1948 Ruhuna geri dönmek

A. Faruk Ünsal
00:0012/12/2006, Salı
G: 12/12/2006, Salı
Yeni Şafak
1948 Ruhuna geri dönmek
1948 Ruhuna geri dönmek

20. yy'ın en trajik beşeri felaketlerinden birinin 2. Dünya savaşı olduğunda hiç kuşku yoktur: yaklaşık 50 milyon insanın hayatını telef eden, insanoğlunun medeniyet kurma adına ortaya koyduğu emeğin; altyapıların, şehirlerin ve sanatsal yapıtlarının pek çoğunun imhasına yol açan bir çılgınlık hali. Savaş acı ve tatlı travmatik tecrübeleriyle yeterince öğreticiydi ve bitimini müteakip 1945 Haziran'ında San Fransisco'da Birleşmiş Milletler(BM)i tarih sahnesine çıkardı. Savaşın galibi devletler hem savaş sırasında kurdukları dayanışmayı kurumsallaştırmak, hem yaşanılana benzer bir çılgınlık haline bir daha katlanmak zorunda kalmamak, hem de Cemiyet-i Akvam'ın yetersizlikleriyle malul olmayan bir yapı kurmak için savaş sonrası dünyasında iş görecek önleyici kurumları ve literatürü üretme çabası içinde oldular. Bu çabaya dayalı olarak üretilen BM şartı, insan hakları kavramını ilk kez uluslararası hukuka konu yapmaktaydı.

İNSAN HAKLARI BİLDİRGESİ

Bununla birlikte, yeryüzünde yaşayan herkesi kolayca ortaklaştırabilmek için her kültüründen destekleyici ögeleri de kullanacak, yegane maksadı İnsan Hakları kavramını olabildiğince açık ortaya koymak olan tek bir metin üretmeye ayrıca ihtiyaç vardı. Bu ihtiyacı karşılamaya matuf olarak BM İnsan Hakları Komisyonu (İHK), Bayan Eleanor Roosvelt'in başkanlığında bir Çalışma Grubu (Grup) kurar. Bu Grup dünyanın birçok yerinden katılan delegelerle faklı medeni coğrafyaları ve medeni algıları da dikkate alarak bir uzlaşı metni olan İnsan Hakları Bildirgesi (Bildirge) taslağını hazırlar. Söz konusu metin 10 Aralık 1948'de kabul ve ilan edilir. Bildirge sözleşme formatında yazılmamış olması nedeniyle her ne kadar hukuksal açıdan bağlayıcı olmadığına ilişkin akademik tartışmalara konu olsa da, yol gösterici, hedef koyucu ve minimum ahlaki standart belirleyici özelliğe sahip olduğu tartışmasızdır. Bineanaleyh, hukuki statüsüne ilişkin spekülasyonları bertaraf etmek amacıyla kendinden yaklaşık yirmi yıl sonra, 1966'da, sözleşme formatında düzenlenecek iki temel metne ilham kaynağı olmuştur: Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile Ekonomik ve Sosyal Haklar Sözleşmesi (İkiz Sözleşmeler). Hemen hatırlanmalıdır ki, İkiz Sözleşmeler yürürlüğe giriş tarihi olan 1976'dan yaklaşık 30 yıl sonra, 2003'te, Türkiye tarafından 22. Dönem Parlamentosu eliyle onaylanmış ve iç hukukunun parçası haline getirilmiştir.

HAKLARIN ANLAMI VE BUGÜN

Bu tarihi arka plandan sonra Bildirge'de tanımlanan haklar ve özellikle de günümüz açısından anlamı üzerinde durulmalıdır. Henüz o dönemde bir çok devletin yürürlükte bulunan anayasalarında bile tanınmayan başlıca hakları tadat etmesi bakımından gerçekten ileri bir metindir Bildirge:

n Eşit, özgür, güvenli ve onurlu yaşam hakkı, n Kölelik yasağı, n İşkence yasağı, n Hukuk önünde eşitlik, n Keyfi gözaltı yasağı, n Adil yargılanma hakkı, n Özel yaşama müdahale yasağı, n Seyahat özgürlüğü, n İltica hakkı, n Din, vicdan ve ifade özgürlüğü ve toplanma hakkı, n Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, çalışma, izin ve dinlenme hakkı, n Kültürel haklar vs, ABD başkanı Franklin Roosvelt'in eşi Eleanor Roosvelt'in başkanlığını yürüttüğü Grubun Başkan vekilleri Fransız Cassin ve Çinli Çang, raportör Lübnanlı Malik'tir. Heyette Mısır'dan, Panama'dan, Küba'dan, Hindistan'dan, Birleşik Krallıktan vs temsilciler vardır. Bir anlamda haklar katalogu gibi de algılanabilecek olan bu metni hazırlayan Grubun çeşitliliğine bakıldığında tarihin bir şakasıyla karşı karşıyaymış izlenimine kapılmamak mümkün değildir: o gün bir kutsal amaç uğruna bir araya gelen bu heyette temsil edilen devletler bugün en büyük insan hakları ihlallerinin failleri ve mağdurlarıdırlar.

BİLDİRGEYİ YENİDEN DÜŞÜNMEK

Bildirge'deki haklar çerçevesinde yaşananlar değerlendirildiğinde:

  • Guantanamo Üssü'nün hukuki durumu ve Gözaltı Merkezi'ndeki cari uygulamalarla, Egemenlik Hakkı ve Toprak Bütünlüğü, İşkence Yasağı, Adil Yargılanma Hakkı, Keyfi Gözaltı Yasağı,
  • Irak işgali ile BM nin Saygınlığı ve Uluslararası Meşruiyet, Özel Yaşama ve Haneye Müdahale Yasağı, Eşit, Özgür ve Onurlu Yaşama Hakkı, Seyahat Özgürlüğü, İltica Hakkı,
  • Ebu Gureyb'deki uygulamalarla İşkence Yasağı, Keyfi Gözaltı Yasağı, Adil Yargılanma Hakkı, Özel Yaşama Müdahale Yasağı,
  • Lübnan işgali ile en temel hak olan Yaşama Hakkı,
  • Ve Afganistan, Filistin, Panama, Çin, Hindistan, Küba, Venezüella, Ruanda, Yunanistan, Türkiye, vs.

    Yeryüzünde insanca bir yaşamın mümkün olabilmesi adına, en başta Bildirge'yi hazırlayan devletlere ve bütün dünyaya, 1948 ruhuna geri dönüş çağrısı yapmada yarar olduğu muhakkaktır.

    * A. Faruk Ünsal AK Parti Adıyaman Milletvekili, TBMM İnsan Hakları İnceleme Kom. Bşk. Vkl.