Özellikle yaşlıların ve kronik hastalığı olanlar kışın dışarıda olduğu kadar kapalı mekanlarda da çok daha dikkatli ve tedbirli olması gerektiği belirtildi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Başhekimi ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, kış aylarında riskli grupların başında astım, bronşektazi ve KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları geldiğini çünkü yağışlı, sisli, soğuk havalarda, bu hastalarda şikayetlerin arttığını söyledi. Kışın soba ve kaloriferlerin yanmasıyla bacalardan ortama dağılan dumana bağlı hava kirliliğinin bronşitli hastalarda krizlere neden olabildiğini bunun yanında kapalı mekanların da hastalıklara davetiye çıkardığını ifade eden Prof. Dr. Özlü “Soğuk ve yağışlı hava nedeniyle ev içi, iş yeri gibi kapalı mekanlarda daha çok zaman geçirilmekte buna bağlı olarak kapalı alanlarda içilen sigara ve ısınma amaçlı yakıtlardan (odun, kömür, tezek, gaz) çıkan oda havası kirliliği, hastalığın kontrolünü zorlaştırmaktadır. Oda havası kirleticileri, astım ve KOAH hastalarında krizleri tetikleyen önemli faktörler arasındadır. Soğuk nedeniyle soba bulunan veya ısıtılan dar ve kapalı mekanlarda bir arada bulunan kişiler arasında soğuk algınlığı, grip gibi solunumsal enfeksiyonlar çok kolay yayılmaktadır. Kış aylarında salgınlar yapan bu gibi viral solunum sistemi enfeksiyonları, zeminde kronik bir hastalığı olan kişilerde, normal kişilere göre daha ağır geçmekte ve zemindeki hastalığın (diyabet, kalp yetmezliği, astım, KOAH ve bronşektazi vb) kontrolden çıkmasına ve ataklara neden olabilmektedir” dedi.
Soğuk havalarda sıklığı artan nezle, sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarından ötürü burun tıkanıklığı oluştuğunu kaydeden Prof. Dr. Tevfik Özlü “Bu hastaların, burun yerine ağızdan nefes alıp vermek zorunda kalmaları ise hava yollarının ısı ve nemini düşürmekte ve bilhassa geceleri tıkanmalar, nefes darlığı ve astım nöbetleri ortaya çıkmaktadır. Yine, soba veya kalorifer nedeniyle ev içi ortamın nispi nem oranının çok düşmesi, özellikle uyurken ağızdan nefes alıp veren hastalarda havayollarını kurutmakta ve gece öksürük, nefes darlığı gibi yakınmalara neden olmaktadır. Solunan havadaki ısı ve nemin düşük olması, astımlı hastaların hava yollarını tahriş ederek, krizleri başlatabilmektedir. Tüm bu faktörlerin bir araya gelmesiyle kış aylarında kronik hastalığı olan kişilerin çoğunun sorunları artmakta ve almakta oldukları tedavi yetersiz kalabilmektedir” diye konuştu.
“Bu nedenle bu hastaların olumsuz koşullardan mümkün olduğunca kendilerini korumaları gerekmektedir” diyen Özlü şunları söyledi:
“Kapalı ortamlarda sigara içilmemeli, oda sık sık havalandırılmalı, soba kullanılıyorsa boru ve bacalar temizlenip iyi drenaj sağlanmalı, gece oda havası nemlendirilmeli, grip salgınlarında olabildiğince kalabalıklarla temastan kaçınılmalı ve kirli havalarda zorunlu olmadıkça dışarıya çıkılmamalıdır. Bu dönemde uygun kıyafet çok önemli olmaktadır. Hava sıcaklığında, neminde ve yağış durumundaki ani değişiklik olasılığını dikkate alarak soğuktan ve yağıştan korunma amaçlı uygun kıyafet ve aksesuarlar doğru zamanlamayla kullanılmalıdır. Yaşanılan ortamın sıcaklığı ve nemi uygun sınırlar içerisinde kontrol altında tutulmalıdır. Yeterli ve dengeli beslenme önem kazanmaktadır. Günlük kalori ihtiyacını karşılama amaçlı enerjik gıdalar yanında, bol sebze ve meyve alınmalıdır. Yeterli ve kaliteli uyku ile stresle başa çıkma vücut direncini artıracaktır. Sık ve etkili el yıkama, hijyen ve temizlik kurallarına uyma, bu dönemde salgınlar yapan bir çok hastalıktan korunma için çok yararlıdır. Bu tedbirlere rağmen durumlarında her zamankinden farklı olarak kötüleşme hisseden hastaların hekimlerine başvurmaları ve tedavilerinin güncelleştirilmesini öneriyoruz.”