Cinsiyet eşitsizliğinin her geçen gün arttığı Çin'de, 2020'den önce 24 milyondan fazla Çinli erkeğin eş bulamayacağı açıklandı.
Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nin açıklamasında, 1,3 milyarlık Çin'de cinsiyet dengesizliğinin yeni doğanlar arasında ciddi demografik problem olduğu kaydedildi. Cinsiyete bağlı kürtajın ana faktör olduğu belirtilen açıklamada, Çin'de geleneksel olarak çocuk sahibi olunurken, erkeklerin tercih edildiği belirtildi. Çin'de cinsiyet seçimine bağlı kürtajın 'son derece normal' olduğu vurgulanan açıklamada, bunun özellikle kırsal kesimde yoğun olduğu ve 1970'lerin sonlarına doğru uygulamaya konan ve özellikle şehirlerde birden fazla çocuğa sahip olamama uygulamasının da kürtajda etkili olduğu belirtiliyor.
Son rakamlara göre ülkede doğan her 100 kız bebeğe karşı 119 erkek bebek doğuyor. Bazı eyaletlerde ise 100 kız bebeğe karşı doğan erkek bebeklerin sayısı ise 130'u buluyor. Dengesizliğin artışının kürtaja zorlama ve insan kaçakçılığının önlenmesi güç bir hal aldığı manasına geldiği ifade ediliyor.
Çin, 1979'de tek çocuk politikası uygulamaya başlamış ve nüfusun 400 milyon artmasını önlediğini bildirmişti. 1980'lerde hamile kadınlar karnındaki çocukların cinsiyetini öğrenmeleriyle cinsiyet eşitsizliği baş göstermiş ve cinsiyet seçiciliği kürtajında artış yaşanmıştı. Sonrasında ise hamileyken cinsiyeti öğrenmeye yaksak getirilmişti.
Diğer bir sorunun da Çin'deki çalışan kadınlar yada erkeklerin uygun eş bulacak zamanlarının olmayışı. Zira erkek - kadın herkesin çalıştığı Çin'in şehirlerinde bu durum özellikle 30 ve aşağı yaş grubundaki gençlerin büyük sorunu olarak ortaya çıkıyor. Ülkede 30 yaşını geçmiş, evlenmek isteyen ancak uygun eş bulamayan ve dolayısıyla hala bekâr olan ve özellikle de kadınların sayısı da giderek artıyor.
