AK Parti'ye açtığı kapatma davasının evraklarını arama motoru 'Google'dan derleyen Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya, işi bu kez sıkı tuttu.
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, bir önceki parti kapatma davasını gazete ve internet sitelerinden topladığı bilgi ve bulgularla delillendirdiği için eleştirilen Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, bu kez delilleri devletin yasal organlarının yardımıyla topladı. Emine Ayna ve benzeri isimlerin de, "sağlıkla delil toplama" gerekçesiyle davaya alınmadığı ve gelecek delillere göre ek dosya açılacağı öğrenildi.
AK Parti'nin kapatılması istemiyle dava açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya, delillerin bir kısmını gazete sayfalarından ve internet bilgi arama motoru olan "google" dan toplamıştı. Bu nedenle yoğun bir şekilde eleştirilen Başsavcı Yalçınkaya, DTP kapatma davasında aynı yola başvurmadı. Yaptığı delil toplama yöntemi nedeniyle adı "google davası"na çıkan AK Parti'nin kapatılması davası tuzağına bu kez düşmeyen Yalçınkaya, bilgi ve belgeleri devletin kolluk kuvvetlerinden temin etti. Emine Ayna ve benzeri isimlerin son dönemlerde yaptığı çıkışların neden dava dosyasına konmadığı sorusu da burada cevap buluyor. Gazete haberlerini ve internet sitelerini kaynak göstermek istemeyen Başsavcı Yalçınkaya, konuyla ilgili emniyetin, jandarmanın ve MİT'in elindeki bilgi ve belgelerin kendisine ulaşmasını bekliyor. Başsavcının devletin ilgili ve yasal organları eliyle gelecek deliller doğrultusunda ek dosya hazırlayacağı öğrenildi.
Refah Partisi ve Fazilet Partisi kapatma davalarında, partinin hukukçu kurmayı olarak görev alan dönemin Milletvekili Şeref Malkoç, Türkiye'de bu tür kapatma davaları görülürken Anayasa Mahkemesi'nin iki hukuki yanlışlığa düştüğünü söyledi. "Dünyanın her yerinde anayasalar özgürlükçü yorumlar yapıyorlar" diyen Malkoç, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi ise yasaları kısıtlayıcı yorumluyor, hatta özgürlükçü yasaları bile kısıtlı yorumluyor" dedi. Bir diğer hatanın da delillendirmede görüldüğünü kaydeden Malkoç, "Gazete ve google'dan alınan kağıtlar delil olarak kabul ediliyor. Halbuki bir partiye itham yapıldığında ithamla ilgili parti mensuplarının yerel mahkemelerde yargılanıp, o yargılamadan da hüküm giymeleri gerekir. Anayasa Mahkemesi, bu iki hususta bariz hatalar yapıyor" diye konuştu.
