Eğitimciler özgürse ülke gelişir

Ufuk Coşku
00:0018/09/2007, Salı
G: 18/09/2007, Salı
Yeni Şafak
Eğitimciler özgürse ülke gelişir
Eğitimciler özgürse ülke gelişir

Sendikaların önceliği 'para'dan ziyade özgürlük, insan hakları ve demokrasinin geliştirilmesi olmalıdır

Modernleşme ve kalkınma projelerinde toplumun aydın kesimini oluşturan memurların yeri ve önemi tartışılmaz bir gerçektir. Yıllardır kalkınmasını ve modernleşmesini memurlar üzerinden vermeye çalışmış bir ülkenin insanlarıyız. Burada eksik olan toplumun tüm kesimlerinin buna dâhil edilmemesiydi. Şimdilerde ise memurları dâhil toplumun her kesiminden insanlarla ülkemizin ekonomik anlamda gelişmesi, demokratikleştirilmesi ve modernleşmesi yolunda sağlıklı adımlar atmaya çalışıyoruz. Memurlar üzerinden bir modernleşme ve kalkınma hamlesi yapmak niyetinde olanların memurların özgürlüklerini kısıtlamalarına, onların saçı, sakalı, kılık kıyafeti dâhil neredeyse doğal yaşamlarıyla ilgili ne varsa bunları yasalaştırarak memurlarını tek tipleştirmelerine tanık olduk. Bu gerçekten çelişik bir durumdur.

Bir memurun saçını nereye kadar uzatacağını, bıyıklarının hangi hizadan kesmesi gerektiğini yasayla belirten bir anlayış bir devletin büyüklüğü ve kudreti hakkında bize bir ipucu vermez. Çünkü bu asla kudretli bir devlet anlayışını yansıtmaz. Bugün hala geçerliliğini devam ettiren kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin kılık kıyafetine dair yönetmelik şu şekildedir;

SENDİKALAR ÖZGÜR OLMALI

Ana ilkeler Madde: 5 “Elbiseler temiz, düzgün, ütülü ve sade; ayakkabılar kapalı, temiz ve boyalı giyilir. Sandalet veya atkılı ayakkabı giyilmez. Bina içinde ve görev mahallinde baş daima açık bulundurulur. Kulak ortasından aşağıda favori bırakılmaz. Saçlar, kulağı kapatmayacak biçimde ve normal duruşta enseden gömlek yakasını aşmayacak şekilde uzatılabilir, temiz bakımlı ve taranmış olur. Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır, kravatı örtecek şekilde balıkçı yaka veya benzeri süveterler giyilmez. Hizmet gereğine uygun olarak verilmişse tek tip elbise giyilir.”

(Değişik: 7.8.1991 - 91/2048 K.) Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız dolaşılmaz.”

Kendini bu denli daraltan, kısıtlayan ve disipline eden, saçını ve sakalını nasıl ne şekilde kesmesi gerektiğini yasayla bilen ve uygulayan, boynuna kravat takan bir eğitimcinin öğrencilerine özgürlüğü, demokrasiyi ve insan haklarını hissederek aktarması mümkün müdür? Bu bakımdan özellikle eğitimcilerin özgürleştirilmesine büyük önem verilmelidir. AB ülkelerinde kılık kıyafete, saça, kıla bu denli önem verilmemektedir. Zaten önemli olan da yetişecek kaliteli bireylerdir.

AK Parti'nin özellikle eğitim alanında çok büyük reformlara imza atması gerekir. Eğitimcilerin yukarıda bahsettiğimiz kılık kıyafet yönetmeliğinde olduğu gibi saçıyla, bıyığıyla ayakkabısıyla vs. bu denli ince ayrıntılara girilmemesi gerekiyor. Bu anlamda yönetmelik şimdiki zamana! göre tekrar gözden geçirilmelidir.

Ülkemiz sivil toplum örgütlerinin ve üyelerinin sendika denilince akıllarına gelen ilk şey ne yazık ki “para” oluyor. Elbette ki emeğin karşılığını bulmadığı, çok zor şartlarda eğitim-öğretim yapıldığı, eğitimcilerinin maddi sıkıntılar içersinde kıvrandığı bir ülkede yaşamaktayız. Hatta okul idarecileri için “para olsa anamda yönetir!” diyen bir eğitim bakanına bile sahibiz! Tüm bu olumsuzluklar, maddi sıkıntılar zamanla ekonomiden ayrılacak bir miktar payla düzelebilecek şeyler. Burada önemli olan sivil örgütlerin demokrasiye, hukuka, özgürlüğe ve insan haklarına sağlayacakları katkılardır. Tek tipliliğe karşı korkularından arındırılmış duru bir zihinle farklılıklara bakabilen, özgür, hukukun üstünlüğüne inanmış bilim ve sanatla uğraşan kaliteli bireylerin yetişmesinde özellikle sendikalara büyük roller düşmektedir. Sendikaların ve onların üyelerinin önceliği “para”dan ziyade özgürlük, insan hakları ve demokrasinin geliştirilmesi noktasında olmalıdır. Kendi aralarında ideolojik çatışmalar yaşamadan ülkemizin kalkınmasında projeler üretmelidirler. Yüzde 2' lik zamdan daha vahim ve hassas meselelerimiz ve eğitim sorunlarımız olduğu hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.

* Öğretmen-Sen Teşkilatlanma Sekreteri