Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek Mor ve Ötesi Grubu üyesi Kerem Kabadayı, TRT yetkililerinin, besteyi 'İçinde Anadolu ezgileri olsun' deyip değiştirilmesini istediği haberlerinin 'asparagas ve koca bir yalan' olduğunu söyledi.
Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek Mor ve Ötesi Grubu'nun yarışma şarkısı 15 Şubat'ta kamuoyuna sunulacak.
Türkiye'yi Eurovision'da temsil edecek Mor ve Ötesi Grubu üyesi Kerem Kabadayı, TRT yetkililerinin, Mor ve Ötesi'nin hazırladığı besteyi 'İçinde Anadolu ezgileri olsun' deyip değiştirilmesini istediği haberlerinin 'asparagas ve koca bir yalan' olduğunu söyledi.
Başörtüsü tartışmalarını da değerlendiren Kabadayı, yasaklardan kimseye bir fayda gelmediğini ve bu sorunla ilgili karşılıklı söylemlerin üzücü olduğunu söyledi.
"Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De! " girişiminin Ankara'da düzenlediği programa katılan Kabadayı, burada şair ve yazar Roni Marpulien ile birlikte katılımcılara milliyetçiliğin kültür üzerindeki etkisine yönelik bir konuşma yaptı.
TRT yetkililerinin, Mor ve Ötesi'nden Eurovision'a katılacak şarkıya Anadolu ve Türk ezgileri eklemesini istediği ve bunun grup üyelerini kızdırdığı haberlerini değerlendiren Kabadayı, "Mor ve Ötesi Vallahi açıkçası biz bu talebi TRT'deki dostlarımızla beraber gazetelerden öğrendik. Bu çok enteresan bir şey. 15 Şubat'ta sanırım şarkıyı kamuoyuna duyurmadan önce, şarkı ile ilgili herhangi bir konuda konuşmama kararını TRT ile beraber aldık ve biz konuşmadıkça bakıyoruz ki, asparagas haberler alıyor ve yürüyor. Bu çok üzücü bir şey, sırf şarkı gibi çok basit bir konuda bile bu kadar dayanaksız haber yazılabiliyorsa, kim bilir gazetelerde televizyonda ne konularda yalan söyleniyor" dedi.
"Yani bu iddialar doğru değil mi? " sorusu üzerine Kabadayı, "Bunlar ne yazık ki çok büyük bir yalan. Bunu çok açık bir şekilde ve üzülerek söyleyebilirim" diye konuştu.
Başörtüsü ile yükseköğretim kurumlarına girilebilmesine yönelik TBMM'de yapılan Anayasa değişikliği ile ilgili tartışmaları değerlendiren Kabadayı, "Yasaklarla ilgili çok net bir düşüncem var tabiî ki. Yasaklardan kimseye yarar gelmez. Her türlü sorunun tartışarak ve konuşarak çözülmesinden yana olduğumuzu söyleyebilirim. Bizim zaten bütün grup olarak tavrımız her zaman budur. Hiç bir konu insanların birbirine hakaret etmesini ve birbirleri ile kavga etmesini gerektirecek kadar çözümsüz değildir. Bugünlerde konuşulan bu türban meselesi ile ilgili iki tarafında söylemlerini biz biraz üzücü buluyoruz. Çünkü sonuçta bu özellikle özgürlükle ilgili kadınlarla ilgili bir mesele ve tartışmaların içerisinde biraz erkek egemen dilin çok fazla baskın olduğunu görebiliyoruz" dedi.
Türbanla ilgili 'şöyle olsun böyle olsun' deme hakkını kendinde görmediğini de dile getiren Kabadayı, şöyle devam etti:
"Bu konuda mağdur olan insanlar elbette vardır. Ama bunun çözümü acaba şu anda mecliste tartışılan yasa taslağı biçimi ile mi olur yoksa bu yeni bir üniforma demek mi olur? Onu daha çok hukukçuların, özellikle de gerçekten özgürlükçü olan hukukçuların tartışması gerekiyor diye düşünüyorum. Bu çözülmesi gereken bir meseledir bununla beraber ifade özgürlüğü, 301'inci madde üniversitelere girip çıkan emniyet güçlerinin öğrenciler üzerindeki etkileri sayısız üniversite ile ilgili sorun varken bunları topluca konuşmamız gerekiyor. Herkes üniversite öğrencisi olabilir ama sorunlarımızı da paylaşmamız oraklaşa mücadele vermemiz gerekiyor."
