Açılımın bölgenin turizm potansiyelini ortaya çıkaracağını belirten Günay, “Bunlar bizim turizmimizin kalitesini de yükseltecek. Hatta bir marka haline getirecek. Bölgede inanılmaz bir turizim potansiyeli var” diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, demokratik açılım sürecine ilişkin çarpıcı değerlendirmeler yaptı. Kürt sorununun çözümü konusunda CHP'yi tarihini inkar etmekle suçlayan Baykal ve Bahçeli'yi soğuk savaş döneminde kalmakla suçladı.
Demokratik açılım sürecinde DTP Lideri Ahmet Türk'ün önemli bir katkı yapacağına inandığını söyleyen Günay, Türk'e, “Biraz sabır. Açılımı aceleciliğe kurban etmeyelim” diye seslendi.
Demokratik açılımı sürecinin başarıya ulaşması durumunda bölgenin turizm potansiyelinin ortaya çıkacağını anlatan Bakan Günay, Yeni Şafak'a çarpıcı açıklamalar yaptı:
Tabii sabırla götürülüyor. Bu süreçte bazı arkadaşlarımız yeteri kadar net ve somut şöyler söylenmedi diye şikayet ediyor ama geçmiş yıllardaki açıklanan paketlerin saman alevi gibi geçtiğini unutmamız gerekiyor. Biz bu açılımı bir paket açıklama niteliğine dönüştürmek istemiyoruz. Biz bunun sürekli kendini yenileyen bir sürece dönüştürmeye çalışıyoruz. Biraz daha sabırlı ve karralı olmamız lazım. Çünkü uzun solukta bir süreç.
Biraz sabır lazım. Doğru bildiğini yapmakta ısrar edeceksin. Ve sabırda kararlı olacaksın. Daha önceki yıllarda paketler açıklanacağı zaman anlatılırdı saman alevi gibi gelip geçerdi. Şimdi biz kararlı bir yolda sabırlı bir yürüyüş yapacağız. Bu yolda provokosyanlar var, haklı haksız tahrikler var, yanlış anlamalar, yanlış bilgilendirmeler var. Bizim niyetimiz halis. İyi niyetli bir gayret içinde olduğumuzu herkes biliyor. Arkadaşlara sabır temenni ederim. Bunu söyleyen arkadaşı önemsiyorum. Bu vatanın bölünmesi, parçalanması gibi bir kaygısı bir art düşüncesi olmadığına çok inanıyorum Sayın Ahmet Türk'ün. O nedenle biraz sabır. Bu süreci aceleciliğe kurban etmeyelim.
Bunlar eskimiş politikalar. Bunlar çatışmacı gerginleştirici söylem. Bu söylemlerin son kullanma tarihi doldu. 2000 yıllara geçilince bu düşünceler tarihin çöpüne atılmalıydı. Kimsenin bu ülkeyi bölmeye parçalama gayreti yok. Koca siyasi partilerin başındakilerin bu demokrasinin iyi niyetini ağır sözlerle nitelemesini talihsiz açıklamalar olarak buluyorum. Siyasetçiler kendini yenilemeyince böyle açmaza düşüyorlar. Mesela Sayın Baykal kendi partisi ve partiler arası gerginleştirici kriz yaratacı ve çatıştırıcı politikalar izlemiş. Barışçı, kaynaştırıcı, uzlaştırıcı hiç bir şey yok ortada. MHP kurumsal olarak gerginlik üzerinden besleniyor. Milliyetçi söylem ve çatışma üzerinden besleniyor. Artık bu partilerin bu siyasetleri terk etmesi lazım. MHP'de aynı şekilde Sayın Türkeş son yıllarında Ermenistan'la ilgili çalışmalar yapmıştı. Ben bu partilerin bu sürece daha barışçı katkı yapmalarını beklerdim. En başta kendileri açısından çok talihsizlik.
Diyarbakır İçkale'yi bütünüyle bir müze haline getirmeyi düşünüyoruz. Cezaevi konusunda da Tarım Bakanımız Sayın Mehdi Eker'in görüşünü paylaşıyorum. Adalet ve Milli Eğitim Bakanı'yla da önümüzdeki süreçte görüşmemiz gerekecek. Nemrut'a şimdi yüzbin kişi gidiyor. Benim hayalim bir milyon kişinin gitmesi. Orası harika bir yer, 2000 metre yüksekliğinde. Bunları birkaç yıl içinde gerçekleştireceğiz. İçkale ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Diyarbakır Cezaevi'ni inceleyeceğim, İçkale ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Belki bir bölümünü müze, bir bölümünü Kültür Merkezi olarak değerlendirebiliriz. Zaten İçkale de 12 Eylül'de Sıkıyönetim Mahkemesi olarak kullanılıyordu. Bir kısmı müze bir kısmı kültür merkezi yapılabilir. Önümüzdeki dönemde bakacağız.
Açılım ve etnik kültürlerle barışma bizim turizmimizin kalitesini de yükseltecek. Hatta bir marka haline getirecek. Biz zaten bu konuda çalışıyoruz. Bu bölgede inanılmaz bir turizm potansiyeli var. Süreç böyle devam ederse turizm açısından Doğu ve Güneydoğu'da bir patlama umut ediyorum. Van'a, Urfa'ya, Kars'a, Adıyaman'a daha çok insan gidebilecek diye düşünüyorum. Bu konuda tanıtım çalışmalarımızı çoğaltmaya gayret edeceğiz. Bu ayın içinde İshak Paşa Sarayında Ağrı Dağı efsanesi isimli bir senfonik müzik dinletisi var.
Doğu ve Güneydoğu'da yer altında inanılmaz mekanlar var. Kazdıkça uygarlıklar çıkıyor. Çok önemli eserler var. Kargamış'ta mayınlar temizlendikten sonra yeniden kazıya başlayacağız. Burada mayınların altında yeni tabletler çıkacak, tarihi eserler çıkacak.