasif ve ilginç olmayan bir hayat hikayesi olduğundan söz etti. "Zaten ömrümün yarısı eğitimle, öğrenimle geçti." diyen Avunca, lise ve üniversite eğitiminden sonra Kanada'ya giderek değişik konularda gece üniversite ve lisan kurslarına katılıp kendisini geliştirmeye çalıştığını kaydetti.
"Havalimanında yaşamak durumunda kaldım" Ahmet Avunca, 12 yıl Kanada'da yaşayıp döndükten sonra 2 yıl Devlet Su İşleri'nde görev yaptığını, ardından "Çok zor bir çalışma hayatım oldu" dediği İkitelli'deki plastik pencere imalatı yapan şirkette işe başladığını belirtti. 2000 yılında emekli olan ve 2005 yılına kadar daha aynı şirkette çalışmayı sürdüren Avunca'nın hayatı bu noktadan sonra değişmiş.
Üç kardeşi olduğunu ancak görüşemediklerini söyleyen yaşlı adam, son 5 yılını genellikle otobüslerle seyahat edip, otobüs terminallerinde yaşayarak geçirdiğini ancak son zamanlarda Atatürk Havalimanı'nda yaşamak durumunda kaldığını dile getirdi. Avunca, "Burada da ögrenilmesi gereken çok şey var. Ben sürekli kendimi geliştiren bir insanım. Siz benle konuşurken atladığımız bir sürü detay var burada. İşten ayrıldıktan sonra Türkiye ve yabancı ülkeleri de dolaştım. Bilgimi artırmaya çalıştım. Ama 'bilgimin ne faydası oldu, ne kadar para kazandın' dersen bana o bakımdan para ile ölçemeyeceğiz. Bu arada dünya görüşümü de geliştirmeye çalıştım. Kendi hesabıma yapabildiğim kadar kendimi geliştirmeye çalıştım ama. Bu gelişme sadece kendime mahsus oldu. Başkalarına bir faydası olmuyor çoğu zaman. İnsanlar yüzünüze baktığı zaman, kapasiteniz konusunda bir şey bilmiyorlar. Bakıyorlar, gelip, gülüp geçiyorlar." diye konuştu.
Evsiz İnşaat Mühendisi, "İnsanlardan uzak durmaya çalışıyor musunuz?" sorusuna anlaşılmaz şekilde "Uzak değil kesinlikle. İnsanların arasına girmeye çalışarak bütün Türkiye'yi dolaştım. Ama özel olarak insanlardan kasıtlı olarak bir türlü uzaklaştırıldım. Ben bunu bilmiyorum." karşılığını verdi. "Terminal filmi, beni havalimanında yaşamaya hazırladı" Atatürk Havalimanı dış hatlar terminali gümrüksüz bölgeyi kastederek kışın burada kalmadığına işaret eden Ahmet Avunca, "İç hatlar terminalinde kaldığım olmuştur. Orada kaldığım zaman İzmir, Antalya, Adana, Trabzon, Ankara'ya birçok kere gidip geldim. Yurtdışında da Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai'ye 5 kez gittim. Bu ülkeleri sıcak oldukları için tercih ediyorum. Çünkü soğuk bana yaramıyor. Dubai'ye, oranın kabul etmediği bir havayolu şirketiyle gittiğim için vize vermediler. Orada da bir hafta kaldım. Ben bu konuda tecrübeliyim. Siz kendinizi üzmeyin. Ben bu şekilde devam edebilirim, daha fazla da devam edebilirim." dedi. Tom Hanks'in oynadığı 2004 yapımı "The Terminal" filmini izlediğini belirten Avunca, filmin hayatının ne şekle gireceğini önceden haber verdiğini ve kendisini havalimanı yaşantısına hazırladığını vurguladı.
Avunca, emekli maaşı ve bir miktar birikmiş parası sayesinde günlük 25 lira civarında para harcadığını söyleyip, havalimanını, "Burası son derece ekonomik bir yer." diye tarif etti.
