İstanbul'a hiç böyle bakmadınız

Yazgı Polat
00:0027/11/2010, Cumartesi
G: 27/11/2010, Cumartesi
Yeni Şafak
İstanbul'a hiç böyle bakmadınız
İstanbul'a hiç böyle bakmadınız

İki yabancı sanatçının gözünden, İstanbul'un şifresine uzanan bir düşünce birikimini... Küçükten büyüğe içinde İstanbul'u bulunduran tüm objelerin birleşimini anlatan bir proje: Bulunmuş Nesneler Müzesi

İstanbul'un hikayelerini anlatmaları için nesnelere güvenin sloganıyla başlayan proje büyük ilgi çekti.Daha önce de İstanbul'a gelmiş olan sanatçılar Sameer Farooq ve Mirjam Linschooten dünya genelinde turistik olarak dikkat çeken bir çok kent gibi İstanbul'un da sadece turistik dükkanlardan alınan klasik hediyelik eşyalar seviyesinde değerlendirildiğini düşünerek, bir çok hikayesi ve katmanı olan şehri farklı bir açıdan, yabancı olarak dışarıdan ancak şehirle kaynaşıp bir o kadar da içeriden gözlemlemek amacıyla 14 farklı semti gezip kendi İstanbul hikayelerini oluşturdular. Bunu da ancak şehre ait, hikayesi olan nesneler üzerinden başarabileceklerini düşünerek böyle bir projeye imza attılar.

Bulunmuş Nesneler Müzesi aslında proje kapsamında toplanan 95 farklı objenin görsellerinin ve müzecilik tekniğiyle hazırlanmış künyelerinin bir araya geldiği kitap. Sanatçılar topladıkları objeleri müzecilerin tekniğiyle değerlendirip her bir obje için farklı bir künye hazırladılar. Bu künyelerde yer alan bilgiler Objenin ismi, objenin bulunduğu tarih, boyutları, yapımlarında kullanılan materyal ve fiyatı yer alıyor. Buna göre Bulunan Nesneler Müzesi'nin kitap lansmanın gerçekleştirildiği 30 Ekim'de açıldığı söylenebilir.

ERKİN KORAY PLAĞIYLA İSTANBUL

Bu projeye İstanbul'un günlük yaşamını anlatan, sanatçılara göre İstanbul'a özgü olarak kabul edilebilecek nesneler dahil oluyor. Bambi hamburger, milli piyango bileti, at yarışı kuponu, traş fırçası, makyaj kiti, küpeler, isim kolye, kilim, Erkin Koray plağı, çay bardakları, oyuncak silah, soda şişesi, palamut, kavun, halka şeker, mandal... İki yabancı sanatçının gözünden, İstanbul'un şifresine uzanan bir düşünce birikimini temsil ettiği düşünülen bu objelerin proje kapsamında daha sonra İstanbul'un farklı nüfus dokusu ve semtlerine ait özellikleri vurgulayan birleştirilmiş portreler haline dönüştürülmesi planlanıyor.