Kıbrıs Rum Kesimi'nde yayınlanan Politis gazetesi, bugün yayınladığı bir haberinde ilginç bir iddia ortaya attı. Gazetenin iddiasına göre Ada'da taraflar arasında gerçekleştirilen görüşmeler, aslında gözüktüğü kadar da kötü gitmiyor. Görüşmelerde taraflar bazı konularda anlaşmaya çok yakın; ancak bu durum dışarıya olduğu gibi yansıtılmıyor.
Rum Politis gazetesi bugünkü yorum haberinde, "müzakerelerin dışa yansıtıldığı kadar kötü gitmediğini, en azından BM'nin değerlendirmesinin mülkiyet konusunda tarafların anlaşmaya varabileceği yönünde olduğunu"okuyucularına bildirdi. "İçte tamam, dışta kaos" başlıklı haberde Kıbrıs Rum liderliğinin müzakerelerin çıkmazda olduğu yönündeki açıklamalarına karşın, BM ve yabancı diplomatların sorunun çözümünün mümkün olduğunu düşündükleri kaydedildi. Bu duruma örnek olarak Belçika Başbakanı Steven Vanackere'nin Güney Kıbrıs'a gerçekleştirdiği ziyareti örnek veren gazete, Vanackere'nin Yakovu'yla görüşerek Kıbrıs sorununun çözümü konusunda bilgi almasının ardından müzakerelerde hiçbir ilerleme olmadığı izlenimini edindiğini; ancak akabinde BM'ye gerçekleştirdiği temaslarda aksi bir izlenim elde ettiğini iddia etti.
Habere göre Vanackere BM yetkilileriyle görüşmesinin ardından, "Eğer Yakovu'nun yanından geliyor olmasaydım, Kıbrıs sorununun çözüleceği düşüncesiyle adadan ayrılacaktım" şeklinde açıklamada bulundu. Gazete, Downer'in de yakın zamanda Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada "pratikte Kıbrıs sorununun yıl sonuna kadar çözülebileceğini" söylediğine dikkat çekti. Haberde Downer'in "Evet mümkündür ama bunu yapacaklar mı bilmiyorum. Ancak yapabilirler" sözleri de anımsatıldı.
Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas'ın da ABD'de Brookings Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun "Yönetim, Ekonomi ve AB" başlıklarında geniş yelpazede uzlaşılara varıldığını kabul ettiğini vurgulayan gazete, şu anda görüşülen mülkiyet başlığında ise BM'nin tarafların anlaşmazlık noktaları arasında köprü kurulmasının mümkün olduğunu düşündüğünü belirtti. BM uzmanlarının mülkiyet konusundaki anlaşmazlık noktalarına, siyasi irade mevcut olması durumunda pratik çözümler sunmaya hazır olduklarını yazan gazete, BM'nin bu ay içerisinde hayata geçirmeye çalışacağı şeyin de bu olduğunu ifade etti.
Gazete, müzakerelerde durumun bu kadar ilerlemiş olmasına karşın Hristofyas ve Kıbrıs Rum tarafının neden halkı aksine inandırmaya çalıştığı sorusunu gündeme getirtirken, Hristofyas'ın zaman kazanmaya ihtiyacı olduğunu, bu yüzden de kapalı bölge Maraş önerisini gündeme getirdiğini yazdı.
Hristofyas'ın 26 AB üyesi ülkeye önerileri hakkında mektup göndermiş olmasına karşın şu ana kadar hiçbirinden olumlu yanıt alamadığını vurgulayan gazete, ne AB'nin nede BM'nin "liman yöneticisi" olmayı istemediklerini ve sorunun çözümünü Kıbrıs sorununun bütünlüklü çözümüne havale ettiklerini belirtti.
Gazete ayrıca, Hristofyas Türkiye'nin Kıbrıs sorununun çözümüne hazır olmadığı görüşünün de hiçbir yabancı ülke, lider ya da ciddi düşünce kuruluşu tarafından benimsenmediğini aktarırken, Hristofyas'ın yönetim, ekonomi ve AB konularında ciddi uzlaşılar sağlandığı açıklamasıyla Türkiye'nin çözüme hazır olmadığı açıklamalarının birbiriyle çeliştiğini vurguladı.