Evsiz yaşlı adam, pasaport kontrol noktası arkasına (gümrüksüz alan) nasıl geçtiğini ise, "Gayet kolay oldu. Kıbrıs için bilet aldım. Biraz masraflı oluyor ama kendini amorti ediyor." cümlesiyle anlattı.
Atatürk Havalimanı'nda daha ne kadar kalacağı konusunda bir fikri olmadığını söyleyen Ahmet Avunca, hiçbir yerde hiçbir zaman ne kadar yaşayacağını bilmeyerek yaşadığını, belirli vesilelerle kaldığı yeri değiştirdiğinden söz etti.
Havalimanını herhangi bir konuttan daha güvenli bulan Avunca, onun için gönül rahatlığıyla terminalde dolaştığını kaydetti. Avunca, "Uçakların gelişini-gidişini, inanların bir yerlere gidişini görebiliyorum. Pasaport öncesi tarafta daha heyecanlı oluyor. Orada insanların ayrılışını da seyrediyorsunuz." dedi.
İstanbul'un çoğu yerini yürüyerek dolaştığını da anlatan Avunca, havalimanı dışındayken nerelerde imkan bulursa oralarda kaldığını, özellikle sabah namazlarını hiç kaçırmadığına dikkat çekti.
İnşaat Mühendisi Ahmet Avunca, genç meslektaşlarına da, bir işe başlamadan önce o işle ilgili detayı, olabilecek her türlü olasılığı öğrenip ondan sonra başlamaları tavsiyesinde bulundu.
Kişisel evraklarının yanında çantasında dua mecmuası bulunduran Avunca, "Duasız olmaz bu işler. Kendi başına çıkıp ta bu kadar memleketi keyfine tek başına dolaşamazsınız. Bir yere güvence noktası lazım. Benim güvencem bu." şeklinde konuştu.
"Kuru hava ve duş alamamaktan şikayetçi..." Günlerdir hiç dışarıya çıkmadan terminalde yatıp kalkan Avunca, havalandırma nedeniyle havanın kuru olduğunu bunun da ağzını kuruttuğunu, gözlerini yaktığından yakındı. Avunca, "Yolcular birkaç saat burada kalıp gittikleri için hava kuruluğunu fark etmiyorlar. Ama burada günlerce kaldığın zaman korkunç bir hava kuruluğu var. Ağzım kuruyor, gözlerim acıyor. Sıkı sık yüzümü yıkamak, su içmek zorunda kalıyorum. Duş alamıyorum. Bir hafta idare ettik. Çıkıp bir yerde duş almam gerekiyor. Dışarıda banyolar, duşlar var. Birkaç yıl önce kaplıcalara gidiyordum." dedi.
"Bir eve kapanıp kalmıyoruz. Ev hayatı maalesef oturduğun zaman duvarlar, yerler tavanlar konuşmuyor." diye sözlerini sürdüren yaşlı adam, havalimanında, peş peşe, hiç durmadan birçok olaya şahit olduğunu, zamanın nasıl geçtiğini anlayamadığını söyledi.
Terminal filminin ardından günlerini havalimanlarında geçiren insanlar ilgi çekmeye başladı. İsviçreli felsefeci-yazar Alain Botton, Heathrow Havaalanı 5. Terminal'de bir hafta kaldıktan sonra yaşadıklarını anlattığı "Havaalanında Bir Hafta" kitabını kaleme aldı. Bundan ilham alan yazar Onur Baştürk de Atatürk Havalimanı'nda 5 gün geceledi ve gözlemini köşesinde anlattı. Ayrıca, Çin hükümetinin ülkeye giriş izni vermediği Çinli bir eylemci de Japonya'nın Tokyo Havalimanı'nda 3 ay yaşadıktan sonra ülkesine dönebildi.