Okumak isteyenlerin önünü kapatmayalım

Aa
00:0022/10/2010, Cuma
G: 22/10/2010, Cuma
Yeni Şafak
Okumak isteyenlerin önünü kapatmayalım
Okumak isteyenlerin önünü kapatmayalım

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Burdur'da düzenlenen istişare toplantısında parti üyeleriyle bir araya geldi. Son günlerin flaş konusu başörtüsü konusuna değinen Erdem, 'Çağdaş ülkeler okumanın önünü açarken biz okumak isteyenlerin önünü kapatıyoruz. Bunu da çağdaşlık adına yapıyoruz' dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, 'Çağdaş ülkeler okumanın önünü açarken biz okumak isteyenlerin önünü kapatıyoruz. Bunu da çağdaşlık adına yapıyoruz' dedi. Erdem, Burdur'da düzenlenen istişare toplantısında parti üyeleriyle bir araya geldi. Halk oylamasının yapıldığı 12 Eylülün, Türkiye için çok önemli bir gün olduğunu ve gelecek nesillerin bu günü tarih sayfalarına yazacaklarını belirten Erdem, halk oylamasında Anayasa değişikliğinin yanı sıra Türkiye'nin en fazla ihtiyaç duyduğu konulardan biri olan istikrar için de önemli bir adım atıldığını söyledi.

Özellikle 1960 ihtilali ile oluşturulan düzen ve yapının istikrarsızlık üzerine kurulduğunu, Türkiye'nin bundan sonra da her on yılda bir ya ihtilal ya da muhtıra ile karşı karşıya kaldığını ifade eden Erdem, 'İhtilalin bedelini de halk ödedi. İhtilal ve muhtıralar olmasaydı Türkiye bugün her bakımdan dünyadaki devletler sıralamasında çok daha yukarıda olurdu' diye konuştu. İstikrarın olmadığı yerde gerçek huzur ve ekonomik kalkınmadan bahsedilemeyeceğini dile getiren Erdem, 'Türkiye'nin başının belası olan bölücü terörün de 12 Eylül 1980 askeri darbesinin sonucu olduğunu' söyledi.


TÜRKİYE'DE ÖZGÜRLÜKLERİN ÖNÜ AÇILDI

Referandumla kabul edilen Anayasa paketinin gelecek dönemde yapılacak Anayasa değişikliğinin ilk adımı olduğunu da vurgulayan Erdem, Türkiye'de bundan sonra ihtilaller olmayacağını belirtti. AK Parti hakkında geçmişte açılan kapatma davasının da ülkeye 20 milyar dolara mal olduğunu ifade eden Erdem, şöyle konuştu: 'Şimdi aynı kişiler başörtüsü üzerinden yine gündem belirlemeye başlıyorlar. Bu, 12 Eylül öncesinde kaldı. Türkiye'de özgürlüklerin önü açıldı. Açılmak durumunda. Çağdaş ülkeler okumanın önünü açarken biz okumak isteyenlerin önünü kapatıyoruz. Bunu da çağdaşlık adına yapıyoruz ama artık inanıyorum ki, 12 Eylül ile birlikte bu geride kaldı ve kalacak. Yargının özellikle yüksek yargının ideolojik kararlar verdiği bir ülkede istikrardan bahsedilebilir mi? Bunlar geride kaldı.'