Kediler dış fırçalamaz!

Şükran Çifci
00:007/03/2010, Pazar
G: 6/03/2010, Cumartesi
Yeni Şafak
Kediler dış fırçalamaz!
Kediler dış fırçalamaz!

- Kim oooooo?

- Benim anne Ayşegül, oyunu biz kazandık anneee! Yihhuuuuuuu!

- Kızım yukarı gelsene, neden diyafondan konuşuyorsun?

- Oraya kadar dayanamadım anne, çok mutluyum çookkkkkkkkkkkkk…

Mahalle arası oynadığımız kızlı erkekli futbol maçını zor olsa da biz kazandık. Sevinçle her şeyi anneme anlatmaya başladım. Bir ara bağırarak konuşmaktan nefesimin tıkanıp, boğazımın acıdığını da hissettim ama kimin umurunda bu zafer paylaşılmaya değerdi. Annem, anlattıklarımı tekrar anlattığımın farkına vardığı an, çok terlediğimi bahane ederek, ısrarla beni banyoya yolladı.

Ali, benden önce banyoya girmiş şapır şupur su sesleri taaa koridordan duyuluyordu. Terlikleri, aynayı, lavabonun dışını, her yeri ıslatmış. Güya dişini fırçalıyor elindeki fırçayla ama, nerdeee! Avucuyla ağzına su götürüp, boğazında bekletiyor garip garip sesler çıkartıp, gülüyordu. Onun diş fırçalama tekniği her zamanki gibi buydu. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi koltuğunun altına sıkıştırdığı Pamuk'a da aynısını yaptırmaya çalışıyor, diş fırçasını kedinin ağzına sokmak istiyordu. Kedicik onun bu eziyetlerine alıştı galiba, kafasını çevirmekten başka bir şey yapmıyordu. Bu arada da musluk sonuna kadar açılmış su boşu boşuna akıyordu. Ali kahkahasını bitirip gözünü açtığı an aynadan beni gördü:

-Ne bu hal Ali, her yeri ıslatmışsın, üstelik musluğu da sonuna kadar açmışsın, su boşu boşuna akıyor?

-Dişlerimi fırçalıyorum ben, hem Pamuk hiç fırçalamıyor, ona da öğretiyorum

Bence sen diş fırçalama bahanesiyle suyla oyun oynuyorsun. Yazık bu suya, susuz kalırsak ne olur biliyor musun? Hem de boşuna paramız gidiyor. Hem kediler diş fırçalar mı ya, amma eziyet ettin hayvancağıza yazık!

Onun da dişleri var?

-İnsanlar dişlerini fırçalar da ondan beyefendi. Şimdi, yüzünü yıkarken de dişini fırçalarken de suyu daha az açmalısın, Böyle yaparsan çok daha kolay yüzünü yıkarsın hem de suyu israf etmemiş olursun, anladın mı? Üstelik diş de öyle fırçalanmaz. Biraz çekil de anlatayım;

-Bir kere bu kadar çok diş macunu sıkma fırçaya, bu ne, fırçan taşmış yerlere de macun dökmüşsün?

- Tadı çok güzel onun, bazen fırçalarken yiyorum galiba, sonra fırçada macun kalmıyor.

- Yenmez o, sadece dişini fırçalarsın. Biraz sıkacaksın, sonra dişine çok bastırmadan, yuvarlar çizerek ön dişlerini fırçala.

-Böyle mi?

-Hayır, yukarı aşağı değil, fırçayı yuvarlak çiziyormuş gibi hareket ettir…

-Ya öyle deftere çizer gibi değil Ali bu ya, yani fırçayı dişine yuvarlak şekiller çizer gibi sür, arka dişlerine gelince de önce üstlerini, sonra yanlarını sonra da içlerini bir iki dakika iyice fırçala, bu arada da musluğu kapalı tutabilirsin. Fırçalama işin bittikten sonra musluğu çok değil, biraz aç ve ağzını yıka tamam mı? Bir daha banyoyu böyle ıslatma, her yer batmış ya annem kızacak şimdi ikimize de.

Gerçekten kızdığım zaman Ali pek cevap veremiyor. O gün de öyle yaptı. Az açtığı suyla elini ağzını yıkayıp, Pamuk'u da yanına alarak odasına çekildi. Biraz fazla tepki verdim Ali'ye galiba. Her çocuk suyla oynamayı çok severmiş, hatta benim de böyle yaramazlıklarım varmış; ama birilerinin de doğruyu anlatması gerekir. Ben okulda, evde her nerede olursa olsun boşuna akan suları ya da yanan lambaları kapatırım. Bu israflar yüzünden susuz ya da elektriksiz kalmak istemiyorum.

Banyoyu toparlamaktan harap odama dönerken Ali Bey'in odasından sesler geliyordu:

-Dişine yuvarlak çiz Pamuk, bak öyle değil, yukarı aşağı değil, dişlerini fırçalıyorsun, israf ediyorsun, babamızın parası boşuna mı gitsin? Pamuk, oğlum sen en iyisi fırçalama dişini…'


Ne okuyalım? Ne yapalım?

Sabırcık sultan

TİMAŞ YAYINLARI

Dertsiz Sultan'ın başına neler gelmiş? Derdi de sabrı da öğrenebilmiş mi?...

Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de kimsenin derdini hafife almamayı ve sabırlı olmayı öğrenecekler…


Gülfidan çiftlikte

Can Göknil, Can Çocuk,


Yazarın bahçesine gelen bir gelincik yere düşen kirazları yemeye başlar. İlgiyle izlendiğini fark etmez bile. O karnını doyururken yazar kağıdı kalemi eline alır ve hayvanın resmini, kiraz ağacını, kısacası bahçede gördüklerini çiziverir ve öykümüz başlar. Can Göknil, Gülfidan'ın macerasında doğa sevgisini yansıtıyor. Göknil'in güzel hikâyesi yaratıcı çizgileriyle birleşince ortaya yine bir sanat eseri çıkıyor.


Boya benek

Türkiye'nin 3-6 yaş gurubu çocuklar için tasarlanmış ilk çocuk oyununda, kendi yaptığı resim ve heykellerle dolu atölyesinde bir türlü kedisini bulamayan bir kızın hikâyesi anlatılıyor. Çocukların, sahnedeki oyuncuyla diyalog kurarak, birlikte müzik yaparak aktif olarak katıldığı, fuayede kendilerini bekleyen kâğıt ve boyalarla oyun sonrasında resim çizebildiği oyun.

4-5-12-18-19-25-26 Mart - 1-2 Nisan 2010 tarihlerinde Kâğıthane Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu Sahnesi'nde,


BİZE YAZIN!
Sevgili Çocuklar! Bu sayfada sizin çalışmalarınıza da yer veriyoruz. Resim, şiir, hikaye, masal gibi çalışmalarınızın yanı sıra çektiğiniz fotoğrafları bir zarfa koyarak Yeni Şafak Pazar, Yeni Doğan Mahallesi Kızılay Sok. No:39 Bayrampaşa / İstanbul adresine ya da elektronik posta ile pazar@yenisafak.com.tr adresine gönderebilirsiniz. Masallarınız sürpriz hediyeler kazanabilir.